Biz Batıyı nasıl anladık. Galiba bize cazip görünen ve kolay taklit edilen, dejenere olmuş tarafları ile anlamaya çalıştık.
Kısacası Batının dejenere taraflarına önem verdik ve onların Moda evlerinde, Kabarelerde, Sokaklard, Meyhanelerde eğlence yerlerinde Parkların daki yaşam tarzlarını ve rezaletlerini, batılılaşma diye bize lanse edenlere uyduk ve onlarnı benimsedik. Onların evlilik dışı düzensiz ve bozukyaşam düzeni bize "Modern Hayat Tarzı" şeklinde bildirmeye çalışıldı ve biz de bunu kolayca kabullensmeye yöneldik. Böylece bizim Batıcılarımız işte biz de şimdi Avrupalı olduk zannetiler! Hata onunla da kalmadılar kendileri gibi olmayanları da" gereci olarak itham etmeğe başladılar!
Gelişmişliğin örnek alınacak özellikleri, Gelişmiş Ülkelerin, Okullarını, Öğrettiklerini, Kütüphanelerini, Bilimsel çalışmalarını ve toplantılarını, teknolojilerini, bilimsel yayınlarını, bilimsel kongrelerini, bilim adamalarıın yaptıklarını ve onların davranışlarını örnek almamız gerekirken, hemen hemen kimse bu hususları örnek almak için çaba göstermemektedir.
Üstelik gösterenlere belki de acıyarak bakmaktadır. Her halde onları "saf vatandaş olarak görmektedir"
Kısacası batının meşakkatli görünen çalışma tarzını, teknolojisini ilmini ve gelişmişliğini bir taraa bıraktık, onları ahlak çöplüğündeki artıklarını, örnek olarak adeta başımızın tacı yapmaya uğraştık.
Tabi ki ilmi zor taraflarını alamadık hata oalmaya bile çalışmadık. Onlar bizim ilgimizi çekmedi çünkü onalr zodrdu meşakkat istiyordu çalışmak ve fedakarlık istiyordu bize ise onlar yabancı geliyordu.
Biz şimdi köşeyi dönme peşinde yarışıyoruz. Bize teknoloji, bilgi, ilim, sanayileşme, kitap okumak lazım değil. Bize nasıl kısa zamanda bir vole vurulur, köşe dönülür ve zengin olunur tekniğini öğretene ihtiyacımız var.
Kasacası müspet şeyler bize zor geliyordu. ama rezaletlerin ve ahlaksızların kabulü için fazla çaba göstermek geekmiyordu.
Onları benimsemek çok kolaydı. Onlar çaplak soyunuyor, göbek açıyor, göğüslerini açıp gösteriyor ve popolarnı salıveriyor, hemen bizimkiler de onları örnek alarak aynısı taklit ediyor. Hatta taklit edip öyle davranmayanlara "geri kafalı", "yobaz" deyip suçlamaktadırlar.
Ayrıca lisanımızdaki bazı kelime anlamları da değişmek üzeredri. Mesela aşırı soyunmalar artık rezalet değil de "ceraset" denmektedir. Bu kadın sahnede veya sokaklarda ne kadar soyunabiliyorsa o kadar cesur olmaktadır.
Bu durum tabii ki kadınlar için daha fazla geçerli sayılmaktaydı. Çünkü kadınlar bir milletin ve geleceğinin can damarıdır. Evliliklerin yürümesinde kadınların rolü esas temel yapıdadır. Çocukların terbiyeli, ahlaklı ve faydalı şekilde eğitilmesi de kadın ağırlıklıdır. Hatta ilk öğetileri çocuklara kadınlar vermektedir.
Kısacası Batının dejenere taraflarına önem verdik ve onların Moda evlerinde, Kabarelerde, Sokaklard, Meyhanelerde eğlence yerlerinde Parkların daki yaşam tarzlarını ve rezaletlerini, batılılaşma diye bize lanse edenlere uyduk ve onlarnı benimsedik. Onların evlilik dışı düzensiz ve bozukyaşam düzeni bize "Modern Hayat Tarzı" şeklinde bildirmeye çalışıldı ve biz de bunu kolayca kabullensmeye yöneldik. Böylece bizim Batıcılarımız işte biz de şimdi Avrupalı olduk zannetiler! Hata onunla da kalmadılar kendileri gibi olmayanları da" gereci olarak itham etmeğe başladılar!
Gelişmişliğin örnek alınacak özellikleri, Gelişmiş Ülkelerin, Okullarını, Öğrettiklerini, Kütüphanelerini, Bilimsel çalışmalarını ve toplantılarını, teknolojilerini, bilimsel yayınlarını, bilimsel kongrelerini, bilim adamalarıın yaptıklarını ve onların davranışlarını örnek almamız gerekirken, hemen hemen kimse bu hususları örnek almak için çaba göstermemektedir.
Üstelik gösterenlere belki de acıyarak bakmaktadır. Her halde onları "saf vatandaş olarak görmektedir"
Kısacası batının meşakkatli görünen çalışma tarzını, teknolojisini ilmini ve gelişmişliğini bir taraa bıraktık, onları ahlak çöplüğündeki artıklarını, örnek olarak adeta başımızın tacı yapmaya uğraştık.
Tabi ki ilmi zor taraflarını alamadık hata oalmaya bile çalışmadık. Onlar bizim ilgimizi çekmedi çünkü onalr zodrdu meşakkat istiyordu çalışmak ve fedakarlık istiyordu bize ise onlar yabancı geliyordu.
Biz şimdi köşeyi dönme peşinde yarışıyoruz. Bize teknoloji, bilgi, ilim, sanayileşme, kitap okumak lazım değil. Bize nasıl kısa zamanda bir vole vurulur, köşe dönülür ve zengin olunur tekniğini öğretene ihtiyacımız var.
Kasacası müspet şeyler bize zor geliyordu. ama rezaletlerin ve ahlaksızların kabulü için fazla çaba göstermek geekmiyordu.
Onları benimsemek çok kolaydı. Onlar çaplak soyunuyor, göbek açıyor, göğüslerini açıp gösteriyor ve popolarnı salıveriyor, hemen bizimkiler de onları örnek alarak aynısı taklit ediyor. Hatta taklit edip öyle davranmayanlara "geri kafalı", "yobaz" deyip suçlamaktadırlar.
Ayrıca lisanımızdaki bazı kelime anlamları da değişmek üzeredri. Mesela aşırı soyunmalar artık rezalet değil de "ceraset" denmektedir. Bu kadın sahnede veya sokaklarda ne kadar soyunabiliyorsa o kadar cesur olmaktadır.
Bu durum tabii ki kadınlar için daha fazla geçerli sayılmaktaydı. Çünkü kadınlar bir milletin ve geleceğinin can damarıdır. Evliliklerin yürümesinde kadınların rolü esas temel yapıdadır. Çocukların terbiyeli, ahlaklı ve faydalı şekilde eğitilmesi de kadın ağırlıklıdır. Hatta ilk öğetileri çocuklara kadınlar vermektedir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006