Birileri Başbakanı ve ekibini fena dolduruşa getiriyor. Erdoğan emniyet raporlarına güvenerek, Danıştay cinayeti ile ilgili "müthiş!" bir açıklama yaptı. M.BAYRAKTAR'ın yazısı
Birileri Başbakanı ve ekibini fena dolduruşa getiriyor. Başbakan Erdoğan kendisine verilen emniyet raporlarına güvenerek,Danıştay cinayeti ile ilgili "müthiş!" bir açıklama yaptı: "Yaşadığımız menfur hadisenin üzerinden bir hafta geçti. Olay büyük ölçüde aydınlatıldı.Bu bir kanlı komplodur.Arkasından bir ihanet çetesi çıkmıştır.Saldırganın bağlantıları ortaya çıkarıldı ve adalete teslim edildi." Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin de " bu olayın arkasında gladio tipi bir örgütlenme mevcut" diye kesip attı. Medyaya yapılan yoğun haber servislerinde bu işin arkasından "derin devlet" çıktığı pompalandı. Bir haftadan beri vatanseverlik kavramına olan kinlerini kusmak için zemin arayan bazı gazeteciler,kuvayı milliyeye,ulusalcılığa,vatanseverliğe salya sümük küfür ettiler. Biz ise, bu sütunda şunları yazdık: "Cinayeti soruşturan dedektifler,bugüne kadar rastladığımız tarz ve gizlilikte,sonuca ulaşmayı düstur edinmiş bir tiitzlikten ziyade, siyasi argümanların büyük ölçüde tesirinde kalarak hareket ediyorlar. Çok büyük bir acemilikle, kendilerine göre vatansever kabul ettikleri bir çok grubu fotoğrafın içine yerleştirmeye çalışıyorlar. 'Yüzbaşının bürosuna bir ay önce filanca uğramış, iki yıl önce filancının düğününde yanında filanca varmış,altı ay önce Beyoğlu'nda yapılan bir yürüyüşte ' bu vatan bölünmez' diye bağıran filancılarla beraber görünmüş.Hatta neredeyse yüzbaşının bürosunda asılı bulunan Rauf Denktaş'ın fotoğrafını göstererek "Denktaş da bu işin içinde!" diye bağıracaklar.Yakında ilk savcılık sorgusundan sonra ortalıkta adı geçen bir çok ismin serbest bırakıldığını görürseniz, yazının bu kısmını tekrar okumanızda fayda var." (25 Mayıs 2006, Yeni Mesaj) Tahmin ettiğimiz gibi olayda adı geçen Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin de, Emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk de ilk sorgularında serbest bırakıldı. Peki Sayın Başbakan'ın vurguladığı bu "ihanet çetesi" nerededir? M.Ali Şahin'in "bu işte gladionun parmağını bulduk" dediği gladionun üyeleri kimlerdir? Kaç günden beri Emekli Orgeneral Doğu Silahçıoğlu'ndan Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı'ya kadar bir çok paşanın adını Danıştay cinayeti ile ilgili olarak basına servis yapan "odak" neresidir? Bu odak siyasi midir, bürokratik midir, dış kaynaklı mıdır? Bu ülkeyi yönetenler en sağduyulu olmaları gereken en yumuşak söylemlerde bulunmaları gereken bir dönemde "Çete bulduk! Gladio bulduk! Bu işin arkasında derin devlet var!"diye ahkam kesiyorlar. Bildiğiniz bir şey varsa açıklayın be kardeşim? Çete hangisidir, üyeleri kimdir, gladioya bağlı unsurlar hangileridir diye tek tek açıklayın. Yok eğer bir şey bilmiyorsanız,önünüze konulan birtakım eksik ve yanlı soruşturmalara göre ahkam keserseniz "olayın en önemli iki ismi olarak"pompalanan iki emekli subay ilk sorguda serbest kalırsa, işte böyle kalakalırsınız. Siyasetçiler ne savcıdır ne de mahkeme reisidir. Savcılığa soyunan siyasetçilerin pili bitmiş demektir.
MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Birileri Başbakanı ve ekibini fena dolduruşa getiriyor. Başbakan Erdoğan kendisine verilen emniyet raporlarına güvenerek,Danıştay cinayeti ile ilgili "müthiş!" bir açıklama yaptı: "Yaşadığımız menfur hadisenin üzerinden bir hafta geçti. Olay büyük ölçüde aydınlatıldı.Bu bir kanlı komplodur.Arkasından bir ihanet çetesi çıkmıştır.Saldırganın bağlantıları ortaya çıkarıldı ve adalete teslim edildi." Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin de " bu olayın arkasında gladio tipi bir örgütlenme mevcut" diye kesip attı. Medyaya yapılan yoğun haber servislerinde bu işin arkasından "derin devlet" çıktığı pompalandı. Bir haftadan beri vatanseverlik kavramına olan kinlerini kusmak için zemin arayan bazı gazeteciler,kuvayı milliyeye,ulusalcılığa,vatanseverliğe salya sümük küfür ettiler. Biz ise, bu sütunda şunları yazdık: "Cinayeti soruşturan dedektifler,bugüne kadar rastladığımız tarz ve gizlilikte,sonuca ulaşmayı düstur edinmiş bir tiitzlikten ziyade, siyasi argümanların büyük ölçüde tesirinde kalarak hareket ediyorlar. Çok büyük bir acemilikle, kendilerine göre vatansever kabul ettikleri bir çok grubu fotoğrafın içine yerleştirmeye çalışıyorlar. 'Yüzbaşının bürosuna bir ay önce filanca uğramış, iki yıl önce filancının düğününde yanında filanca varmış,altı ay önce Beyoğlu'nda yapılan bir yürüyüşte ' bu vatan bölünmez' diye bağıran filancılarla beraber görünmüş.Hatta neredeyse yüzbaşının bürosunda asılı bulunan Rauf Denktaş'ın fotoğrafını göstererek "Denktaş da bu işin içinde!" diye bağıracaklar.Yakında ilk savcılık sorgusundan sonra ortalıkta adı geçen bir çok ismin serbest bırakıldığını görürseniz, yazının bu kısmını tekrar okumanızda fayda var." (25 Mayıs 2006, Yeni Mesaj) Tahmin ettiğimiz gibi olayda adı geçen Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin de, Emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk de ilk sorgularında serbest bırakıldı. Peki Sayın Başbakan'ın vurguladığı bu "ihanet çetesi" nerededir? M.Ali Şahin'in "bu işte gladionun parmağını bulduk" dediği gladionun üyeleri kimlerdir? Kaç günden beri Emekli Orgeneral Doğu Silahçıoğlu'ndan Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı'ya kadar bir çok paşanın adını Danıştay cinayeti ile ilgili olarak basına servis yapan "odak" neresidir? Bu odak siyasi midir, bürokratik midir, dış kaynaklı mıdır? Bu ülkeyi yönetenler en sağduyulu olmaları gereken en yumuşak söylemlerde bulunmaları gereken bir dönemde "Çete bulduk! Gladio bulduk! Bu işin arkasında derin devlet var!"diye ahkam kesiyorlar. Bildiğiniz bir şey varsa açıklayın be kardeşim? Çete hangisidir, üyeleri kimdir, gladioya bağlı unsurlar hangileridir diye tek tek açıklayın. Yok eğer bir şey bilmiyorsanız,önünüze konulan birtakım eksik ve yanlı soruşturmalara göre ahkam keserseniz "olayın en önemli iki ismi olarak"pompalanan iki emekli subay ilk sorguda serbest kalırsa, işte böyle kalakalırsınız. Siyasetçiler ne savcıdır ne de mahkeme reisidir. Savcılığa soyunan siyasetçilerin pili bitmiş demektir.
MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.