Hüseyin mektebinin ilk dersi: Zalime ve zulmüne hayır!

 "Bir elime ayı diğerine de güneşi verseniz ben davamdan vazgeçmem" diyen bir dedenin ocağında ve kucağında yetişmiş olan Hz. Hüseyin'den zulümlerine onay istediler zalimler, olacak şey miydi bu?"Ya Rab! Benim Rabbim olman bana şeref olarak yeter, sana kul olmam bana izzet olarak yeter, sen tam da benim istediğim gibi bir Rab'sın, beni de tam istediğin gibi bir kul eyle" diyen Hz. Ali'nin, ilim şehrinin kapısı olan Ali'nin dizinin dibinde yetişmiş, rahle-i tedrisinden geçmiş olan Hz. Hüseyin'den Emevioğulları fısk ve fücurlarına onay beklediler, saltanatlarına biat istediler, olacak şey miydi bu?Alemlere rahmet olarak gönderilen bir babanın dilinde; "alemlerin kadınlarının seyyidesi" olarak tarif edilen Hz. Fâtıma gibi bir ananın pak sütünü emmiş, öyle bir ananın mektebinde talebe olmuş bir er kişiden, bir adam gibi adamdan Yezit gibi birisi biat istemişti, olacak şey miydi bu?Hüseynî kıyamı dikkatle izleyenler, Hüseyin mektebinin müfredatını titizlikle inceleyenler göreceklerdir ki ilk derste; "zalime ve zulümlerine hayır" konusunu işlenmektedir.Hayatı "Ehl-i Beyt" fertleri ile mücadele ile geçmiş, bin bir hile ile elde ettiği hilafeti saltanata dönüştürmüş, daha hayatta iken diyar diyar dolaşıp sarhoş oğlu Yezit için biat toplamış bir babanın oğlu ne bilecek, ne anlayacak, nasıl anlayacaktı ki, Peygamber ocağında yetişmiş olan Hüseyin, Yüce İslam'ın tek ilkesi için dahi canını ortaya koyar, şehadet yolunu seçer.Saltanat sarhoşluğuna düşmüş, dünya ve dünyalık sevdası ile gözü kararmış, alçak zevklerinin tatmini için gözünü kırpmadan insanların hayatını hiçe sayacak kadar ahlaki çöküntü içinde olan Yezit, er meydanında bir er kişinin ağzından dökülen şu hitabeden bir şey anlamış mıdır acaba?Hz. Hüseyin kendisini öldürmeye gelen Yezit'in ordusuna hitap ediyor:"Ey insanlar! Resûlullah (s.a.ve) buyurmuştur ki: 'Her kim Allah'ın haramını helal bilen, ahdini bozan, Resulünün sünnetine aykırı hareket eden, Allah'ın kullarına karşı zulüm ve haksızlık yapan zalim bir yönetici görür de ameli veya sözüyle ona karşı muhalefet etmezse, böyle bir adamı, o zalimi sokacağı yere (cehenneme) sokmak Allah'a bir haktır.'Ey insanlar! Bilin ki bunlar( Ümeyyeoğulları) şeytanın itaatine sarıldı ve Rahman'ın itaatini terk ettiler. Fesadı yayıp ilahi sınırları aştılar. Fey'i sahiplendiler. Allah'ın haramını helal, helalini de haram ettiler. Ben Müslüman toplumu hidayet etmeye ve onlara önderlik yapmaya, ceddimin dinini değiştiren fasitlerden daha layığım.Biat ettiğinize, beni düşman karşısında yalnız bırakmayacağınıza ve yardımınızı benden esirgemeyeceğinize dair bana birçok davet mektuplarınız ve elçileriniz geldi. Bu biate sadık olduğunuz takdirde saadet ve insani değerlere ulaşmış olursunuz. Zira ben, Ali'nin ve peygamber kızı Fatma'nın oğluyum. Özüm özünüzle ve ailem de ailenizle beraberdir. Sizin için bende güzel örnek vardır. Eğer bunu yapmaz da bana karşı ahdinizi bozar ve kendi biatiniz üzere durmazsanız and olsun canıma ki bu sizden beklenmeyen bir şey değildir. Çünkü babama, kardeşime ve amcam oğlu Müslim'e de aynı şeyi yaptınız?İşte başımıza gelen olayı görüyorsunuz. Gerçekten dünyanın durumu değişmiş, kötülükleri aşikâr olmuş, iyilik ve erdemleri ortadan kalkmıştır. İnsani faziletlerden, ancak kabın içerisinde kalan su damlacıkları kadar pek az bir şey kalmıştır. Halk zillet ve utanç dolu bir hayat sürdürmektedir. Hak üzere amel edilmediğini ve batıldan kaçınılmadığını görmüyor musunuz?Böyle bir durumda mü'min, Allah'a kavuşmayı(şehit olmayı) istemekte haklıdır. Ben böyle bir ortamda ölümü saadet bilirim, zalimlerle yaşamayı ise alçaklık."