EMS Yapı Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, sosyal medyadan kendisi ile ailesine hakarette bulunup, küfür ettikleri iddiasıyla yaklaşık 1500 kişiye dava açtı

30.05.2024 13:59:00
AA

Bülent Uygun, sosyal medyadan yapılan küfür ve hakaretlere kayıtsız kalamayacağını belirterek, "Küfür ediyorsan zaten o karakterde ve karaktersizlikte oluyorsun. Dolayısıyla sana söylenecek bir söz kalmıyor." dedi.

Sosyal medya üzerinden kendisi ile ailesine yönelik yapılan ve suç teşkil edecek paylaşımlarla ilgili hukuki sürece yöneldiğini anlatan Uygun, "Bunları tespit ederek yaklaşık 1500 kişiyi dava ettik. Sonuçlanan her bir davada; site sahibi olup hakaret edenlerden 150 bin lira, şahıs ve kişisel olarak küfür edenlerden 30 bin lira, ayrıca 20 bin lira da avukatlık ücreti ödemek şartıyla tazminat kazanıldı." diye konuştu.

"87 dava sonuçlandı ve kazanıldı"

Uygun, davalardan elde ettiği geliri, Çocuk Esirgeme Kurumu, Kimsesizler Yurdu ve sokak köpeklerinin rehabilitasyonu için ilgili kurumlara bağışladığını anlatarak, şunları kaydetti: "Şu ana kadar zannedersem 87 dava sonuçlandı ve kazanıldı. 1000'den fazla şahısla ilgili mahkemenin devam ettiği ve dava sonuçlarının beklendiği bir süreç yaşanıyor. Yaklaşık 200 çocuğumuz ile devlet görevlisi olan bazı arkadaşlarımızın da devletime olan sevgi ve saygımdan ceza almalarını engelledim. Bundan sonraki süreçte de çocuğumuza, namusumuza, ailemize hakaret edenlere davalarımız devam edecek."

Teknik direktör Uygun, yeni açacağı maddi tazminat davalarındaki tutarların arttırılması yönünde avukatlarına talimat verdiğini dile getirdi. Sporun sevgi, saygı ve kardeşlik olduğunu vurgulayan Uygun, hiç kimsenin bir başkasına hakaret etme hakkına sahip olmadığına dikkati çekti.

Bülent Uygun ayrıca, antrenman bilimi üzerine kitap yazan bir teknik direktör olduğunu, buradan elde ettiği geliri de şehit ve gazi çocuklarının eğitimine bağışladığını sözlerine ekledi.

Trabzonspor'un stoperi Baniya, bordo-mavili kulübe faydalı olmak istiyor

30.05.2024 12:50:00
Anadolu Ajansı

Trabzonspor'un stoperi Rayyan Baniya, bordo-mavili ekipte yeteneklerini göstererek takıma faydalı olmak istediğini söyledi.

Baniya, Trabzonspor dergisindeki röportajında, çok önemli bir kulübün parçası olduğunu belirterek, "Fatih Karagümrük'ten buraya geldim ve bu benim için bir üst seviyeye çıkmak demekti." ifadelerini kullandı. Geldiğinde çok heyecanlı olduğunu ve bu heyecanını hiç kaybetmediğini aktaran Baniya, "Hedefim bu güzel kulüpte iyi oynamak, kendimi ve yeteneklerimi gösterebilmek, faydalı olmak. Bunu mutlaka başaracağım. Ayrıca bu kulüpte kupalar kazanmak istiyorum. Çünkü Trabzonluların kupa kazanmayı ne kadar arzuladıklarını biliyorum." diye konuştu.

Annesi Türk, babası Beninli olan futbolcu, İtalya'da dünyaya geldiğini ve 22 yaşına kadar da orada yaşadığını anlatarak, düşünce tarzı ile yemek zevkinin çoğunlukla Türk gibi olduğunu kaydetti.

Maçlara iyi konsantre olmaya çalıştığını dile getiren Baniya, "Buna engel olacak şeylerden uzak dururum çünkü başarının yolu odaklanmak. Bu anlamda ibadet bana çok iyi geliyor. Dua ederim. Bir de cep telefonuna bakmamaya çalışırım." şeklinde konuştu.

