logo
28 MART 2024

HODRİ MEYDAN

26.07.2001 00:00:00
Kuvayı Milliye kadrosunu ağırlayan binlerce Trabzonluyla bir araya gelen Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözme ve Türkiye'yi lider ülke yapma konusunda "hodri meydan" dedi

Trabzon, 7 Nisan 2001'den sonra bir büyük olayın altına daha imza attı. Bu tarihte bağrından çıkardığı ve Türkiye'nin medar-ı iftiharı Prof. Dr.Haydar Baş'ın katılımıyla başlattığı Kuvay-ı Milliye hareketinin bu mimarını, bu kez, Kuvay-ı Milliye ruhu ile donanmış yeni bir siyasi parti oluşumu için ağırladı.

Havalimanı yanındaki Kavaklı tesislerinde gerçekleştirilen bu ağırlama ve siyasi parti için istişari toplantıda bir araya gelen binlerce Trabzonluya hitaben bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş, başta Trabzon insanı olmak üzere Türk milletinin her ferdini ve Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren çarpıcı açıklamalarda bulundu. Memleketin içine sürüklendiği badireden kurtulmak için pratik çözüm önerileri sundu ve çözümün adresini gösterdi.

"TÜRKİYE'NİN PROBLEMİNİ 24 SAATTE ÇÖZERİZ"

Özellikle yaşanmakta olan krizden bahisle sözlerine başlayan Prof. Dr. Haydar Baş, "Dert varsa devası da mutlaka mevcuttur" tespitinde bulunarak şöyle devam etti:

"Bizim asıl problemimiz kendi içimizdeki çözüm yollarını araştırmadan hep yabancı patentli çözümlere yönelmemizdir. Halbuki yaşadığımız bütün problemleri çözecek kabiliyet, iktidar, feraset, plan, proje, bu millette mevcuttur. Trabzon, İstanbul, Ankara mitinglerinde de söyledim. Yine söylüyorum. Maliye'yi, ekibimle birlikte bana devretsinler, bu işi 25 saatte değil, 24 saatte çözeriz. Benim çözümlerim Avrupa ve ABD'den altın madalya almıştır. Hodri meydan diyorum. Bu ülkeyi biz Allah'ın izni ile 24 saatte düzlüğe çıkartırız."

"IMF DE IMF'CİLER DE KAPI DIŞARI EDİLMELİ!"

Türkiye'nin boğuşmakta olduğu enflasyon canavarının IMF proğramları ile alt edilemeyeceğini, IMF programlarının canavarı daha da palazlandırdığını söyleyen Prof. Dr. Baş, Başbakan ve yardımcılarına, bu programı önlerine koyanları kapı dışarı etmeleri tavsiyesinde bulundu. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi:

"IMF programları ile enflasyon problemi halledilemez. Enflasyon alaşağı edilmek isteniyorsa IMF programlarının dışına çıkmak lazımdır. Çünkü IMF, küreselleşme adlı sömürgeciliğin silahıdır. Küreselleşmenin asıl maksadı ise, dini hiristiyan, ekonomik görüşü liberal, tek tip insan yetiştirmektir. Liberal hristiyani bir programın Müslüman Türk insanına uymayacağı aşikardır. Sayın Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz'a saygım sonsuzdur. Ama bir ilim adamı olarak iktisat kurallarına göre konuşuyorum. Önlerine konulan program ile enflasyon düşecek deniliyorsa, ben de, 'Sizi kandırıyorlar. Önünüze bu raporu kim getirdi, bu yalanı kim söyledi ise onu derhal kovun' diyorum."

"Enflasyonun talep ve maliyet olmak üzere iki ana mikrobu vardır. Bizdeki mikrop cinsi maliyet cinsidir. Maliye, sigorta vergileri, kredi faizleri, işçi giderleri, hammadde girdi fiyatları düşmeden enflasyon düşmez. Düşürmek için bu vergi ve girdilerin mutlaka düşürülmesi lazımdır. 'Hocam, bunu yapabilir misin?' diye sorarsanız, vallahi de billahi de yaparım. 'Formülünüz var mı?' diye sorarsanız 2x2=4 edercesine formülümüz vardır. Olayı kimse bu kadar çıplak anlatmıyor. Çünkü milletin anlaması istenmiyor. Onun için hep gavurca kelimeler kullanılıyor."

