Hocam! Keşke biraz daha okusaydınız

Piyasada bazı hocalar var, isimlerinin önünde bazı unvanları olanları da var.

Kamera gördüklerinde, mikrofon uzatıldığında konuşanları var, yazıp-çizenleri var.

Bakıyorsunuz, dinliyorsunuz, yazdıklarını okuyorsunuz mübarekler ilimde 'derya-deniz'.

Mevcut iktidarın yaptığı her işe, attığı her adıma, sergilediği her icraata fetva bulmada oldukça mahirler.

Olsa da olmasa da, uysa da uymasa da, akıl-mantık ve bilimsel kurallara uygun düşse de düşmese de bir bakıyorsunuz ki 'kara kaplı kitaptan' kendince yerini bulmuş ve fetvayı vermiş.

Meşhurdur, dilden dile dolaşır durur; adamın biri Nasreddin Hoca'ya gelerek, dağda otlamakta olan hayvanlardan birinin vurup diğerini uçurumdan aşağı düşürmesi ve telefine sebep olması durumunda hükmün ne olacağını sorar.

Hoca, fazla düşünmeden; "hayvandır, bir sorumluluğu yoktur, dolayısıyla bir şey lazım gelmez" der.

Soru sahibi, teşekkür edip ayrılmak üzere iken bir cümle daha ilave eder sorusuna; "hocam, vuran bizim öküz, uçurumdan yuvarlanan ise sizinki."

Hoca sakalını sıvazladıktan sonra; "şimdi durum değişti, ver bakalım şu kara kaplı kitabı" diyerek adamın oturmasını işaret eder.

Sözünü ettiğimiz hocalar ki, kamuoyu aşağı-yukarı hepsini tanıyor, iktidarın yanlışlarına kılıf bulmak, darda kaldığında fetva uydurmak söz konusu olduğunda maşallah, heybelerinde 'yok yok', fakat yanlışları, aksilik ve aksaklıkları eleştirmeye sıra gelince, mübareklerin nutku tutuluyor.

Dersleri, hafızlıkları oraya kadar.

İktidarın yanlış adımlarından, yanlış imzalarından ötürü yoksul düşen kitleler, bir gecede ufak-tefek birikimlerini kaybeden büyük çoğunluk ve yine bir gecede servetine servet katan 'büyük finansörler' bir türlü bu hocaların ilgi ve bilgi alanlarına girmiyor.

İnsan sormadan edemiyor; hocam sizlerin bugüne kadar okuduğunuz ve okuttuğunuz kitaplarda yolsuzluğa yol vermenin haram olduğuna rastlamadınız mı?

Kamu malına çökmenin, çökülmesine kapı aralamanın, dolayısıyla tüyü bitmemiş yetimlerin haklarının gasp edilmesine göz yummanın büyük günahlardan sayıldığını görmediniz mi?

Okuduğunuz ve okuttuğunuz kitaplarda, adaletsizliğin, hukuk tanımazlığın, hukuk önünde imtiyazlı bir sınıf oluşmasının, torpilin, adam kayırmanın, bir toplumu toptan çürütebileceğini yazmıyor mu?

Okuduğunuz kitaplarda; 'kitabına uydurulmuş' usul ve usulsüzlükler sebebi ile, yoksulun sofrasından, gıdasından kesilerek zengini daha fazla zengin yapmanın ne büyük felaketlere yol açabileceği ikazları yok mu?

Dersiniz hepi-topu buraya kadar mı?

Keşke biraz daha okusaydınız hocam.