Baniya, 13-14 yaşlarındayken kanat oyuncusu olduğuna işaret ederek, şu görüşlerini paylaştı: "Çünkü şu anda olduğum gibi uzun boylu değildim. Çok hızlıydım ve antrenörümüz de koşmam için beni kanada koydu. Hızımla fark yaratıyordum ve çok da gol attım. 17-18 yaşlarında birden boyum uzamaya başladı. Bunun üzerine teknik direktörümüz beni savunmada denedi. Orada başarılı olunca pozisyonum kalıcı hale geldi. Uzun boylu olsam da aynı zamanda hızlı olduğumu söyleyebilirim. Uzun boy bana avantajlar da sağlıyor." AA

Beşiktaş ile Portekizli teknik direktör Fernando Santos'un geçtiğimiz aylarda yollarının ayrılmış olmasını 'kaçınılmaz' olarak değerlendiren siyah-beyazlıların eski futbolcusu Manuel Fernandes, 'Özellikle kulübün içinde bulunduğu koşulları göz önüne aldığımızda Santos ve kulübün uyumlu olacağını hiç düşünmemiştim' dedi

30.05.2024 12:39:00
İhlas Haber Ajansı

Valencia'dan 2010-2011 sezonunda Beşiktaş'a transfer olan ve 3.5 sezon siyah-beyazlı formayı terleten Portekizli futbolcu Manuel Fernandes, Beşiktaş'ta oynadığı dönemden siyah-beyazlı ekibin eski teknik direktörü Fernando Santos'a kadar birçok konuda İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.

'Beşiktaş'ta oynadığım sürede beni en çok üzen şey..'

Siyah-beyazlı takımda güzel zamanlar geçirdiğini dile getirerek sözlerine başlayan Fernandes, 'Ama ne yazık ki lig şampiyonluğu kazanamadık. Beşiktaş'ta oynadığım sürede beni en çok üzen şey buydu. Oyuncu grubu açısından bakıldığında da daha deneyimli oyuncuların ve birbirlerine saygı duyan bazı gençlerin karışımından oluşan iyi bir gruba sahip olduğumuzu düşünüyorum' ifadelerini kullandı.

'Carvalhal'ın bana büyük yardımı oldu'

Manuel Fernandes, siyah-beyazlılarda top koşturduğu süreçte çalıştığı teknik direktörler Alman Bernd Schuster, Portekizli Carlos Carvalhal, Samet Aybaba ve Hırvat Slaven Bilic hakkında da değerlendirmeler yaptı. Fernandes, 'Schuster'la uzun süre çalışmadım ama kişiliğini ve oyuna bakış açısını beğendim. Kulübün zor durumda olduğu bir anda Carvalhal'ın bana büyük yardımı oldu. Samet Aybaba hakkında söylenecek fazla bir şeyim yok. Bilic ise takımı rekabetçi kılmak için iyi bir iş çıkardı' şeklinde konuştu. Portekizli oyuncu, Beşiktaş forması altında en güzel golünü Manisaspor'a attığını söylerken, Kartal'daki ilk yılında Türkiye Kupası'nı kazanmasını da 'en özel an' olarak belirtti.

'Beşiktaş'ta oynadığım dönemde Süper Lig'den birkaç teklif aldım'

'Beşiktaş'a gelmeden önce ya da ayrıldıktan sonra Süper Lig'den teklif aldın mı'' sorusuna başarılı futbolcu, 'Beşiktaş'tan önce herhangi bir teklif aldığımı hatırlamıyorum ama ayrıldıktan sonra, hatta Beşiktaş'ta oynadığım dönemde bile birkaç teklif aldım' cevabını verdi.

