Hızla unuttuklarımız listesi

Gündemi çok hızlı değişen bir ülkeyiz. Klasik ifadeyle, bir İskandinav ülkesinin 1 yılda yaşadığı aksiyon bizde bir haftada olup bitiyor ve de unutuluyor, hatta hatırlanmıyor bile!

Acaba neleri unuttuk?

Kısa bir süre öncesine kadar neleri beka meselesi olarak görürken şimdi adını bile anmaz olduk?

Şimdi gelin bunlardan bir kaçını sıralayalım;

1- Yerli araba üretiyorduk, ne oldu ona?

2- Karadeniz'de doğalgaz bulmuştuk, ne oldu ona?

3- Demokrasi ve hukuk alanında reform yapıyorduk, ne oldu ona?

4- Kapıları açıp Suriyelileri Avrupa'ya gönderiyorduk, ne oldu ona?

5- Libya'da can siperane desteklediğimiz bir Sarrac vardı, ne oldu ona? Sarrac ile yaptığımız bir Doğu Akdeniz anlaşması vardı, ne oldu ona?

6- Doğu Akdeniz'de haçlılarla mücadele ediyorduk, ne oldu ona?

7- Faiz lobisi ile mücadele ediyorduk, ne oldu ona?

* * *

Tüm bunlar kısa bir süre öncesinde yoğun bir şekilde konuşulurken artık konuşulmuyor daha doğrusu birilerinin işine nasıl gelirse ona göre hareket ediliyor. Birkaç ekrana iliştirilmiş her şeyi bilen(!) özel ekipler konuşun denince konuşuyor, susun deyince susuyor.

Bu iliştirilmiş ekiplerin durumunu Güldür Güldür programında 'sadece ekonomi' adlı skeçte çok güzel hicvettiler. İzlemenizi tavsiye ederim.

Yukarıdaki sorulara daha pek çok soru eklemek mümkün, siz de kendi sorularınızı ekleyebilirsiniz elbette.

* * *

Bu noktada Suriye meselesinin üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Zira bu konu çok hızlı unuttuklarımız listesinde ilk sırada ve en önemli başlık.

Suriye meselesi üzerine de birkaç soru sormak istiyorum;

1- Sayıları resmi kayıtlara göre 3.5 milyon olan ama en az 5 milyon olan Suriyelilerin ülkelerine dönüp dönmeyeceği artık merak bile edilmiyor. Edilmiyor çünkü dönmeyecekler.

2- Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet yetkilileri defalarca Suriyeliler için milyarlarca dolar harcadıklarını açıkladı. Benim hatırladığım son rakam 40 milyar dolar civarındaydı. Acaba son durum nedir?

3- Avrupa Birliği, Suriyeliler konusunda verdiği sözü tutmadığı için sınırları açmıştık, binlerce kişiyi Yunan ve Bulgar sınırına dayamıştık ama bir kişi bile geçiremedik. AB'den beklenen para geldi mi acaba?

4- İdlib'de durum ne? Ağır bir hava bombardımanı sonunda çok sayıda şehit vardı, bunun hesabı soruldu mu? Şuan bölgedeki askerlerimizin durumu nedir?

5- Kırmızı çizgi ilan edilen Fırat'ın doğusundaki durum nedir? Terör örgütü PKK-YPG ile birlikte bölgenin petrol kaynaklarına çöken ABD'nin bölgede yeni bir devletçik kurma projesi karşısındaki tavrımız dedir?

6- Suriyeli mültecilerin ekonomiye ve toplumsal yaşantımıza oluşturduğu yükü nasıl bertaraf edeceğiz?

7- Suriyeli nüfusun yerli nüfusla kafa kafaya geldiği kentler var. Örneğin Kilis. Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa gibi kentlerimizde de nüfus yapısı ciddi şekilde bozulmuş durumda. İstanbul'da da durum ortada. Büyük bir ulusal güvenlik sorunu haline gelen bu durumu nasıl çözeceğiz?

* * *

Evet... Ülkemiz  merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle zifiri bir karanlığın içinde. Üstelik de bizi yönetenlerin elinde karanlığı aydınlığa çevirecek bir ışık yok. Zaten sorunun bizzat kaynağı olanlardan çözüm beklemek de abesle iştigal olsa gerek.

Saygılar...