"DEVLET ADAMI BİN YIL İLERİYİ GÖRENDİR"

Memleketin artistik numaralara tahammülü kalmadığı, ülkede her şeyin çöktüğü açıklamasında bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, "Körfez krizinde oyunun Türkiye üzerinde oynandığını söyledim. 'Kuzey Irak'ta bir tampon bölge oluşturacaklar. Kürt devleti kuracaklar. Güneydoğuda da referandum yapacaklar. Onları da Kuzey Irak'a katacaklar. Memleket bölünecek' dedim. Çıktı mı, çıkmadı mı?" diye sorarak şu önemli tespitte bulundu:

"Devlet adamı bir saat sonrasını göremiyorsa lütfen karısının yanından ayrılmasın. Devlet adamının, bir saat, bir yıl sonrasını değil, bin yıl sonrasını görebilecek kabiliyette ve iktidarda olması lazımdır. 10 gün evvel söylediği ile 10 gün sonra söylediği birbirini tutmayacak sen bunun adına yenilikçi diyeceksin. Tayyib'i severim. Sadece ona değil hepsine hodri meydan diyorum. Tarımda, ormancılıkta, denizcilikte, sanayide, parada vs. hangi projesi var. Gelsinler konuşalım."

MİLLİ EKONOMİK MODELE GEÇMEK ŞARTTIR

"Şövenist değil Türk milliyetçisi olmamız, ayrımcılık yapmamamız lazımdır. Mandacı değil ulusalcı olmamız lazımdır. Milli ekonomik modeli hayata geçirmemiz lazımdır. Milli ekonomik modele dönmemiz farz-ı ayndır. Bu modelle merhum Atatürk, Düyun-u Umumiyenin çok büyük yükü borçları ödemekle kalmadı. Belçika'ya uçak ihraç edildi. 2.Dünya Savaşında dünyaya gaz maskesi ihraç eden tek ülke olduk. Bu anlayış devam etse idi bugün atom bombası, hidrojen bombası yapmış olmaz mıydık?"

"İCAZET MAHALLİ MİLLETİN KENDİSİDİR"

Prof. Dr. Haydar Baş, "üstad, üstad", "bu vatan bu millet seni bekliyor", "bu vatan bizimdir bizim kalacak" tezahüratları ile sık sık kesilen konuşmasında, kendinden ve kuvay-ı milliye hareketinin Türkiye'nin gündemine oturttuğu siyasi parti oluşumundan da bahsetti. Baş, bu hususta şunları söyledi:

"Biz hayatı tırnaklarımızla kazandık. Şimdi, 'Amerika'dan mı geldi diye servetimizi araştırıyorlar. Helal lokma yemediği için adamın kafası basmıyor. Türkiye'de bilhassa siyasiler, bizim kuyruğumuzu araştırmak yerine yaptıklarımızın hikmetini araştırıp bizi dinlemeleri şarttır. Elin gavuru dinliyor, akıl alıyor, bizimkiler şeytanlık peşinde koşuyor."

"Ben 45 yaşında profesör oldum. Bugün 55 yaşında, başka bir şey olmak gerekiyorsa onu da olurum. Benim azmim bu milletin azmidir. Benim kararım bu milletin kararıdır. Benim başarım bu milletin başarısıdır. Benim derdim siyaset değildir. Bir insan siyasete 35-55 yaş arası girer. Bu yaştan sonra politika olmaz. Ama 'memleket yangın yerine döndü. Bunu tutacak bir el lazım' derseniz, hep beraber tutarız. Burada siz baş olursunuz, ben ayak olurum."

