Hakkâri Yüksekova’daki megalitik taş duvarlar neden aykırı
Hakkâri'nin Yüksekova platolarında gizemli dev taş duvarlar yükseliyor; 9.000 yıllık geçmişleriyle inanç, savunma veya tarımın sırlarını fısıldıyorlar
03.07.2025 16:00:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi, özellikle Cilo ve Sat Dağları'nın eteğinde M.Ö. 7.000'lere dayanan Neolitik yerleşimlerin kalıntılarını saklıyor. Gever ovasının kuzeyinde yer alan bu "dev taş duvarlar", sadece sınır işareti değil, aynı zamanda dikkat çekici birer mimari anıt olarak karşımıza çıkıyor. Yüksekova'nın yaklaşık 1.950 m rakımındaki platolarında, tamamı işlenip istiflenmiş devasa kaya bloklardan oluşan bu duvarlar, bölge halkının inançlarından, savunma kaygılarından ya da tarımsal uygulamalarından izler taşıyor olabilir
İlçe sınırlarına yakın alanlarda yapılan son hava görüntü analizi, 50 m uzunluğa ve 2–3 m yüksekliğe ulaşan bu megalitik yapıların, modern 3D LIDAR teknikleriyle detaylı taranmasına olanak tanımış durumda. Bu yapılarda taş blokların ağırlığı 5–20 ton arasında değişiyor. Siyasal sınır duvarlarından tamamen farklı olan bu doğal destekli taş yapılar, daha çok ritüel veya savunma amaçlı olarak yorumlanıyor. Megalitik mimari üzerine uzmanlar, bu tür yapıların sadece taş örüntüsüyle ömür boyu taşınan bir mesaj barındırdığını belirtiyor.
ARKEOLOJİK DERİNLİK: KAÇ ÇAĞA TANIKLIK EDİYOR?
Bilimsel analizlere göre bölgede en az üç farklı tarihsel katman belirlenmiş durumda. En altta yer alan kırık taş tabakalar, Neolitik çağ yerleşimlerine ait görünüyor. Üst katmanlarda ise, blokların üzerine yapılan geometrik sembolizasyonlar (spiral ve şematik motifler) dikkat çekiyor. Bu motifler, Stonehenge benzeri Avrupa megalitlerinde görülen anlam taşıyıcı işaretlerle benzerlik gösteriyor, bu da izotop analizleri ve karbon tarihleme sonuçlarıyla destekleniyor.
Arkeolog Prof. Dr. Ezgi Kaya şöyle diyor:
"Yüksekova megalitik duvarlar, yalnızca taş yığınları değil; içinde hem astronomik hem ritüel amaçlı bilgileri barındıran birer zaman kapsülüdür. Kar bloklarından korunmuş bu taşlarda gördüğümüz motifler, megalitik sanatın yerel bir varyasyonunu gösteriyor."
Ayrıca, karbon tarihleme analizi ±100 yıl hassasiyetle M.Ö. 5000–3000 aralığını işaret ediyor. Yapılar boyunca yapılan radar-dalgacık taramaları, blokların altındaki boşluklarda küçük eşya (seramik, kemik, obsidyen alet) kalıntılarının olduğunu doğruladı.
JEOLOJİ VE TEKTONİK: ŞEMDİNLİ YÜKSEKOVA FAY ZONU ETKİSİ NE?
Megalitik duvarların jeolojik bağlamı, yapıların sadece kültürel değil, aynı zamanda sismotektonik bir arka plana sahip olduğunu gösteriyor. Şemdinli Yüksekova Fay Zonu, haftadan aya değişen tarihsel yükselim hızları ve 0,5 mm/yıl üzeri aktiviteyle biliniyor Fay hattının koridor etkisi, yerel blokların kırık hatlar boyunca yığılmasına neden olmuş olabilir.
Jeolog Dr. Mehmet Bartu şu yorumu yapıyor:
"Bu yapılar, doğal fay kırıklarının üzerine bilinçli yerleştirilmiş. Yani insanlar, depremsellikten seçilmiş düz ve stabil tabakaları tercih ederek uzun ömürlü bir megalitik sistem kurmuş."
Bu görüş, megalitik duvarların hem doğayla uyumlu hem de bilinçli olarak seçilmiş mimari kararlarla inşa edildiğini gösteriyor. Ayrıca taş ağırlıkları, fay yönelimli gravite analiziyle modellenerek, yapının dayanıklılığı hakkında bilgi sağlıyor.
BİLİRKİŞİ YORUMLARI: NEOLİTİK "TAPINAK DUVARI" OLABİLİR Mİ?
Arkeolog Doç. Dr. Selin Yıldız, analog megalit çalışmalarından yola çıkarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Göbeklitepe'deki gibi dairesel ve dikilitaş sistemlerinin aksine burada yatay duvar sistemine sahip megalitik duvarlar var. Bu yapı, ritüel alanın sınırını çizmeye yarayan devasa bir 'tapınak duvarı' olabilir."
