Gömlek değiştiren kapitalizm

Bazen şöyle bir durup seyre dalıyorum insanları. İçimden derin bir "oooff!" çekmek geliyor. Biraz daha bekliyorum, biraz daha düşünüyorum, bir ateş sarıyor yüreğimi ve ardından hüzünleniyorum. Bu denli haykırmamıza rağmen, sesimizin duyulmaması ürpertiyor gönlümü.Kapitalizm, tarih boyunca bütün devletlerin sinir uçlarını hep elinde tutarak, dünyaya istediği doğrultuda yön vermiştir. Her ülkenin örfünü, adetini, hassasiyetlerini, inançlarını en mükemmel şekilde analiz edip bu analiz neticesinde o ülkelerde bu değerlere göre birini seçerek yapmıştır bu yönlendirmeleri. Buna mukabil, bu kişileri yetiştirip ülke yöneticiliği ve sınırsız imkanları seferber etmek suretiyle yönetimi istediği şekilde yönlendirebilmiştir. Çok acı ama bizim ülkemizde de tarih boyunca bunu yapmışlar. İnsanların saf, temiz duygularını kullanarak herkese vatanını sevmenin bedelini kapitalizme hizmet ettirerek ödetmişler. Her dönem başka bir ideolojiden birini, en büyük silahı olan medya ayağıyla insanlara işleyerek, halkın gözünde bir kahraman yaratmış ve bu kahramanın ardına milyonları takmışlar. Her dönem başka ideolojiden birini kullananan bu kapitalizme, "gömlek değiştiren kapitalizm" diyorum ben. Çünkü her gözden düşen siyasi yönetimi egale ediyor ve yerine halkın istediği gibi bir model bulup onu tayin ediyor, yani sürekli gömlek değiştiriyor. Kabul etmek gerekirse güzel bir mekanizma oluşturmuşlar, ancak tarih boyunca öyle manidar olaylar vuku bulmuş ki, her şey bitti derken son anda biri çıkmış ve öyle bir şey yapmış ki; tarihin bütün seyrini değiştirmiştir. Örneğin; Seyit Onbaşı'nın 270 kilogramlık mermiyi tek başına kaldırıp hazneye yerleştirmesi, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini başlatması ve zaferle neticelendirmesi gibi...Günümüzde de bu sömürge sistemini yerle yeksan ederek, sadece Türkiye'nin değil tüm dünya insanını bu kapitalizm şerrinden kurtararak, Türk ve dünya tarihinin seyrini Milli Ekonomi Modeli ile Prof. Dr. Haydar Baş değiştirmiştir. Bunun bir Türk ve Müslüman elinden çıkması, ayrı bir gururdur millet adına.Dünyayı yeniden şekillendiren bu Milli Ekonomi Modeli tezi, başta Rusya olmak üzere birçok dünya devletleri tarafından kullanılmış ve inanılmaz derecede muhteşem sonuçlar almıştır. Ne yazık ki bu tez, dünyada kabul görmüş olmasına rağmen, bizim ülkemizde gizlenmiş, saklanmış, üstü kapatılmış, yok sayılmıştır. Oysa yıllarca üç kuruş para için emeğini, üretimini, hizmetini heder etmiş bir toplumun tek çaresidir bu model. Tarihe göz atacak olursak; devrin en büyük buluşları, fikirleri, fikir adamları ilk çıkış noktalarında, devrin aydınları, bilginleri, yazanları, çizenleri tarafından hep yok sayılmış, türlü türlü yaftalamalarla üzerleri kapatılmıştır. Yazan, çizen aydınlar; kendilerinin üstünde bir aydının varlığını kabul eederek yıllarca savundukları tabuların bir anda yıkılacağından ve kalemlerinin hükmünün biteceğini bildiklerinden, bu tür fikirlerin ve fikir adamlarının önüne bent olmuşlardır. Fakat bu gizlemeden yüzyıl kadar sonra, bu fikir adamı hayatta olmamasına rağmen fikrinin ve tezinin önemi ancak anlaşılır ve o fikre hayranlık duyularak fikir değerlendirilmeye alınır.Prof. Dr. Haydar Baş, bu tekerrür eden tarihi de değiştirdi. Çünkü tezin sahibi olarak yazdığı muhteşem modelin kullanılarak insanlığa getirdiği muhteşem dönüşümünü seyretme imkanı buldu. Türkiye haricinde tabii? Ülkemizdeki emperyalist güçlerin varlığını göz önüne alınca, bu söylediğimin nedeni daha iyi anlaşılıyor. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor! Türk milleti bu modeli tanımaya, hayranlıkla uygulanmasını istemeye başladı. Bu kadar karalama ve gizleme kampanyasına rağmen toplum artık bu modeli istiyor. Seçim sürecine kısa bir süre kalmışken, gizlemelere rağmen çok büyük bir ses getireceğine inanıyorum. Bu millet hasta, hastalığın giderilebilmesi için herkesin Bağımsız Türkiye Partisi hastanesine gelmesi ve Dr. Haydar Baş Bey'in verdiği reçeteyi kullanması gerekiyor. Bu seçimlerde halkın doğruyu tercih etmesini temenni ederek hepinizi Allah'a emanet ediyorum.