Güvercinlerin 'Hünkar'ına sahip çıktılar
Güvercin sevenler, Osmanlı kuşçuları tarafından Manisa’daki Şehzade Sarayı'nda birden fazla kuş türünün çiftleştirilmesi ile oluşturulan ve nesli son yıllarda tükenme aşamasına gelen “Hünkari” cinsi güvercinlere sahip çıktı
31.01.2013 00:00:00
Saruhanlı Güvercin ve Kanarya Sevenler
Derneği Başkanı Hüseyin Pekkaraca, anavatanı Manisa olan ancak üretimi
yapılamadığı için ülkemizde sınırlı sayıda bulunan ve kuşçuların en gözde
güvercini olarak kabul edilen Hünkari’lerin üretimini yapıp yok olma aşamasına
gelen neslini devam ettirmek için çalışma başlattıklarını belirtti.
Hünkarilerin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların kendilerine has,
özel bir güvercin ırkı yaratma isteği üzerine başlatılan melezleme çalışmaları
sonucunda elde edildiğini ifade eden Pekkaraca, Hünkarilerin sivri tepeli,
gagasız, kanat ve kuyruğu desen işlemeli ve göğüs kısmında gül diye tabir
edilen tüy kabartısı olan bir çeşit kuş ırkı olduğunu kaydetti.
Bu kuş türünün gagası olmadığı için yavrusunu besleyemediğini, bu nedenle
beslenemeyen yavrunun öldüğünü, dolayısıyla Hünkarilerin neslinin tehlikede
olduğunu dile getiren Pekkaraca, şöyle konuştu: “Dernek olarak, geçmişten
günümüze en gözde güvercin çeşidi olan Hünkari’nin üretimini yaygınlaştırıp
neslinin devam etmesini sağlayacağız. Bu konuda ilk adımı atıp, birkaç çift
Hünkari aldık. Bunlar çiftleşip yumurtladığı zaman yumurtaları doğacak yavruya
bakıcı annelik yapabilecek başka bir gagalı güvercinin altına koyacağız.
Yumurtadan çıkan yavruya, gerçek annesi değil bakıcı annesi bakacak. Hatta
ilave mama ve biberonlarla biz de besin desteği sağlayacağız. Böylelikle
yavruları yetiştirip ırkı koruyacağız.”
Renklerindeki zenginlik nedeniyle tamamen sergi amaçlı yetiştirilen ve
'Sultanların güvercini' olarak adlandırılan Hünkari’nin estetik açıdan dünyada
en nitelikli ırk olarak kabul edildiğini anlatan Pekkaraca, sözlerini şöyle
tamamladı: “Böylesine değerli olan bu güvercin türü, ilk üretildiği yıllarda
sadece sarayda üretilmiş, sarayın dışında beslenmesi kanunen yasaklanmıştır.
Ancak, o yıllarda halk, bunu gizlice yakalayıp mağaralarda gizlice üretmiş.
Sonraki yıllarda bu ırk birkaç Avrupa ülkesine kaçırılmış. Doğal bir ırk
olmadıklarından dolayı üretimi sağlıklı bir şekilde yapılamayan Manisa’ya has
bu güvercini, biz kendi anavatanında tekrar üretmek istiyoruz.” İHA
Derneği Başkanı Hüseyin Pekkaraca, anavatanı Manisa olan ancak üretimi
yapılamadığı için ülkemizde sınırlı sayıda bulunan ve kuşçuların en gözde
güvercini olarak kabul edilen Hünkari’lerin üretimini yapıp yok olma aşamasına
gelen neslini devam ettirmek için çalışma başlattıklarını belirtti.
Hünkarilerin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların kendilerine has,
özel bir güvercin ırkı yaratma isteği üzerine başlatılan melezleme çalışmaları
sonucunda elde edildiğini ifade eden Pekkaraca, Hünkarilerin sivri tepeli,
gagasız, kanat ve kuyruğu desen işlemeli ve göğüs kısmında gül diye tabir
edilen tüy kabartısı olan bir çeşit kuş ırkı olduğunu kaydetti.
Bu kuş türünün gagası olmadığı için yavrusunu besleyemediğini, bu nedenle
beslenemeyen yavrunun öldüğünü, dolayısıyla Hünkarilerin neslinin tehlikede
olduğunu dile getiren Pekkaraca, şöyle konuştu: “Dernek olarak, geçmişten
günümüze en gözde güvercin çeşidi olan Hünkari’nin üretimini yaygınlaştırıp
neslinin devam etmesini sağlayacağız. Bu konuda ilk adımı atıp, birkaç çift
Hünkari aldık. Bunlar çiftleşip yumurtladığı zaman yumurtaları doğacak yavruya
bakıcı annelik yapabilecek başka bir gagalı güvercinin altına koyacağız.
Yumurtadan çıkan yavruya, gerçek annesi değil bakıcı annesi bakacak. Hatta
ilave mama ve biberonlarla biz de besin desteği sağlayacağız. Böylelikle
yavruları yetiştirip ırkı koruyacağız.”
Renklerindeki zenginlik nedeniyle tamamen sergi amaçlı yetiştirilen ve
'Sultanların güvercini' olarak adlandırılan Hünkari’nin estetik açıdan dünyada
en nitelikli ırk olarak kabul edildiğini anlatan Pekkaraca, sözlerini şöyle
tamamladı: “Böylesine değerli olan bu güvercin türü, ilk üretildiği yıllarda
sadece sarayda üretilmiş, sarayın dışında beslenmesi kanunen yasaklanmıştır.
Ancak, o yıllarda halk, bunu gizlice yakalayıp mağaralarda gizlice üretmiş.
Sonraki yıllarda bu ırk birkaç Avrupa ülkesine kaçırılmış. Doğal bir ırk
olmadıklarından dolayı üretimi sağlıklı bir şekilde yapılamayan Manisa’ya has
bu güvercini, biz kendi anavatanında tekrar üretmek istiyoruz.” İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.