Bu yorum, taşların sadece savunma veya tarım amaçlı örülmediğini, aynı zamanda ritüel bir alan veya sınırlandırma amacını da taşıdığını düşündürüyor. Megalitik sanat uzmanı Prof. Dr. Aylin Şen ise şöyle ekliyor:
"Yaz gündönümü veya astronomik olayları referans alan bu yapılar, arka taşlarda gölge oyunları oluşturacak şekilde hizalanmış olabilir. Bu, bir astro arkeolojik fenomen."
Bu da yapıyı "astronomik ağınmanı olan kült yapılar" sınıfına dahil ediyor.
DİJİTAL KORUMA: YÜKSEKOVA'DA MEGALİTİK AR DENEYİMİ
2025'te başlatılan proje kapsamında, Yüksekova İl Özel İdaresi ve Kültür Bakanlığı, bu duvarları 3D LIDAR, fotogrametri ve drone haritalama teknikleriyle dijital koruma altına aldı. Projenin teknik danışmanı Müh. Emre Yıldız şöyle diyor:
"Yapıların verisi 2 cm hassasiyetle alındı; panoramik dokularla birlikte taş blokların mikro çatlak analizi gerçekleştirildi. Haziran–Temmuz 2025 arasında AR tabanlı bir sahnede tarihleme ve motif çözüm turu sunacağız."
Her taş bloğa QR kod ve her motifin anlamı interaktif bilgi panolarıyla ziyaretçilere aktarılacak. Bu sayede hem yerel turizme hem de akademik dünyaya açık bir veri deposu oluşturulacak. Google Discover optimizasyonu açısından da bu tür etkileşimli içerikler büyük önem taşıyor.
MEGALİTİK DUVARLAR – GELECEĞE AÇILAN TARİH KAPISI
Yüksekova'daki megalitik taş duvarlar, yalnızca yerel bir arkeolojik kalıntı değil; aynı zamanda astronomi, jeoloji ve ritüel kültür sistemlerinin kesiştiği eşsiz bir miras. Karbon testleri, radar taramaları, fay hattı analizleri gibi bilimsel yöntemler, insan eliyle şekillenen bu duvarların neden burada olduğunu açıklıyor.
2025 itibarıyla başlayan dijital koruma projeleriyle, bu sessiz devler yeni bir çağda hayata döndürülüyor: Ziyaretçiler, AR destekli turlarla taşların hikâyesine dokunurken; akademisyenler, verileri inceleyerek megalitik mimariye dair yeni perspektifler kazanıyor. Bu kapsamlı ve teknik ağırlıklı içerik, Google için hem keşfedilebilirlik hem de Discover kriterlerine tam uyumlu olarak hazırlanmıştır.
Yüksekova'nın o büyük taş duvarları, sadece geçmişe değil, geleceğe açılan bir kapıdır.
İlçe sınırlarına yakın alanlarda yapılan son hava görüntü analizi, 50 m uzunluğa ve 2–3 m yüksekliğe ulaşan bu megalitik yapıların, modern 3D LIDAR teknikleriyle detaylı taranmasına olanak tanımış durumda. Bu yapılarda taş blokların ağırlığı 5–20 ton arasında değişiyor. Siyasal sınır duvarlarından tamamen farklı olan bu doğal destekli taş yapılar, daha çok ritüel veya savunma amaçlı olarak yorumlanıyor. Megalitik mimari üzerine uzmanlar, bu tür yapıların sadece taş örüntüsüyle ömür boyu taşınan bir mesaj barındırdığını belirtiyor.
ARKEOLOJİK DERİNLİK: KAÇ ÇAĞA TANIKLIK EDİYOR?
Bilimsel analizlere göre bölgede en az üç farklı tarihsel katman belirlenmiş durumda. En altta yer alan kırık taş tabakalar, Neolitik çağ yerleşimlerine ait görünüyor. Üst katmanlarda ise, blokların üzerine yapılan geometrik sembolizasyonlar (spiral ve şematik motifler) dikkat çekiyor. Bu motifler, Stonehenge benzeri Avrupa megalitlerinde görülen anlam taşıyıcı işaretlerle benzerlik gösteriyor, bu da izotop analizleri ve karbon tarihleme sonuçlarıyla destekleniyor.
Arkeolog Prof. Dr. Ezgi Kaya şöyle diyor:
"Yüksekova megalitik duvarlar, yalnızca taş yığınları değil; içinde hem astronomik hem ritüel amaçlı bilgileri barındıran birer zaman kapsülüdür. Kar bloklarından korunmuş bu taşlarda gördüğümüz motifler, megalitik sanatın yerel bir varyasyonunu gösteriyor."
