Hastalık yoktur hasta vardır
Evet; balıkta okuduğunuz gibi... Hastalık yoktur hasta vardır. Çünkü aynı hastalık değişik hastalarda değişik şekilde seyredebilir.İnsanlar genellikle hastalığa dönük düşünür, ancak aslında hastalıkla beraber o hastadaki hastalığın gelişme şeklinin düşünülmesi gerekir. Çünkü her hastalık değişik kimseleri değişik şekilde etkilemektedir. Çünkü hastalık aynı olsa da her vücuttaki etkileri aynı olmamaktadır.Bunun da başıca sebepleri şunlardır:Sağlıklı ve dinç bünyeler o hastalığı çabuk yenmektedir. Çünkü her insanın içinde koruma mekanizmaları vardır.O hastalığı daha önce sessizce atlatmış ve ona karşı direnç kazanmış insanlar da vardır,Yaşlı ve organları daha önceki dönemlerde, ileri derecede çeşitli hastalıklardan yıpranmış organlı insanlar vardır,Bebekler ve çocuklar vardır. Onlardaki dirençler farklı olmaktadır.Bazı hastalıklara karşı özellikle duyarlı bünyeler vardır,Tüm bunların dışında bizim daha bilmediğimiz ve bilemediğimiz etkenler de bazı kimseleri hastalıklara karşı, daha güçlü veya daha güçsüz kılabilmektedir.Tüm bu etkenleri daha çok sayıda sıralayabiliriz. Onun için halkımızda genellikle bilinen bazı yanlış uygulamaları üzerinde burada durmak isterim. Bu uygulamalar ise kısacası şunlar olmaktadır:1- İnsanlarımı genelde başkalarının reçetelerini alarak kullanmak isterler. Ancak kimsenin reçetesini veya ilaçlarını kullanmamak gerekir, çünkü bünyeler farklıdır.2- Etraftan ileri geri sağdan soldan tavsiye edilen ilaçları kullanmamak gerekir. Bu durum hastaların ağırlaşmasına ve tedavi edilemez duruma gelmesine sebep olabilir,3- Hele evlerde kırsal bölgelerde kullanılan ve onlara genel anlamda kocakarı ilaçları denen nesneleri kullanmamak gerekir.Çünkü her ot ve bitkide yüzlerce değişik kimyasal oluşum olabilmektedir. Diyelim ki, onların bir kısmı hastalığa isabetli oldu. Ancak diğer kısımlarındaki ters etkenlerin değişik organlarımız; özellikle, mide ve bağırsaklarımıza, yani hazım sistemine ters etki, yapabilir. Kara ciğere, pankreasa, böbreklere, kalp ve damar sistemine ve diğer yüzlerce organ ve yapılara sayılamayacak kadar zarar verebilir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006