Pir Muhammed Gencevi
Şeyh Hazretleri bir düğüne dâvet edilmişti. Dâvetli olarak gittiği köye köpeği de peşinden gitti. Düğün yemeği dağıtılacağı sırada Şeyh Hazretleri Şeyh Hazretlerinin talebelerinden bâzıları düğün yemeğinden bir mikdâr köpeğin önüne atılmasını söylediler. Önüne attıklarında yemediğini gördüler. Sebebini sorunca, talebeler bu köpek haram karışmış şeyleri yemiyor, seçiyor dediler. Bunun üzerine yiyeceği helalden olduğunu iyi bildikleri bir komşudan ekmek isteyip önüne attılar; köpek bu ekmeği yedi. Aynı ekmekten bir kısmının içine düğün pilavı koyup attılar. Köpek ekmeğin arasındaki düğün pilavını ayaklarıyla ayırıp ekmeği yedi.
Bir defâsında kendisinin de sonradan defnedildiği mezarlığın duvarını yaptırmak için halkı çalıştırıyordu. Halk, taş taşıyordu. Bu sırada biri huzûruna gelip; "Oğluma falan kimsenin kızını almak için hazırlık yaptım. Bir hayır duâ ediniz de, Allah-û Teâlâ hakkımızda hayırlı eylesin" dedi. Bu adama; "O kimsenin kızının senin oğlunla evlenmesi takdir edilmemiştir. Senin oğlunun evlenmesi takdir edilen kadının kocası şu cemâatin arasında taş taşıyor" buyurdu. Bunun üzerine o kimse hazırlığından vazgeçti. Birkaç gün sonra cemâat arasından bahsedilen kimse vefât etti. Daha sonra da dul kalan hanımı ile duâ için gelen kimsenin oğlu evlendi.
Erzurumlu Molla Ali adında bir zâtın babası Şeyh Hazretlerinin talebelerindendi. Molla Ali babasından naklen şöyle anlatmıştır: "Bir gece Şeyh Hazretleri dergâhında otururken dervişlerden biri çırayı düzeltirken söndürdü. Derviş çok mahçûb oldu. Çırayı yeniden yakmak için odadan çıktı. Dergâh karanlık içinde kaldı. Bu sırada Pîr Muhammed Hazretleri mübârek elini yukarı kaldırdı. Beş parmağının herbirinden çıra gibi ışık yayılmaya başladı. Dergâh aydınlandı. Çıra yakılıp getirilince elini indirdi".
Şeyh Hazretleri bir düğüne dâvet edilmişti. Dâvetli olarak gittiği köye köpeği de peşinden gitti. Düğün yemeği dağıtılacağı sırada Şeyh Hazretleri Şeyh Hazretlerinin talebelerinden bâzıları düğün yemeğinden bir mikdâr köpeğin önüne atılmasını söylediler. Önüne attıklarında yemediğini gördüler. Sebebini sorunca, talebeler bu köpek haram karışmış şeyleri yemiyor, seçiyor dediler. Bunun üzerine yiyeceği helalden olduğunu iyi bildikleri bir komşudan ekmek isteyip önüne attılar; köpek bu ekmeği yedi. Aynı ekmekten bir kısmının içine düğün pilavı koyup attılar. Köpek ekmeğin arasındaki düğün pilavını ayaklarıyla ayırıp ekmeği yedi.
Bir defâsında kendisinin de sonradan defnedildiği mezarlığın duvarını yaptırmak için halkı çalıştırıyordu. Halk, taş taşıyordu. Bu sırada biri huzûruna gelip; "Oğluma falan kimsenin kızını almak için hazırlık yaptım. Bir hayır duâ ediniz de, Allah-û Teâlâ hakkımızda hayırlı eylesin" dedi. Bu adama; "O kimsenin kızının senin oğlunla evlenmesi takdir edilmemiştir. Senin oğlunun evlenmesi takdir edilen kadının kocası şu cemâatin arasında taş taşıyor" buyurdu. Bunun üzerine o kimse hazırlığından vazgeçti. Birkaç gün sonra cemâat arasından bahsedilen kimse vefât etti. Daha sonra da dul kalan hanımı ile duâ için gelen kimsenin oğlu evlendi.
Erzurumlu Molla Ali adında bir zâtın babası Şeyh Hazretlerinin talebelerindendi. Molla Ali babasından naklen şöyle anlatmıştır: "Bir gece Şeyh Hazretleri dergâhında otururken dervişlerden biri çırayı düzeltirken söndürdü. Derviş çok mahçûb oldu. Çırayı yeniden yakmak için odadan çıktı. Dergâh karanlık içinde kaldı. Bu sırada Pîr Muhammed Hazretleri mübârek elini yukarı kaldırdı. Beş parmağının herbirinden çıra gibi ışık yayılmaya başladı. Dergâh aydınlandı. Çıra yakılıp getirilince elini indirdi".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.