Türkiye'nin özlenen dünya lideri konumuna gelmesi ve şahsiyet sahibi bir ülke olması için, Leyla ve Mecnun misali tek bir gövde, tek bir bünye gibi hareket etmemiz gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, "Bu anlayış içinde beraber olmadıktan sonra grip hastalığımız kanser olur. Beraber olur isek kanser, grip olur. Onun için bu kol sizin kolunuzdur, diyorum. Var mısınız?" diye sordu. Kavaklı tesislerini dolduran binlerce Trabzonlu, bağırlarından çıkardığı emsalsiz değere hep bir ağızdan "varız" cevabını verdi. Bu cevap üzerine Prof. Dr. Baş, "Amerika'dan icazet alanlara selam olsun! Demek ki icazeti milletten almak lazımdır. Biz, icazeti milletten alarak işe başladık. Hayırlı, uğurlu, mübarek olsun" diyerek sözlerini bitirdi.

Kurtuluş 'BAŞ' gemisinde

Kuvay-ı Milliye kadrosunu dinleyen ve Türkiye'nin içinde bulunduğu karanlık tünel ve bu tünelden çıkış yollarını öğrenen Trabzonlular, "İş 'Baş'a düştü" kararı verdiler

7 Nisan 2001'de Atatürk Meydanını hınca hınç doldurarak kuvay-ı milliye ruhunu yeniden ateşleyen Trabzonlular, kuvay-ı milliye kadrosunun siyasi parti oluşum çalışma toplantısına da büyük ilgi gösterdi. Trabzon Havalimanı'nın hemen yanı başındaki Kavaklı tesislerini tıklım tıklım doldurdu.

Adı geçen tesislerde gerçekleştirilen yemekli toplantıda bir araya gelen Trabzonlular, bağırlarından çıkardıkları Prof. Dr. Haydar Baş'ın hamurkarı, fikir ve mana mimarı kadrodan, şimdiye kadar hiç duymadıkları gerçekleri öğrendiler. Ülkenin sürüklendiği karanlık tünelin son çıkış noktasına, son çıkış noktasındaki uçuruma yaklaşmakta olduğunu ve bu tünelden uçuruma yuvarlanmadan nasıl ve hangi adres sayesinde çıkabileceğini öğrendi. Öğrenmesiyle birlikte de "İş 'Baş'a düştü" dedi.

MİLLETİN YENİLİKÇİ RÜZGARA KARNI TOK

Gazetemiz Yazıişleri Müdürü İbrahim Berk, değişim,yenilikçi rüzgarlarına dikkat çekti. Berk, "Dün 'Ermeni dölü' diyenler, bugün 30 bin kişinin katili Apo'dan ve Ermenilerden özür diliyorlar. Dün, 'camiler kışlamız' diyenler, bugün, sinagog kapılarında, kilise duvarları arasında dolaşıyorlar. Yahudi lobilerini ağlamaa duvarına çevirdiler. Hortumcu medya da bunla çanak tutuyor. Halbuki milletin bu yalan ve yaban rüzgarlarına, fırdöndücülere değil, milletin makus talihini değiştirecek gerçek devlet adamlarına ihtiyaç var. Onun için Anadolu bu yaban ve yalan rüzgarlarına kanmıyor. Kuvay-ı milliye rüzgarına kapılmış gidiyor. Allah, bu milletin çilesinin dolduğu müjdesini veriyor" dedi.

Yenilikçi olarak milletin önüne konulan tuzağa Ahmet Erimhan da değindi. Yenilikçilerin liderinin bir söz üzerine içerde misafir edilme ve bir kahraman olarak milletin önüne çıkarılma senaryosunu bir bütün olarak okumak gerektiğini söyleyen Erimhan, bu senaryonun iyi okunması halinde Türkiye'nin selamete çıkacağı değerlendirmesinde bulundu.

BAŞ GEMİSİNİN YOLU GÖZLENİYOR

Ali Değirmenci, Henry Kissinger'in, "Küreselleşme, sömürgeci güçlerin hegemonyasının diğer adıdır" ile Dünya Bankası uzmanlarından Stigliht'in, "Globalleşme, sömürgecilik ve mandacılığın uzantısıdır" sözlerinden hareketle, Türkiye'nin, bu küreselleşme oyununa gelmemesi gerektiğini belirtti. Değirmenci, Türkiye'de, küreselleşmeye karşı tok bir sesin çıktığını, bu tok sesin sahibinin de Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu bildirdi.

