ABD, AB ve IMF'ye endeksli Türk siyaseti dökülüyor.Kimsenin heybesinde bir şey yok çünkü?Milliyetçi geçineninde yok. Atatürkçü geçineninde yok. Sosyal demokrat kesileninde yok. Muhafazakar geçineninde yok. Müslüman kılığına bürünmüşünde yok?BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş dışında, ekonomiden Sosyal Devlet'e kadar uzanan hayati alanda modeli olan, reel ve bilimsel çözümü bulunan, sözü olan bir Allah kulu yok? Milli bir senaryosu, köklü bir modeli, reel ve bilimsel çıkış yolu olan yok? En kabiliyetlisinin yaptığı, AB, ABD, IMF ve sair "ecnebilerin senaryosu"nda maharetli bir figüran olmaktır.Ekonomiden Kuzey Irak meselemize kadar en hayati meselelerimizde, "ecnebilerden alma akıl" ile devlet işi görülüyor, bölgemizi vahşi işgallerle kasıp kavuran Okyanus ötesi rüzgara göre yelken açılıyor.Ecnebilerin Oval veya üçgen ofislerinin kapalı kapıları ardında Türk milletinin meseleleri karara bağlamıyor, taahhütler veriliyor, adımlar atılıyor. Millet boynundan çekiştiriliyor. Bu figüranlıkla Türkiye ayağa kalkabilir mi?Bu figüran siyasetle, Türk milleti toparlanabilir mi?Ecnebiye endeksli ma'lul siyasetin elinde devlet, rüzgara göre yelken açan düzenek haline çevrilmiş? Köklü ve milli "devlet politikaları" yok, vazgeçilemez ilkelerden eser yok, kırmızı kitap yok, kırmızı çizgi yok.Dolayısıyla hangi meseleyi ele alsanız, nereden tutsanız elinizde kalıyor. Ma'lul, çözümsüz ve figüran siyaset eliyle millet dağıtılıyor, medeniyet yok ediliyor. Başımıza ne çoraplar örüldüğünü fark etmek için küresel ve yerel ölçekte birkaç gelişmeyi hatırlayalım dilerseniz? Aynı zamanda hukuk profesörü olan İtalya eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga, "Başta İtalyan merkez solu olmak üzere, Amerika ve Avrupa'nın bütün demokratik unsurları gayet iyi biliyor ki, 11 Eylül'ün feci saldırıları CIA ve Mossad tarafından, Arap dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak ve Afganistan'a müdahaleye tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirildi" diyor.BTP kurmayları, bunu söylememiş miydi? Buyurun cenaze namazına? The Economist dergisi, 5 Kasım'daki Bush-Erdoğan görüşmesine dair Oval Ofis'ten sinyaller aktarıyor. R. T. Erdoğan'ın, ABD'nin desteğini alabilmek için, Başkan Bush'a Kürtlerin Irak'taki bölgesel hükümetinin tanınması ve PKK'lılar için daha liberal bir affın çıkarılması sözünü verdiğini yazıyor. BTP kurmayları bunu söylememiş miydi?! Gelişmeler bunu haykırmıyor mu?!Başbakanlık, konuyu "kişisel yorum" olarak değerlendiriyor.Buyurun cenaze namazına?Isparta Havaalanı'na inişe geçtiği sırada düşen Atlasjet uçağında bagajlarındaki "toryuma endeksli nükleer enerji cihazlarıyla" birlikte hayatlarını kaybeden başta Prof. Dr. Engin Arık olmak üzere altı fizikçiye dair ses seda yok? "Özel izin" ile ecnebi uzmanlar, AKP'nin stratejik ortağı devletlerin elemanları kaza mahalline dadanmışlardı, hatırlarsınız. Ne tesadüf ki, "uçağın kara kutusu" sıfırlanmış; bilgi kırıntısı dahi yok? Bizzat devlet ve hükümet eliyle takip edilmesi ve çözülmesi gereken bu "önemli olay"ı, ölen fizikçilerin yakınları kendi çabalarıyla