Mesela ilk 10 kilometresi 130 hızla daha sonra 12. kilometrede 90 hızla, ondan iki kilometre sonra 110 hızla ve yine sonra viraj geliyor diye 80 kilometreye inmek ve çıkmak, dakikalara hatta saniyelere ,bağlı olarak hesaplarla olacaksa, en hafif bir gecikme faciaya sebep olabilir! Bizde de zaten böyle bir sonuca sebep oldu! Çünkü Bu durumda ,çok dakik ve eğitimli kadrolar gerekmektedir. Son kazada ise eski Makinist, Yeni işinde, belki dalgınlıkla birkaç dakika gecikmeyle aniden" frene basmış " olabilir !
Böylece arkadaki vagonlar öndekilere çarpıp ezmiş ve onları tren yolundan dışarı atmış, devirmiştir.
Şimdi suçlu aranmaktadır! Bizim eski insanlarımızın kafaları henüz hızlı trene uygun olarak tam dakik değildir. Onlar trenin hızını her an dakikalara göre hızını ayarlayamaz . Çünkü hızlı ve dakik hareket eden ekipte yetişmemiş olmaktadır! Onun önemini de henüz kavraya maz olabilir! zaten kafalar hızlı çalışmazsa hızlı tren nasıl çalışır? Hayır çalışmak zorundadır derseniz , o zaman kazalara da katlanmanız gerekir!
Türkiyede trafik güvenliği azaldı
Son zamanlarda ülkemizde ki ulaşım sisteminde çok büyük aksama lar olmaktadır. Mesela :
1 - Kara Yollarında : Kazalarda nerdeyse Avrupa birincisi olduk. Her yıl on binlerce kaza, binlerce ölü, onun birkaç katı yaralı, milyarlarca $ maddi zarar olmaktadır.
2 - Demiryollarında üst üste kazalar oluyor. Mesela bu ay için 3-4 ölümlü kaza oldu. Halbuki ise bizim zihinlerimizde TCDD en emin seyahat kuru muydu!
3 - Hava Yollarında da son zamanlarda, kazalar normalin üstünde olaylar ve sıkıntılar görülmektedir.
Türkiyenın ulaşım kapasitesi
Türkiye günümüzde 10.948 kilometre ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında en az demiryolu ağına sahip ülke durumundadır.
Bu demiryolu ağları da eski yapıdadır. Şu anda bütün yük ve taşımacılık bu eskimiş demiryolu ağı üzerinde yapılmaktadır. Zaten Yurt içi taşımacılığın % 90 kadarı karayolları ile yapılmaktadır. AB ülkelerinde ise Karayolu yükü % 70 civarındadır.
Karayollarındaki yoğun trafik ve yük kazaları çoğaltmaktadır. Türkiye de yaklaşık olarak 63 bin klm. Kadar karayolu ağı bulunmaktadır. Bunların 1851 kilometresi otoyol , 31.000 kilometresi devlet yolu, 31 bin kilometresi ise il yoludur.
Ayrıca 63 bin kilometrenin 59 bini asfalttır ve trafiğe uygun bulunmak tadır. Bununla beraber ağır taşıtlara uygun trafik yolları ise 6 bin kilometre kadardır. Diğer taraftan, Türkiye'ye göre ağır taşıt trafiğine uygun yolların uzunluğu 13 - 14 bin kilometre kadar olması gerekmektedir.
Türkiyedeki demiryolları
Demir yollarımızın uzunluğu yaklaşık 10.900 klm. kadardır. Bunların yaklaşık 2.122 klm si elektrikli durumdadır. Sinyalizasyonları tam olan kısımların uzunluğu ise 2.500 klm. civarındadır! Demiryolu hatları - raylı sistem ise, hızlı trene elverişli durumda değildir.
Kısacası demir yollarımızın alt yapısı oldukça eski ve uzun zaman ihmal edilmiş durumdadır. AB ülkelerindeki demiryolu -yük taşımacılığı % 8 - 10 kadardır. Bizde ise bu rakam % 4'dü geçmemektedir.
Deniz yollarımız
Ülkemizdeki kıyı şeridi yaklaşık olarak 8 bin kilometreden biraz fazladır.
