Hukuk Risalesinde yöneticilerin vasıfları

İmam Zeynelabidin (a.s.), İmam Hüseyin'in (a.s.) oğlu ve nasb edilmiş imamların dördüncüsüdür.Hilafeti, Yezid tarafından gasp edilen İmam, o kadar baskı ve eziyet görmüştür ki, halkı ikaz vazifesini açıktan dahi yapamamış; dua kalıpları ile diyeceklerini örtmüştür. Bu dualar "Sahife-i Seccadiye" olarak bir araya getirilmiştir.İmam'ın bir de "Hukuk Risalesi" vardır. Her türlü zulmün, kan dökmenin, rüşvetin, yolsuzluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun demokrasi ve insan hakkı olarak sunulmaya çalışıldığı 21. yüzyılda "Hukuk Risalesi" gerçek mânâdaki hakları Ehl-i Beyt'in nurlu penceresinden aktarmaktadır.Hukuk Risalesi, bugün meseleleri çözmesi beklenen ancak kendinde o bakış açısı bulunmayan insana, kâmil insanı tanıtmaktadır.Zira İslam'ın koyduğu yasaklar ve doğuştan verdiği haklar ile şekillendirdiği mü'min, hiçbir beşerî sistemde bu mânâda bir değer bulamaz.Hem kendisini, hem de kâinatı yaratan bu iradeyi görmeyen kişi, diğer insanların iradelerine de saygılı olamaz.Prof. Dr. Haydar Baş, "Veda Hutbesi'nde İnsan Hakları" isimli eserinde şöyle der:"Hak ve hürriyetleri kendi nefsinde yaşayamayan insan, onları başkalarına vaad edemez. İstese de veremez. Ancak kulluk yoluyla hürriyete kavuşan insan, hak ve hürriyetleri verme ve bunların emniyetini sağlama hususunda başarılı olabilir." (s.71).  Günümüzde yolunda gitmeyen her mesele onu ortaya çıkaran veya halletmeye çalışan kişilerin bu mânâdaki eksikliğinden kaynaklanmaktadır.Hukuk Risalesi, halkın haklarını koruma konusunda, hükümdara nasihatte bulunur:"Hükümranlık yoluyla yönetimin altında bulunanların haklarına gelince; sen onları gücünün yettiği hükümranlığın altına almışsın.Senin heybet ve azametin karşısında tek sığındıkları Allah'tır.Sen de Allah'ın, bir lutuf olarak sana verdiği ve bir halkı yönetimin altına almaya vesile olan bu güç ve iktidarı bir nimet bilip Allah'a karşı şükrünü yerine getirmelisin. Güç ve başarı sadece Yüce Allah'tandır."Yöneticilerin en önemli vasfı Hz. Peygamberin Veda Hutbesi'nde şöyle buyurulur:"Müslümanları doğru yola yönelten adam, kesik burunlu bir zenci de olsa, ona itaat edin ki, cennete giresiniz."Demek ki, Müslümanları doğru yola iletmek, yöneticinin birinci vazifesidir.Bir diğer ölçü: "Ey nas! Sözlerimi dinleyin ve anlayın. Her Müslüman diğer Müslümanın kardeşidir. Bütün mü'minler kardeştir."Ehl-i Beyt'in ışığında yönetici olmak, Allah'ın bir lutfu ve ihsanıdır. Bu mesuliyeti ve mükellefiyeti idrak etmek gerekir.