Milyonlarca dolar para saçtı, her şeyi ve herkesi para ile yöneteceğini zannetti.
Kibir abidesi, başarısızlık timsali bir Fenerbahçe başkanlığı kariyeri mi demeli, yoksa kayıp yıllar mı?
Peki kaybeden kim?
Sayın Koç mu?
Fenerbahçe ve taraftarı mı?
Yoksa milli servet olan milyon dolarlar mı?
Yalı çocuğunun pahalı oyuncağı haline getirmeye uğraştığı 120 yıllık Türk sporunun köklü kulübü Fenerbahçe, hafta sonu seçime gidiyor.
Gözüken iki aday var, al birisini vur ötekisine.
İkisi de iş adamı, ikisi de para babası.
İyi de koca kulüp içinden kimse görmüyor mu, bu iş para ile olmuyor, olmadı.
Artık sayısını unuttu insanlar, kaç yıldır şampiyonluk yaşayamadıklarını.
Üst üste aynı hataları ve aynı otoriter kişilikleri başkan yaparak başarı yakalanamayacağını anlamıyorlar mı?
Sponsor para veriyor, reklamdan para geliyor, federasyon ve yayın ihalesi geliri var, stad geliri var, forma satış geliri var...
Eeee o zaman zengin iş adamına ne gerek var?
Sporun içinden gelen, kulübün kurumsal kimliğine ve futbolun ruhuna hitap edecek bir figürün başkan olması çok mu zor?
Ya da imkansız mı böyle bir şey?
Var elbet, ama hazretleri parsellemiş bütün köşeleri.
Değişen ve gelişen dünyada artık para ile yönetme işi bitti.
Ne yazık ki Fenerbahçe'de bu iş biraz daha zaman alacak gibi gözüküyor.
Maçtan maça sistemi değişen, planı ve projesi olmayan, sadece skoru kazanmaya odaklı yapılar, bu yeni düzende fazla varlıklarını sürdüremezler.
Şimdi sorunu tespit ettik, mevcut yanlış giden yapının sorumlulularını ortaya koyduk.
Okura bir de çözüm sunmak lazım gelir, onu da dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışalım.
2002 dünya kupası üçüncüsü olan takımımızın ilk 11'indeki fotoğraf herşeyin cevabı gibi.
Milli takımın 8 futbolcusu Galatasaray'dan ve UEFA kupasını alan ekipten.
Başarı tesadüf değildir.
1993'ten 2000'e uzanan ve devamında 2002 dünya üçüncülüğüne uzanan, hepimizi gururlandıran, onurlandıran başarılar bir planlama ve gençlik yatırımıdır.
Oluk oluk paraların akıtıldığı günümüz futbolunda, kendi değerlerimizi yetiştiremediğimiz sürece yüzümüz gülmeyecek.
Ayrıca dün akşam kendi sahasında Alanyaspor'la berabere kalan Fenerbahçe bir kez daha taraftarını kedere ve eleme katmıştır.
Büyük takım ile deplasmanda nasıl oynanması gerektiğini dosta düşmana gösterdi Alanyaspor'lu oyuncular.
Tebrik ediyorum.
5'li savunma yapıp, bir ön libero ve 4 hücum oyuncusunu cesurca sahaya sürmüş hocaları.
Son zamanlarda bu kadar düzgün savunma yapıp, kendini bilerek oynayan rakibe milyonluk ayaklara karşı, kolektif futbol dersi veren bir Anadolu takımı görmemiştim.
İlahi adalet de hakemin kısmen kurtulmasına yardımcı oldu.
Sırtı ile omuzun birleştiği yere çarpıp yön değiştiren topun penaltı diye verilmesi, kalecinin eski bir Fenerli olarak penaltıyı kurtarmak istemeye istemeye çıkarması, Fenerbahçe'nin ilk attığı goldeki faulun çalınmaması, berabere biten maçtan estantaneler.
Ligin 5'inci haftasında havlu atmaya yakın Fenerbahçe'de başkanlık seçimleri sonucuna gelince...
Maalesef her şeye rağmen yine Ali Koç kazanacak gibi hissediyorum.
Zaten yalvarmalara da başladı, bu sene şampiyon olacağız, beni seçin diye delegelere dil döküyor. Yenilen pehlivan güreşe doymuyor.
Tabi, Galatasaraylılar ısrarla Ali Koç olsun istiyor.
Futbolu, futboldan gelen, bilen insanların yönetmesi dileği ile…
- Gençliğin umudu / 21.10.2025
- Gümüşhaneliler, Kirazpınar tapu meselesi / 20.10.2025
- Bir garip düzenleme / 26.09.2025
- Çamur at izi kalsın / 24.09.2025
- Bay, BAY KOÇ / 18.09.2025
- Omsa / 16.09.2025
- Gülmedi yüzüm / 15.09.2025
- Yanlız değiliz / 13.09.2025
- 12 Eylül / 12.09.2025
















































