çözmeye çalışıyorlar.Buyurun cenaze namazına?ASELSAN mühendislerinin ölümleri de, Engin Hocahanım ve ekibinin ölümü kadar sırlar içeriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teknoloji geliştirme üssü ASELSAN'da silah sistemlerinde çalışırken 7 Ağustos 2006'da Ankara'daki Pursaklar-Ayancık Yolu'nda aracının içinde başı ve boğazı kesilmiş halde bulunan 31 yaşındaki mühendis Hüseyin Başbilen'in sır ölümü ile ilgili Adli Tıp raporunda "uzmanlar ikiye bölündü". Bir kısmı diyor ki, boyunda 'tereddüt kesikleri' olmakla birlikte, 'kişinin kendisi tarafından yapılması mümkün"? Diğerleri diyor ki, tıbben Başbilen'in kendini keserken ellerine kan sıçramış olması gerekiyor; ellerinde kandan eser yok. Dahası, kişinin olay yerinde bulunuş şekli, otopsi raporunda tarif edilen kesik tarzındaki yaraların nitelikleri ile oluşturdukları harabiyete göre kendisi tarafından yapılmasının mümkün değil.Aynı şekilde ASELSAN'da bir süre çalıştıktan sonra görevinden ayrılan ÖDTÜ mezunu Elektrik Mühendisi Halim Ünsem Ünal, 17 Ocak 2007 tarihinde, Eymür Gölü kenarında kafasından aldığı tek kurşunla ölü bulunuyor. Yine ODTÜ mezunu Elektrik Mühendisi Evrim Yançeken, 26 Ocak 2007'de Batıkent'teki oturduğu binanın 6. katından aşağı atlıyor, atlatılıyor, can veriyor.Ne yapıyorlardı bu mühendisler; "haberleşme sistem ve cihazları başta olmak üzere güdüm sistemleri, gece görüş teçhizatı ve diğer özgün üretim"? Buyurun cenaze namazına!Bütün bu "feci gelişmeler"i ardı ardına yaşayan Türkiye ve Türk siyaseti, PKK operasyonu için günlerce ayak sürüyor, Bush'tan akıl alıyor, Amerikan istihbaratı ve onayı ile karlı dağları bombardıman tabi tutuyor. Aşiret reisliğinden Bölgesel Devlet Başkanlığına terfi ettirilen Barzani, köyleri gezerek Türkiye'ye rest çekiyor? Buyurun cenaze namazına!AB, Türkiye'yi arka kapılarda süründürüp dururken; 1995'te kabul edilen Gümrük Birliği'nin Türk ekonomisine maliyeti, 280 milyar doları aştı? Vize, kota ve vergilendirme engellerli sebebiyle Türk sanayisi, her yıl 5-10 milyar dolar zarar ediyor. Bu ham ve kof haya uğruna kimliğimizi, kişiliğimizi, birliğimizi ve medeniyet değerlerimizi kaybetmemiz ise cabası? Buyurun cenaze namazına! Neyimiz kaldı, ey millet! Kolektif akıldan ne kaldı?! Milli devlet politikalarımızdan ne kaldı?! Milli çizgilerimizden ne kaldı?! Bağımsızlığımızdan ne kaldı? Vatanımızdan, kaynaklarımızdan, insanlarımızdan nemiz kaldı? En kıymetli bilim adamlarını, en üretken, en stratejik ve bağımsızlık karakterli insanlarını yitirirken "buyurun cenaze namazına" demekten başka vaziyet alamayan bir devlet ve milletin akıbeti, kendisi için "buyurun cenaze namazına dahi" denme fırsatı bulunamadan batmaktır, yok olmaktır.Dünyamız, bölgemiz ve ülkemiz üzerinde dönen dolaplar, artık rüzgara göre yelken açma imkanı tanımıyor. Türk milletinin aklını başına toplaması, azim ve iradesini ortaya koymasını gerektiriyor. Türk milleti aklını başına toplamadıkça; Türk siyaseti ve devlet erkanı, ecnebiden akıl alarak yaptığı icraatlara son vermez. Görev, yine yüce milletimize düşüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019