logo
18 EYLÜL 2025


Hz. Hasan’ı barışa yönelten sebepler

Meseleye o günkü dış politika açısından baktığımızda şunları görüyoruz

07.08.2023 08:14:00
Haber Merkezi
Hz. Hasan’ı barışa yönelten sebepler
Hz. Hasan’ı barışa yönelten sebepler
1- Dış politika

Meseleye o günkü dış politika açısından baktığımızda şunları görüyoruz:

"İmam Hasan ile Muaviye'nin ordularının karşı karşıya geldikleri haberi Doğu Rum liderlerine ulaştığı zaman amaçlarına ulaşabilmek için uygun fırsatı yakaladıklarını düşündüler.

Bu nedenle büyük bir ordu ile Müslümanlardan intikam almak için İslam topraklarına saldırmaya karar verdiler.

Böyle bir ortamda İslam'ın esaslarını korumakla yükümlü İmam Hasan gibi birisinin barışı kabul etmekle bu büyük tehlikeyi İslam dünyasından uzaklaştırmaktan başka bir yolu olabilir miydi?

Dar görüşlü dostlarının kınamaları ve psikolojik baskıları pahasına olsa bile!"

Tarihçi Yâkubi bu konuda şunları yazıyor: "Muaviye, İmam Hasan ile barıştıktan sonra Şam'a dönerken Rum imparatorunun büyük ve düzenli bir ordu ile İslam topraklarına saldırmak için Rum'dan hareket ettiği haberini aldı.

Böyle büyük bir orduyla savaşacak gücü olmayan Muaviye, onlarla barış imzalayarak Doğu Rum Devleti'ne yüz bin dinar ödemeyi kabul etti."  

2- İnsanların duyarsızlığı

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Hz. Hasan'ın ordusu ve etrafında onu desteklediğini iddia edenlerin çoğu makam ve mevki sahibi, güvenilmez ve dönek kimselerdi. (Amcasının oğlu Ubeydullah'ın bile İmam Hasan'a ihanet ettiği düşünülürse bu gerçek daha iyi anlaşılabilir).

Diğer yandan, insanlarda rahat düşkünlüğü ve cihada karşı gevşeklik durumu vardı.

Irak halkı daha önce Hz. Ali'nin hilafeti zamanında da aynı gevşekliği gösteriyorlardı. O dönemle ilgili Mehdi Şemsuddin şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Irak halkı aslında bahaneler uydurup bugünü yarına atarak, Irak, Yemen ve Hicaz sınırlarına gece baskını düzenleyen çeşitli Şam gruplarıyla savaşmamak için anlamsız bahaneler uydurmakla, rahatlarına düşkün olduklarını, savaştan yorulduklarını gösteriyorlardı... Ve Hz. Ali'nin yeniden Sıffin Savaşı'na davetine tembellikle icabet edişleri bunun belirtisiydi." 

Hz. Ali bu insanlardan olan şikayetini bir hutbesinde şu şekilde ifade etmişti:

"... Emir dinlememenizle işimi boşa çıkardınız. İş o yere vardı ki, Kureyş, "Ebu Tâlib oğlu yiğit bir erkektir ama savaşmayı bilmiyor" dediler. Oysa savaş ilmini benden daha iyi kim bilebilir?" 

Hz. Ali son günlerinde hep şu duaya devam ediyordu: "Allah'ım ben, onlardan bıktım, onlar da benden bıktı. Ben onlardan usandım, onlar da benden usandı. Beni onlardan kurtar, onları da benden kurtar."

Sonra elini sakalına götürdü, "Sizin en şakinizi bunları kana boyamaktan alıkoyan nedir?" dedi. 

Hz. Hasan da insanların bu duyarsızlığına ve Hz. Ali'nin çektiği sıkıntılara bizzat şahit olmuştu.

Hz. Hasan şöyle anlatıyor: "Hz. Ali bana dedi ki, "Resulüllah bu gece rüyama girdi.

Ona, "Ya Resulallah, ümmetinden gördüğüm bu sıkıntı ve düşmanlık da nedir?" diye sordum.

Bana, "Onlara beddua et" buyurdu.

Ben de, "Allah'ım bana onlardan daha hayırlısını, onlara da benden daha şerlisini nasip et" dedim."

Hz. Hasan anlatmaya devam ediyor: "Dışarı çıktı ve az sonra vuruldu." 

İşte aynı insanlar İmam Ali'nin şehadetinden sonra hilafete geçen Hz. Hasan'a karşı da aynı gevşekliği gösterdiler.

(Şam seferi için Hz. Ali'nin topladığı ordunun tamamının değil, ancak bir kısmının İmam Hasan'ın saflarında yer aldığını da burada bir kez daha hatırlatalım. Bu grup ciddi bir gevşeklik içindeydi).

Öte yandan, buraya kadar verdiğimiz bilgilerden de anlaşılacağı üzere Hz. Hasan'ın ordusu tam bir görüş ve ruh birliği içinde değildiler, her biri farklı bir düşünce ve niyete sahipti. İmam Hasan böyle bir orduyla savaşa çıkarak zafer elde etmesinin mümkün olmadığını iyice anlamıştı.

Hz. Hasan'ın bu insanlar içinde nasıl bir durumda olduğunu anlamak için şu olayı iyi değerlendirmek gerekir.

Bazı tarihçiler şöyle yazar: "Yakınlarından bir grup onu aralarına almış ve kimseyi ona yaklaştırmıyorlardı."

Ve yine diğer bir tarihî metinde şöyle geçer: "... etrafındaki kimseler harekete geçmiş ve halkı ondan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı."
 
Hz. Hasan'ın kendi askerlerinin ve ona biat eden insanların içinde bile can güvenliği yoktu. Kaldı ki, Muaviye'nin ve Şamlıların çıkardığı fitneyi nasıl bastırabilsin?