Mehmet Öztürk, Türk insanının içine düştüğü duruma dikkat çekerek şunları söyledi: "Gezdiğimiz her yerde Türk insanı denize düşürüldüğünün farkında. Ama onlar, 'Denize düştüğümüz doğrudur. Ama asla yılana sarılmayacağız' diyorlar. Onlar düştükleri denizden kurtulmak için Baş gemisinin yolunu gözlüyorlar. Trabzonlular da Türkiye'yi Baş gemisine bindirecek ve lider ülke yapacaklar."

IMF'NİN GÖREVİ ÜLKE BATIRMAKTIR

Muharrem Bayraktar, IMF'nin Türkiye'de, borçlandırma politikası izleyerek bu ülkeyi batırmak istediğini söyledi. Bayraktar, "IMF proğramını ABD uygulasın. 30 günde batar. Çünkü bu politikaların amacı ülke batırmaktır. IMF'nin girdiği her yerde açlık, yokluk, sefalet, iç savaş vardır. Meksika, Arjantin, Hindistan, Ruanda buna örnektir" dedi. Bu politikalara karşı bu ülkenin insanlarının direnç göstermesi, sahte reçetelere aldanmaması gerektiğini söyleyen Bayraktar, çözümün her probleme çözümü bünyesinde barındıran kuvay-ı milliye ruhunda, kuvay-ı milliye kadrosunda ve bu kadronun önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ta olduğunu belirtti.

Yeni Mesaj Gazetesi Emekli Albay Hüseyin Mümtaz, sömürgeciliğin 21. Yüzyılda kılık değiştirdiğini, küreselleşme adı altında karşımıza çıktığını, siyasi ayağının Kopenhag Kriterleri, Helsinki kararları, kültürel ayağının misyonerlik faaliyetleri, ekonomik ayağının ise IMF ve Dünya Bankası şeklinde kendini gösterdiğini söyledi. Mümtaz, mütareke basınının küreselleşmenin insanımıza yutturulması için bir filtre görevi gördüğüne dikkat çekti. Mümtaz, küreselleşme saldırısına asker, millet, Atatürk, devlet kaynaşmasını sağlayarak kuvay-ı milliye ruhu ile karşı konulabileceğinin altını çizdi. Mümtaz, "Karşı koyacak milletin beyin takımı sizlersiniz. Onun için kendi kendinizi destekleyin" dedi.

TÜRKİYE KÖTÜ İDARECİLERDEN ÇEKİYOR

Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi ise, Türkiye'nin en büyük probleminin yönetici problemi olduğunu, iki ay önünü göremeyen yöneticiler tarafından idare edildiğimizi söyleyerek, "Oysa bizim uzun yıllar önünü görecek yöneticilere ihtiyacımız var. Birlik ve beraberlik, AB, Körfez krizi, enflasyon proğramı, sosyal patlama tespiti gibi konularda olacakları 20-30 yıl önceden gören, gelişmelerin kendini hep haklı çıkardığı Prof. Dr. Haydar Baş yöneticilere ihtiyacımız vardır. Prof. Dr. Baş, bu ülke için büyük bir şanstır" dedi.

Bu şansı gören Batılıların, Türk insanının da gördüğünü görünce, ülkemizin önüne "yenilikçi hareket" adında bir kaya koymaya çalıştıklarına dikkat çeken Dr.Kepekçi, ABD'den, Yahudi lobilerinden vize alan bu hareket sahiplerine milletin vize vermeye hiç niyeti olmadığını söyledi. Dr. Kepekçi, "Yüz yüze yapılan onlarca ankete göre milletin % 36 ile geçit verdiği, internet ortamında, ülkenin problemlerini çözecek dediği tek isim Prof. Dr.Haydar Baş'tır" bilgisini aktardı.