Kıyı şeridimizde yine yaklaşık olarak 150 civarında liman bulunmaktadır.
Bu limanların arasında olan en büyük 7 tanesi ,TCDD tarafından işletilmekte dir. Buradaki işlemler bakımından da bakılırsa Limanlarımızda,AB ve Dünya standartlarının çok altında kapasite kullanılmaktadır. devamı yarın...
Böylece arkadaki vagonlar öndekilere çarpıp ezmiş ve onları tren yolundan dışarı atmış, devirmiştir.
Şimdi suçlu aranmaktadır! Bizim eski insanlarımızın kafaları henüz hızlı trene uygun olarak tam dakik değildir. Onlar trenin hızını her an dakikalara göre hızını ayarlayamaz . Çünkü hızlı ve dakik hareket eden ekipte yetişmemiş olmaktadır! Onun önemini de henüz kavraya maz olabilir! zaten kafalar hızlı çalışmazsa hızlı tren nasıl çalışır? Hayır çalışmak zorundadır derseniz , o zaman kazalara da katlanmanız gerekir!
Türkiyede trafik güvenliği azaldı
Son zamanlarda ülkemizde ki ulaşım sisteminde çok büyük aksama lar olmaktadır. Mesela :
1 - Kara Yollarında : Kazalarda nerdeyse Avrupa birincisi olduk. Her yıl on binlerce kaza, binlerce ölü, onun birkaç katı yaralı, milyarlarca $ maddi zarar olmaktadır.
2 - Demiryollarında üst üste kazalar oluyor. Mesela bu ay için 3-4 ölümlü kaza oldu. Halbuki ise bizim zihinlerimizde TCDD en emin seyahat kuru muydu!
3 - Hava Yollarında da son zamanlarda, kazalar normalin üstünde olaylar ve sıkıntılar görülmektedir.
Türkiyenın ulaşım kapasitesi
Türkiye günümüzde 10.948 kilometre ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında en az demiryolu ağına sahip ülke durumundadır.
Bu demiryolu ağları da eski yapıdadır. Şu anda bütün yük ve taşımacılık bu eskimiş demiryolu ağı üzerinde yapılmaktadır. Zaten Yurt içi taşımacılığın % 90 kadarı karayolları ile yapılmaktadır. AB ülkelerinde ise Karayolu yükü % 70 civarındadır.
Karayollarındaki yoğun trafik ve yük kazaları çoğaltmaktadır. Türkiye de yaklaşık olarak 63 bin klm. Kadar karayolu ağı bulunmaktadır. Bunların 1851 kilometresi otoyol , 31.000 kilometresi devlet yolu, 31 bin kilometresi ise il yoludur.
Ayrıca 63 bin kilometrenin 59 bini asfalttır ve trafiğe uygun bulunmak tadır. Bununla beraber ağır taşıtlara uygun trafik yolları ise 6 bin kilometre kadardır. Diğer taraftan, Türkiye'ye göre ağır taşıt trafiğine uygun yolların uzunluğu 13 - 14 bin kilometre kadar olması gerekmektedir.
Türkiyedeki demiryolları
Demir yollarımızın uzunluğu yaklaşık 10.900 klm. kadardır. Bunların yaklaşık 2.122 klm si elektrikli durumdadır. Sinyalizasyonları tam olan kısımların uzunluğu ise 2.500 klm. civarındadır! Demiryolu hatları - raylı sistem ise, hızlı trene elverişli durumda değildir.
Kısacası demir yollarımızın alt yapısı oldukça eski ve uzun zaman ihmal edilmiş durumdadır. AB ülkelerindeki demiryolu -yük taşımacılığı % 8 - 10 kadardır. Bizde ise bu rakam % 4'dü geçmemektedir.
Deniz yollarımız
Ülkemizdeki kıyı şeridi yaklaşık olarak 8 bin kilometreden biraz fazladır.
Kıyı şeridimizde yine yaklaşık olarak 150 civarında liman bulunmaktadır.
Bu limanların arasında olan en büyük 7 tanesi ,TCDD tarafından işletilmekte dir. Buradaki işlemler bakımından da bakılırsa Limanlarımızda,AB ve Dünya standartlarının çok altında kapasite kullanılmaktadır. devamı yarın...
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006