Himmete muhtaç muhalefet ve…

Başlıktaki yarım kalan cümleyi '…ve iktidar' şeklinde rahatlıkla tamamlayabiliriz.

Her ikisi de, özellikle Meclis içi muhalefet ve iktidar bloğu sadece himmete mi muhtaçlar?

Yoksun oldukları, muhtaç oldukları o kadar çok haslet, o kadar çok hususiyet var ki, bir yazıda saymakla bitiremeyiz.

Bir kere, en başta basirete şiddetle muhtaçlar.

İdrak, iz'an, insaf ve merhamet elbette her faniye mutlaka lazım ama, sözünü ettiğimiz kadrolara hava kadar, su kadar gerekli, olmazsa olmaz vasıflardır.

Onların basiretsizlikleri, koca bir toplumun üzerine her defasında zifiri karanlık olarak yansıyor.

Onların, yaptıkları işlerdeki, attıkları adımlardaki ve imzalardaki idrak ve iz'an eksikliği, koskoca bir devlete, sağdan-soldan, öteden-beriden, mağripten-meşrikten ithal ettikleri fuzuli nüfusla beraber yüz milyona yaklaşan koca bir millete, bin bir çeşit çaresizlik, bin bir çeşit dert ve elem olarak yansıyor.

Birisi icraatlarıyla bu felaketlere taş döşüyor, kapı aralıyor, yol yapıyor öteki de, suskunluğu ile kendi iç kavgaları ve hesaplaşmaları ile halkın feryadının sönüp gitmesine sebep oluyor.

Al birini vur ötekine.

Ülke tarihinin hiç bir evresinde, son çeyrek asırdan beri olduğu kadar, iktidar ve muhalefet tencere-kapak misali her halde bu kadar uyumlu olmamışlardır.

İktidarın yanlışlarına bu kadar suskun kalan, bu kadar halkı uyandırmaktan uzak duran, kendi çekişmelerini ve şahsi çıkarlarını, parti çıkarlarını milletin çıkarlarının önüne koyan bir muhalefet anlayışı tarihte görülmemiş.

Himmete muhtaç bir iktidar ve himmete muhtaç bir muhalefet, hem de böyle uzun süre boyunca devam edince, elbette olan devlete oldu, elbette olan millete oldu ve tamiri imkânsız yıkımlar ve kayıplar ortaya çıkmış oldu.

Özellikle en son yapılan Mayıs seçimlerinden sonra iktidar ve muhalefet eliyle halkın sürüklendiği onulmaz zararlara, maddi ve manevi kayıplara bakınca diyoruz ki artık iş başa, Hüseyin Baş'a düştü.

Bağımsız Türkiye Partisi Kadroları kollarını sıvayarak, demirden çarıklarını giyinerek genç liderlerinin önderliğinde, halk için, devlet ve millet için yollara düşmelidirler.

Gerçekten de iş başa, Hüseyin Baş'a ve kadrolarına düşmüştür.