'Beşiktaş - Fernando Santos ayrılığı kaçınılmazdı'

Fernandes, Beşiktaş'ta 3.5 ay görevde kalan ve yaklaşık 2 ay önce siyah-beyazlılarla yolları ayrılan Fernando Santos'la ilgili de konuştu. Beşiktaş - Santos ayrılığıyla alakalı görüşlerini aktaran Manuel Fernandes, 'Bence bunun olması kaçınılmazdı. Özellikle kulübün içinde bulunduğu koşulları göz önüne aldığımızda Santos ve kulübün uyumlu olacağını hiç düşünmemiştim' cümlelerine yer verdi. İHA

Hamza Hamzaoğlu, "Fenerbahçe ve Galatasaray bu çıtayı bir hayli yukarıya çekti. Transferler etkili ve iyi oldu. Diğer kulüplerimiz bu yarışın altında kaldı. Böyle bir puan farkı ben de kesinlikle beklemiyordum." dedi

30.05.2024 12:20:00 / Güncelleme: 30.05.2024 12:38:43
AA

Türk futbolunun önemli teknik direktörlerinden Hamza Hamzaoğlu, üst üste 2 sezon şampiyonluğa ulaşan meslektaşı Okan Buruk'un Galatasaray'ın başında uzun yıllar başarılarını artırarak devam ettirmesini istediğini söyledi.

Galatasaray'ın yanı sıra İstanbulspor, Yozgatspor, Konyaspor gibi dönemin önemli takımlarında forma giyen Hamzaoğlu, teknik adamlık kariyerinde birçok başarı yakaladı. Galatasaray'ın başında 2014-2015 sezonunda Süper Lig, Ziraat Türkiye Kupası ve TFF Süper Kupa'yı kazanan Hamza Hamzaoğlu, Süper Lig'de 10'a yakın takım çalıştırdı. Son olarak TFF 1. Lig'de 2 yıl önce Eyüpspor'u çalıştıran tecrübeli teknik adam, uzun süredir bir takımda görev almıyor.

Hamza Hamzaoğlu, 2023-2024 sezonu tamamlanan Süper Lig'deki şampiyonluk yarışı, Türk futbolunun durumu, genç teknik direktörlerin performansı ve A Milli Futbol Takımı'ndan 2024 Avrupa Şampiyonası öncesi beklentisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Son olarak Mayıs 2022'de Eyüpspor'dan ayrıldığını aktaran Hamzaoğlu, "Eyüpspor'dan ayrıldıktan sonra 2 yıldır çalışmıyorum. Dışarıdan futbolu, yaşanan olayları ve yarışı takip ediyorum. Tabii sevindiğimiz ve üzüldüğümüz şeyler yaşandı. Öncelikle Galatasaray ve Fenerbahçe'yi tebrik ediyorum. İnanılmaz bir sezon geçirdiler. Ancak bunun yanında diğer kulüplerimiz neden bu kadar geride kaldı? Üçüncü takımla ciddi bir farkı olmalı mıydı? Bu doğru mu, yanlış mı? Bunlar ayrı konuşulması gereken şeyler. Emek veren bütün kulüpleri, küme düşenler de dahil hepsini tebrik etmek lazım. Bütün kulüplerimiz yarıştılar, mücadele verdiler ve lig tamamlandı." diye konuştu.

Hamzaoğlu, çalışmadığı 2 seneyi iyi değerlendirdiğini vurgulayarak, "İki senedir bir sessizliğimiz var. Ancak bazen mesleğimiz böyledir. Kolay değil. Çok yıpranıyoruz, stresli bir ortamda çalışıyoruz. Biz de kendimizi sadece işimize verelim istiyoruz ama bu mümkün olmuyor. Zaman zaman böyle durmalar bana göre iyi oluyor. Dışarıdan olayları görmek, takip etmek, gelişmeleri izlemek ayrı bir katkı sağlıyor. Daha sonra başladığımızda da buradan aldığımız enerjiyle daha iyi şeyler yapma şansı yakalıyoruz. Bu iki yıllık duraklamayı, ekibimle doğru değerlendirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzde yine ülke futboluna hizmet edeceğimiz çeşitli kulüpler ya da platformlar olursa, oraya da enerjimizi en iyi şekilde verip, katkımızı sağlamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Bence barışçıl bir rekabet ortamına ihtiyacımız var"