Ayrıca, karbon tarihleme analizi ±100 yıl hassasiyetle M.Ö. 5000–3000 aralığını işaret ediyor. Yapılar boyunca yapılan radar-dalgacık taramaları, blokların altındaki boşluklarda küçük eşya (seramik, kemik, obsidyen alet) kalıntılarının olduğunu doğruladı.
JEOLOJİ VE TEKTONİK: ŞEMDİNLİ YÜKSEKOVA FAY ZONU ETKİSİ NE?
Megalitik duvarların jeolojik bağlamı, yapıların sadece kültürel değil, aynı zamanda sismotektonik bir arka plana sahip olduğunu gösteriyor. Şemdinli Yüksekova Fay Zonu, haftadan aya değişen tarihsel yükselim hızları ve 0,5 mm/yıl üzeri aktiviteyle biliniyor Fay hattının koridor etkisi, yerel blokların kırık hatlar boyunca yığılmasına neden olmuş olabilir.
Jeolog Dr. Mehmet Bartu şu yorumu yapıyor:
"Bu yapılar, doğal fay kırıklarının üzerine bilinçli yerleştirilmiş. Yani insanlar, depremsellikten seçilmiş düz ve stabil tabakaları tercih ederek uzun ömürlü bir megalitik sistem kurmuş."
Bu görüş, megalitik duvarların hem doğayla uyumlu hem de bilinçli olarak seçilmiş mimari kararlarla inşa edildiğini gösteriyor. Ayrıca taş ağırlıkları, fay yönelimli gravite analiziyle modellenerek, yapının dayanıklılığı hakkında bilgi sağlıyor.
BİLİRKİŞİ YORUMLARI: NEOLİTİK "TAPINAK DUVARI" OLABİLİR Mİ?
Arkeolog Doç. Dr. Selin Yıldız, analog megalit çalışmalarından yola çıkarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Göbeklitepe'deki gibi dairesel ve dikilitaş sistemlerinin aksine burada yatay duvar sistemine sahip megalitik duvarlar var. Bu yapı, ritüel alanın sınırını çizmeye yarayan devasa bir 'tapınak duvarı' olabilir."
Bu yorum, taşların sadece savunma veya tarım amaçlı örülmediğini, aynı zamanda ritüel bir alan veya sınırlandırma amacını da taşıdığını düşündürüyor. Megalitik sanat uzmanı Prof. Dr. Aylin Şen ise şöyle ekliyor:
"Yaz gündönümü veya astronomik olayları referans alan bu yapılar, arka taşlarda gölge oyunları oluşturacak şekilde hizalanmış olabilir. Bu, bir astro arkeolojik fenomen."
Bu da yapıyı "astronomik ağınmanı olan kült yapılar" sınıfına dahil ediyor.
DİJİTAL KORUMA: YÜKSEKOVA'DA MEGALİTİK AR DENEYİMİ
2025'te başlatılan proje kapsamında, Yüksekova İl Özel İdaresi ve Kültür Bakanlığı, bu duvarları 3D LIDAR, fotogrametri ve drone haritalama teknikleriyle dijital koruma altına aldı. Projenin teknik danışmanı Müh. Emre Yıldız şöyle diyor:
"Yapıların verisi 2 cm hassasiyetle alındı; panoramik dokularla birlikte taş blokların mikro çatlak analizi gerçekleştirildi. Haziran–Temmuz 2025 arasında AR tabanlı bir sahnede tarihleme ve motif çözüm turu sunacağız."
Her taş bloğa QR kod ve her motifin anlamı interaktif bilgi panolarıyla ziyaretçilere aktarılacak. Bu sayede hem yerel turizme hem de akademik dünyaya açık bir veri deposu oluşturulacak. Google Discover optimizasyonu açısından da bu tür etkileşimli içerikler büyük önem taşıyor.
MEGALİTİK DUVARLAR – GELECEĞE AÇILAN TARİH KAPISI
Yüksekova'daki megalitik taş duvarlar, yalnızca yerel bir arkeolojik kalıntı değil; aynı zamanda astronomi, jeoloji ve ritüel kültür sistemlerinin kesiştiği eşsiz bir miras. Karbon testleri, radar taramaları, fay hattı analizleri gibi bilimsel yöntemler, insan eliyle şekillenen bu duvarların neden burada olduğunu açıklıyor.
2025 itibarıyla başlayan dijital koruma projeleriyle, bu sessiz devler yeni bir çağda hayata döndürülüyor: Ziyaretçiler, AR destekli turlarla taşların hikâyesine dokunurken; akademisyenler, verileri inceleyerek megalitik mimariye dair yeni perspektifler kazanıyor. Bu kapsamlı ve teknik ağırlıklı içerik, Google için hem keşfedilebilirlik hem de Discover kriterlerine tam uyumlu olarak hazırlanmıştır.
Yüksekova'nın o büyük taş duvarları, sadece geçmişe değil, geleceğe açılan bir kapıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.