Gözü açlarda da, karnı açlarda da bir değişme yok

İkisi de aç, her ikisi de doymuyor.

Karnı aç olanlar, sürekli güçlülerin talanına, aç gözlülerin gasp hareketlerine maruz kaldıkları için, kendi paylarına düşenden daima mahrum bırakıldıkları için acıklı ve acınacak halleri bir türlü değişmiyor.

Gelen vuruyor giden vuruyor, gelen çarpıyor giden çarpıyor, öyle zaman oluyor ki sahip oldukları ve talancılar tarafıdan peşin peşin boşaltılmış olan un çuvalları dahi defalarca yerden yere çarpılarak tozlarına bile el konuluyor.

Karnı aç olanların, cepleri ve cepkenleri boş olanların, yırtık çuvalları ve delik-deşik ambarları, gözü açların talanlarından bir türlü kurtulamadıkları için, aç olmaları bir nebze anlaşılır da, gözü açların, aç gözlülerin bir türlü doymak bilmez halleri gerçekten izaha muhtaçtır.

Dağda-taşta, derede-tepede, karada-denizde her nerede ne varsa aralıksız ve bir ömür boyu heybelerine ve çuvallarına dolduranların doyumsuzlukları, aç gözlülükleri gerçekten insanı korkutuyor.

Karnı aç olanların, çoluk-çocuklarının barınma, bürünme ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz kalanların yegane müsebbipleri bir türlü doymak bilmeyen aç gözlülerdir.

Bir türlü dizginleyemedikleri hırs ve ihtiraslarına bir sınır koyabilseler, dillere destan şatafat ve debdebeli yaşantılarından bir miktar kısabilseler, aç kalmalarına sebep oldukları kitleler de biraz nefes alacaklar, belki bir miktar rahatlayacaklar.

En son açıkladıkları asgari ücret rakamının, Türkiye gerçeklerinden, çarşı-pazar hakikatlerinden fersah fersah uzak komik bir rakam olduğunu isimleri gibi bildikleri halde bir de çıkıp çok katmerli alay cümleleriyle; 'asgari ücretlileri, dar gelirlileri enflasyona ezdirmedik ezdirmeyeceğiz ve ezdirmeme sözümüze bir kere daha sadık kaldık' demezler mi?

Yeme de yanında yat!

"Ardlarından yerlerine gelen bir takım kötüler, Kitap'a mirasçı oldular. 'Biz nasıl olsa affedileceğiz' diyerek Kitap'ın hükümlerini değiştirme karşılığı bu değersiz dünyanın mallarını alırlar; yine ona benzer geçici bir şey kendilerine gelince onu da kabul ederlerdi. Onlardan, Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı? Kitap'da olanları okumamışlar mıydı? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz." (A'raf:169-170)