Hayvancılığa büyük darbe

Canlı hayvan ithalatından sonra şimdi de et ithalatına izin verildi.Hükümet bu adımlarla et fiyatlarının azalmasını hedefliyor. Peki, bu mümkün olacak mı? Elbette ki hayır?Mümkün olmayacağı gibi birçok problemi de beraberinde getiriyor.Türkiye, ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa bağlı olan, nüfusunun çoğu tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir ülke?Canlı hayvan ve et ithalatının Türkiye'deki hayvancılığı bitireceği bir gerçek?Bu durum hem Türkiye ekonomisine büyük zarar hem de Türk milletine?Hayvancılığın bitmesi durumunda ucuz ithalatın da bir anda bittiğini göreceğiz.Bugün yerli üretim kozumuz olduğu için ucuz et bulabiliyoruz, tek alternatifimiz de ithalat değil, ama bu ithalat konusu devam ettikçe yerli üretici üretimi bırakacaktır.Dolayısıyla ithalata her geçen gün daha da bağımlı hale geleceğiz.Bize bugün ucuz hayvan ve et satanların asıl amaçlarının da yerli üretimi bitirmek olduğunu asla aklımızdan çıkarmayalım.Global üreticilerin her sahada olduğu gibi hayvancılıkta da en büyük hedefleri tekel olmaktır. Yarın fahiş fiyatlarla daha fazla para kazanmak için bugün ucuz ürün satmaktadırlar. Bugün yaptıkları yatırımdan başka bir şey değildir.Buna rağmen maliyetleri ucuzlatan bir takım teknikleri kullanarak ciddi paralar kazanmaktadırlar, ama asıl parayı piyasayı ellerine geçirdiklerinde kazanacaklar. Hesapları bu?Bir de, özellikle ABD, İsrail gibi ülkelerin gerek tarımı gerekse hayvancılığı bir silah olarak kullandıklarını da dikkate alalım.Yani amaç sadece para kazanmak değil, her sahada tekelleşerek başka tavizlerin de önünü açmayı hedefliyorlar.Tarım ve hayvancılık öyle basit silahlar değildir, onlardaki bağımlılık hiçbir bağımlılığa benzemez. Ve maalesef Türkiye bu tuzağın içine girmeye hızla devam ediyor. İthalatın bir diğer önemli zararı ise insan sağlığını tehdit etmesi?Malum, Türkiye, hayvan hastalıklarından arınmış dünyanın 5 ülkesinden birisi?İthal et, halk sağlığımız ve hayvan sağlığımız açısından önemli riskler ortaya koymaktadır. Hiçbir ülke kaliteli etini ihraç etmek istemez, kesim öncesi ve kesim sonrası veteriner hekim muayeneleri ile ilgili bilgi sahibi olmadığımız etlerin kalitesi ve sağlığı konusunda emin olmamız asla mümkün değildir.Canlı hayvan ve et ithalatının önünün açılması deli dana başta olmak üzere birçok hayvan hastalığını ülkeye girecek ve bir daha temizlenmesi yılları alacak, belki de hiç mümkün olmayacak.Peki, ülkemize bu kadar zarar verecek ithalat dışında et problemini çözmek için başka bir çıkış yolu yok mu? Elbette ki var.Hayvancılık sektörünün temel problemleri maliyetlerdeki artış ve pazar darlığıdır. Dikkat ederseniz bu sorunlar ekonomimizin temel sorunlarıdır.Bu sorunlardan kurtuluşun da tek yolu her zaman ifade ettiğimiz gibi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'dir.Model, bir taraftan yerli para ve kaynakları devreye koyarak maliyetlerin minimuma çekilmesini sağlarken, bir taraftan da vatandaşlık maaşı, ev hanımı meslek maaşı gibi çözümlerle piyasadaki darlığı ortadan kaldırmaktadır.Modelde yerli üretici ithalata karşı korunmaktadır.Böylece hayvan üreticilerinin ne üretimde ne de satışta sorunu kalmıyor.