3- İki ordu arasındaki sayı dengesizliği

Sayı itibariyle de İmam'ın ordusuyla Muaviye'nin ordusu arasında eşitsizlik söz konusuydu. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, Hz. Hasan'ın ordusu yirmi bin kişi civarındayken, Muaviye'nin ordusu altmış bini buluyordu.

Yani Hz. Hasan Muaviye'nin üçte biri kadar kuvvete sahipti. (Bu üçte birlik sayının içinde çok karışık unsurların yer aldığını ifade etmiştik. Yani bu sayının tamamı asla İmam Hasan için tam mânâsıyla güvenilir değildi). 

Kaldı ki, Ubeydullah'ın Meskin'den kaçarak Muaviye'nin saflarına katıldığında sekiz bin kişi de İmam'ın ordusundan ayrılmış ve aradaki fark daha da açılmıştı.

Aradaki bu güç dengesizliği Şam fitnesini bastırmak için gerekli kuvvetin olmadığını göstermektedir. Bu durum İmam Hasan'ı barışa yönelten en önemli sebeplerden biriydi.

Öyle ki, iki ordu arasında en küçük bir çatışma dahi olmadı. Bu tarihî bir hakikattir. Bir takım tarihçiler Meskin'de iki ordu arasında bazı çatışmaların meydana geldiğini yazmışlarsa da bu konuda kesin bir delil veya belge mevcut değildir.

Sonuç olarak, İmam Hasan barışa karar verdi. Ve hiçbir Müslümanın kanı dökülmeden bu kararını hayata geçirdi.

Tarihî kaynaklar şunu söylemektedir: "Hasan halife oldu. Ve halifeliği döneminde bir damla kan dahi dökülmedi." Hatta bazı râviler bunu iki kere yemin ederek söyleme ihtiyacı duymuşlardır.

Hz. Hasan'ın Muaviye ile yaptığı barışı değerlendirirken İmam'ın karakter yapısını, dünya görüşünü ve hayata bakışını iyi anlamamız lazımdır.

İbn-i Kesir bu sıkıntılı dönem hakkında şunları yazıyor: "O, (İmam Hasan) bu gelişmeler karşısında sağlam karakterli bir İmam olduğunu kanıtladı. Ruhunda en küçük bir sıkıntı ve vicdanında bir pişmanlık ve rahatsızlık hissetmedi. Hiç daralmadı. Her gelişme karşısında daima memnun ve güler yüzlüydü." 

Şimdi Hz. Hasan'ın Muaviye'yle yaptığı barışın çeşitli kaynaklarda nasıl anlatıldığına bakalım." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Kadıköy'de şok
Fenerbahçe: 2 - Corendon Alanyaspor: 2
Soykırım, sürgün, işgal
Gazze'de can kaybı 65 bini geçti
'Kurultay iptali' talebi reddedildi
YSK'dan karar
'La ilahe illallah, İbrahim Halilullah!'
Netanyahu'ya böyle cevap verdi
'Siyasetin önünü açın'
Kurtulmuş'tan terör örgütü PKK'ya çağrı
Adana’dan Silivri’ye 'Özgürlük Yürüyüşü'
Özgür Özel gençlerle buluştu
Bayrampaşa Belediye Başkanı da tutuklandı
İstanbul'da CHP'li 12 başkan tutuklu
BTP harekete geçiyor
Tüm Türkiye'de bu tuzak anlatılacak!
Meclis'te komisyon 10. kez toplanıyor
Bugün 9 akademisyen dinlenecek
Özel sektörün dış borcu arttı
199.3 milyar dolara ulaştı
Sapıklık görüntüleri Windsor Kalesi’nin duvarlarına yansıtıldı
Sapıklık görüntüleri Windsor Kalesi’nin duvarlarına yansıtıldı
Çete patlaması
49 ilde 115 gözaltı
Bayrampaşa soruşturmasında karar verildi
26 tutuklu, 19 adli kontrol
Netanyahu, Katar'a yönelik 'sözlü' saldırılarını artırdı
Önce saldırdı, şimdi bahane üretiyor!
Katar'dan Netanyahu'ya sert cevap
"Hesap sorulmalı"
Kadıköy'de şok
Fenerbahçe: 2 - Corendon Alanyaspor: 2
Soykırım, sürgün, işgal
Gazze'de can kaybı 65 bini geçti
'Kurultay iptali' talebi reddedildi
YSK'dan karar
'La ilahe illallah, İbrahim Halilullah!'
Netanyahu'ya böyle cevap verdi
'Siyasetin önünü açın'
Kurtulmuş'tan terör örgütü PKK'ya çağrı
Adana’dan Silivri’ye 'Özgürlük Yürüyüşü'
Özgür Özel gençlerle buluştu
Bayrampaşa Belediye Başkanı da tutuklandı
İstanbul'da CHP'li 12 başkan tutuklu
BTP harekete geçiyor
Tüm Türkiye'de bu tuzak anlatılacak!
Meclis'te komisyon 10. kez toplanıyor
Bugün 9 akademisyen dinlenecek
Özel sektörün dış borcu arttı
199.3 milyar dolara ulaştı
Sapıklık görüntüleri Windsor Kalesi’nin duvarlarına yansıtıldı
Sapıklık görüntüleri Windsor Kalesi’nin duvarlarına yansıtıldı
Çete patlaması
49 ilde 115 gözaltı
Bayrampaşa soruşturmasında karar verildi
26 tutuklu, 19 adli kontrol
Netanyahu, Katar'a yönelik 'sözlü' saldırılarını artırdı
Önce saldırdı, şimdi bahane üretiyor!
Katar'dan Netanyahu'ya sert cevap
"Hesap sorulmalı"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.