"Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz, dediler." ( Bakara, 156). Her nefes, her dakika, her saat, her gün Allah'a koşuyoruz. Bitmesi mutlak olan bir hikayenin içinden geçiyoruz. Bitmesi mutlak olan nefeslerimizi hem de ne kadar sorumsuzca harcıyoruz, neden? Bütün çaba ve gayretimiz "insan olmak" olmalı iken bizler dünyanın geçici zevklerine kanıyoruz.
"İnsan olmak", insan ve olmak kelimeleri birbirine ne kadar da yakışıyor. Kur'an'ın emrettiği gibi bir insan olmak. Önce peygamberlikle ve peygamberlerle, daha sonra velayet- Allah dostlarının vesilesi ile devam eden insan olma sürecimiz…
Kamil insan… Kainatın özü ve özeti, düşünceleri ile davranışları ile hali ve ahvali ile karşımızda. Gönlümüzdeki hastalıkları görüyor, biliyor ve bizleri bazı çilelerle sınıyor, hani Hz. Mevlana'nın dediği gibi; "Sopayla kilime vuran, kilimi dövmez, tozlarını silkeler." Ve başka güzel bir söz; "Savaşsız, sabırsız yenme olur mu hiç?" Ve şunu da söylemek gerekir ki; Allah dostları en çetin sınavlarda sınanır, çile çekerler. Onlar iftiraya, dedikoduya ve hastalıklara maruz kalırlar. Ancak onlara güç kuvvet veren bir hakikat vardır. O da her zaman haktan yana olmaları, sırat-ı müstakim üzere olma gayret ve çabalarıdır. Hakikate karşı kör ve sağır olanlar ne derlerse desinler Allah dostları her zaman hakikati söylemekle ve haktan yana olmakla mesrurdurlar.
Dua edelim de Allah (c.c.) cümlemize; "Allah indinde yegane hak din İslam'dır." (Al-i İmran, 19) ayetine, Kur'an'ın her bir ayetine inandığımız gibi gönülden şeksiz, şüphesiz iman etmeyi nasip eylesin. İtikadı bir şekilde bozulmuş olanlar daima haktan yana olanları arayıp bulsunlar. Gözlerini kapamasınlar,gönüllerini açsınlar. Kendilerini sorgulasınlar.
"İnsan olmak", insan ve olmak kelimeleri birbirine ne kadar da yakışıyor. Kur'an'ın emrettiği gibi bir insan olmak. Önce peygamberlikle ve peygamberlerle, daha sonra velayet- Allah dostlarının vesilesi ile devam eden insan olma sürecimiz…
Kamil insan… Kainatın özü ve özeti, düşünceleri ile davranışları ile hali ve ahvali ile karşımızda. Gönlümüzdeki hastalıkları görüyor, biliyor ve bizleri bazı çilelerle sınıyor, hani Hz. Mevlana'nın dediği gibi; "Sopayla kilime vuran, kilimi dövmez, tozlarını silkeler." Ve başka güzel bir söz; "Savaşsız, sabırsız yenme olur mu hiç?" Ve şunu da söylemek gerekir ki; Allah dostları en çetin sınavlarda sınanır, çile çekerler. Onlar iftiraya, dedikoduya ve hastalıklara maruz kalırlar. Ancak onlara güç kuvvet veren bir hakikat vardır. O da her zaman haktan yana olmaları, sırat-ı müstakim üzere olma gayret ve çabalarıdır. Hakikate karşı kör ve sağır olanlar ne derlerse desinler Allah dostları her zaman hakikati söylemekle ve haktan yana olmakla mesrurdurlar.
Dua edelim de Allah (c.c.) cümlemize; "Allah indinde yegane hak din İslam'dır." (Al-i İmran, 19) ayetine, Kur'an'ın her bir ayetine inandığımız gibi gönülden şeksiz, şüphesiz iman etmeyi nasip eylesin. İtikadı bir şekilde bozulmuş olanlar daima haktan yana olanları arayıp bulsunlar. Gözlerini kapamasınlar,gönüllerini açsınlar. Kendilerini sorgulasınlar.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022