Dr.Kepekçinin bu bilgiyi de aktarmasından sonra Trabzonlular, Kavaklı tesislerini "Bu vatan bu millet seni bekliyor" sesleriyle inletti. "İş 'Baş'a düştü" diyerek, her zaman ve her halükarda bu hareketin arkasında olaacaklarını beyan ettiler.

İş 'BAŞ'a düşmüştür

Proğramda bir konuşma yapan gazetemiz genel yayın yönetmeni Mehmet Emin Koç, üniversite imtihanlarında Meltem Kolejlerinin gösterdiği başarıyı örnek vererek, müfettişlerin su yoluna çevirerek rahatsız etmelerine rağmen bu kolejlerin başarılı olmalarının, oradaki kuvay-ı milliye ruhundan kaynaklandığını söyledi. Koç, Meltem Kolejlerini ayağa kaldıran bu ruhun Türkiye'yi ayağa kaldırmaya aday olduğunu açıkladı. Koç, "Dışarıdan icazetlilerle bu ülkenin problemleri çözülmez. Problemleri çözecek kadro icazeti milletten alan kuvay-ı milliye kadrosudur" dedi.

Dr. Abdullah Terzi, Trabzonluların "iş başa düşmüştür" tespitinden hareketle, bu ülkeyi ancak bu milletin evlatlarının kalkındıracağını, sanayileştireceğini, büyüteceğini ve bu millette bu cevherin var olduğunu, Prof. Dr. Haydar Baş isminin bunun en güzel misali olduğunu ifade etti.

İşçiden, memurdan vergi alınmamalı

Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizden dolayı bir sosyal patlama ile karşıkarşıya bulunduğunu, Başbakan Ecevit'in ise "Bizim milletimiz saygın bir millettir. Patlama olmaz" dediğini aktaran Prof. Dr. Baş, "Patlama olmuyorsa bu milletin ahlakından dolayı olmuyor. Ama aslında uygulanan proğramlar olayı patlama noktasına getirmiş durumda. Vatandaş, aç-susuz, bey gibi geçiniyor" dedi.

Vatandaşın eli böğründe gezmesinin sebeplerinden birini damarlarda kan misali piyasada dolaşması gereken paranın çekilerek biri kumar, diğeri faiz müessesesi Sermaye Piyasası ve Bankalarda bloke edilmesi olarak açıklayan Prof. Dr. Baş, ekonomiye canlılık kazandırmak için bundan derhal vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Baş, alınması gereken bazı tedbirleri de şöyle sıraladı:

"İkinci olarak 100 milyar kazancın altındaki kazançlardan vergi alınmaması lazımdır. İşçi, memur, çöpçü vergi vermemelidir. Bu başarılabilir, devlet imkanları buna yeter mi? Elbette yeter. Devlet denilen babanın görevi gelir kaynağını bulmaktır. Bulamadı ise benden farkı kalmaz. Vatandaşının sırtından geçinenin adına devlet denmez."
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalan yandaşa belgeli kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalan yandaşa belgeli kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden "Bakan Şimşek" açıklaması

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Bakan Şimşek, '1,5 yıllık çok zor bir süreç bizi bekliyor' dedi" iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
28.03.2024 08:10:00
Haber Merkezi
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden "Bakan Şimşek" açıklaması
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden "Bakan Şimşek" açıklaması
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi X hesabından yaptığı paylaşımda bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Bakan Şimşek, '1,5 yıllık çok zor bir süreç bizi bekliyor' dedi" iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.


Açıklamada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in güncel herhangi bir açıklamasında böyle bir ifade kullanmadığı ve "Bakan Şimşek'in açıklaması" iddiasıyla yapılan paylaşımların dezenformasyon olduğu kaydedildi.

DMM'den yapılan açıklamada , 'X platformunda bot hesaplar aracılığıyla dolaşıma sokulan bahse konu iddiaların hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. Seçim öncesi kamuoyunda paniğe yol açmak saikiyle yürütülen bu tür dezenformasyon kampanyalarına itibar etmeyiniz' denildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.