Ha İngiliz askeri Ha Haçlı askeri!

İngiliz askerlerinin Irak'ta çocuklara reva gördükleri işkenceler, Irak'ta yaşanan insan hakları ihlallerinin ne ilk ne de son örneğidir.Bugün ortaya çıkan bu görüntüler, 2004 yılında bir İngiliz asker tarafından kaydedilmiş olan görüntüler. Görüntülerde İngiliz askerler çocukları yumruk, tekme ve coplarla vahşice öldüresiye dövüyorlar. Hatta bir İngiliz asker ölü bir Iraklının suratını tekmelerken görülüyor. İki yıl önce çekilen görüntüler şimdi gün ışığına çıktığına göre kim bilir daha ne vahşilikler gün ışığına çıkmayı bekliyor. Irak'ta yalnızca İngiliz askerleri vahşet uygulamıyor. Ebu garib cezaevinde ve Felluce gibi şehirlerde ABD askerlerinin vahşeti henüz akıllardan silinmedi. ABD ve müttefikleri tarafından Irak, Afganistan gibi işgal altında tutulan bölgelerde sistematik bir vahşet uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor. ABD sırf bu vahşet ve işkencelerini uygulayabilmek için kurduğu Küba'daki Guantanamo üssünde hiçbir hukuk tanımadan bu vahşetini uyguluyor. Bu olay üzerine İngiltere Savunma Bakanlığından olaya karışan İngiliz askerleri hakkında soruşturma açılacağı açıklaması yapıldı. Soruşturma açılacağını duyuran sözcü, "bu tür kötü muamele olaylarına sadece küçük bir azınlık karışmıştır" demiş.Bu tür olaylardan sonra hep bu ve benzeri açıklamalar duyuyoruz. Açılan soruşturmalarda failler ya hiç ceza almıyor ya da göstermelik bazı cezalarla dünya kamuoyunun gözleri boyanmaya çalışılıyor. Temel dayanak noktasını bu tür şiddet uygulamalarının münferit olduğu tezi oluşturuyor. Oysa Ebu Garib cezaevinde ortaya çıkan işkence skandalının ardından görevden alınan ve rütbesi düşürülen Janis Karpinski, işkence skandalının sorumlularının üst düzey askeri yetkililer olduğunu ifade etmişti. Karpinski itiraflarında komutanlarının kendisine Iraklı Müslüman tutuklulara köpek gibi muamele edilmesini emrettiklerini açıklayarak, "Bu tutsaklar köpekler gibidir. Bir an bile kendilerinin köpekten daha üstün olduğuna izin verirseniz, onların üzerindeki kontrolü kaybedersiniz..." şeklinde emir aldığını söylemişti. Bütün bunlar yapılan işkencelerin üst düzey yetkililerin emirleriyle planlı ve sistematik bir şekilde uygulandığını göstermektedir. ABD askerlerinin bir camide yaralı bir Iraklının kafasına kurşun sıkmasından tutunda Ebu garib cezaevi işkencelerine ve İngiliz askerlerinin vahşetine kadar bütün bu görüntüler, bence medya gücünü elinde tutan ABD ve müttefikleri tarafından kontrollü bir şekilde bir amaca binaen kamuoyuna sızdırılan görüntülerdir.Bu görüntülerin ortaya çıkması ABD çıkarlarına nasıl hizmet etmektedir?" Öncelikle Irak'ta "korku ve dehşet" operasyonu adını verdiği işgal süreciyle bölge ülkelerine korku ve dehşet aşılamak isteyen ABD'nin bu amacına hizmet etmektedir. ABD'nin isteklerini yerine getirmezseniz sizin de başınıza bu gelecektir mesajı verilmektedir. Bu görüntüler sızdırılmazsa insanlar başlarına gelecek şeyleri nasıl öğreneceklerdir."Bu görüntülerin önce sızdırılıp sonra sorumlularına göstermelik bazı cezalar verilmesi, hem dünya kamuoyunun havasını almakta hem de biz işkenceye adı karışanlara hak ettikleri cezayı verecek kadar adil insanlarız mesajı verilmektedir. "Ayrıca tüm dünyaya yargılama gücüne sahip tek devletin ABD olduğu da benimsetilmeye çalışılmaktadır. Özellikle Müslüman ülkelere, "ben herkesi yargılarım ama siz beni yargılayamazsınız" mesajı verilmektedir.ABD ve İngiliz askerlerinin uyguladıkları insanlık dışı uygulamalar, Batılıların Haçlı zihniyetinden hiçbir şey kaybetmediklerini göstermesi açısından da çok önemlidir. Vahşet ABD ve dolayısıyla bütün Batı ülkelerine yakışan bir davranıştır. Çünkü söz konusu Müslümanlar olunca ataları da aynı vahşeti uygulamışlardı. Fransız yazar Funde Brentano, "Les Croisades" adlı eserinde Haçlıların Anadolu'da sergiledikleri vahşeti şöyle ifade ediyor; "İlk Haçlı seferinin Pierre L'Ermite (Piyer Lermit) idaresindeki öncü kuvvetleri, ellerine geçirdikleri her şeyi yağmaladı, kadın-çocuk demeden rastladıkları herkesi vahşice kılıçtan geçirdi, lime lime doğradı. Asker-sivil, kadın-erkek, genç -ihtiyar, ayrımı yapmadan tam üç yıl boyunca bu barbarlar sürüsü  oluk gibi kan akıttılar. Bu barbarlar, İznik civarında ellerine geçirdikleri masum çocukları pişirmek için parçalıyorlar veya kazıklara geçirerek ateşte kızartıyorlardı."Şimdi siz söyleyin Haçlılarda değişen bir şey var mı?