Tecrübeli teknik direktör, bu sezon Süper Lig'de yaşanan olaylara değinerek, Türk futbolunun barışçıl bir rekabet ortamına ihtiyacı olduğunu söyledi. Uluslararası turnuvalarda başarı için Türk futbolunda barışın olması gerektiğini savunan Hamzaoğlu, "Artık rekabeti doğru anlamamız gerekiyor. Bence barışçıl bir rekabet ortamına ihtiyacımız var. Birbirimizi geliştirdiğimizin farkında olmamız, birbirimize düşman olmadığımızı bilmemiz gerekiyor. Toplumumuz artık sağduyulu davranıyor. Bazı şeyleri çok ön plana taşımamak lazım. İnşallah bundan sonraki yıllara bu rekabeti daha anlamlı ve barışçıl bir şekilde taşırız. Futbolumuzun, sporumuzun ve ülkemizin buna ihtiyacı var. Çünkü çok daha fazla şey yapabilir, kendimizi uluslararası arenada daha iyi ifade edebiliriz. Ancak birbirimizle uğraşmaktan gelişmeye vakit bulamıyoruz. İnşallah burada herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapar." şeklinde görüş belirtti.

"Fenerbahçe ve Galatasaray bu çıtayı bir hayli yukarıya çekti"

Hamza Hamzaoğlu, Trendyol Süper Lig'de 102 puanla şampiyon olan Galatasaray ile 99 puan toplayarak ikinci sırayı alan Fenerbahçe'nin başarı çıtasını yükselttiğini dile getirdi. İki takımın performansının diğer takımların durumunu ortaya koyduğunu anlatan Hamzaoğlu, "Eğer kim, 'Böyle bir şeyi bekliyordum.' derse, yanlış söylemiş olur. Çünkü sonuçta futbol kolay bir oyun değil. Kazanmak kolay değil. Ummadığınız zamanda ummadığınız bir rakibe kaybedebiliyorsunuz. Fenerbahçe ve Galatasaray bu çıtayı bir hayli yukarıya çekti. Transferler etkili ve iyi oldu. Diğer kulüplerimiz bu yarışın altında kaldı. Böyle bir puan farkı ben de kesinlikle beklemiyordum. Hem iki takımı tebrik ediyorum hem de 'Böyle mi olmalıydı?' diye düşünüyorum. Ülkemiz için acaba bu mu faydalı, yoksa bu kadar puan farkından dolayı ülkemiz iyiye gitmiyor mu? Keşke diğer takımlarımız da Fenerbahçe ve Galatasaray'ın seviyesine çıkabilecek imkanlara sahip olsalar ve rekabeti daha da güçlendirebilsek." değerlendirmesinde bulundu.

"Okan Buruk'un başarısı yeni nesil antrenörler için örnek olacak"

Hamzaoğlu, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk'un genç teknik adamlara örnek olacağını dile getirdi. Okan Buruk'un sarı-kırmızılı ekiple üst üste 2 sezon şampiyon olduğunu hatırlatan Hamzaoğlu, "Okan Hoca'yı tebrik ediyorum. Okan hem arkadaşım hem kardeşim. Onun yaşadığı her başarı, kendim yaşamış kadar beni mutlu ediyor. Umarım uzun yıllar Galatasaray'da kalır ve bu başarısının üstüne yenilerini ekleyerek devam eder. Okan Hoca'yı tebrik ediyorum. Başarısı yeni nesil antrenörler için örnek olacak. Çıtayı da yukarıya çekti. Daha iyisini yapmak istiyorsak, ondan daha iyi olmak zorundayuz. Bu da ülkemizi daha iyi duruma getirir." diye konuştu.

Galatasaray'ın çok iyi bir kadrosu olduğunu vurgulayan Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mouro Icardi, Fernando Muslera, Lucas Torreira, Abdülkerim Bardakcı, Kerem Demirbay, Kerem Aktürkoğlu ve Barış Alper Yılmaz önemli katkı sağladı. Galatasaray'ın Fenerbahçe'ye göre avantajı, bana göre Okan Hoca'nın geçen sezon da aynı takımla çalışmış olması. Bu, onu bir adım öne taşıdı. Kendisi bunu doğru şekilde değerlendirdi. Bu sene yapılan transferlere baktığımızda belki hepsinden yeterli katkı sağlanamadı ama onlar da görevlerini yerine getirdi. Zaten geçen sene başarılı olmuş bir kadro vardı. Yeni transferler beklenenin altında kalsa da hedefe ulaşmakta faydalı oldular."

Genç teknik adamların kariyer başlangıçları

Hamza Hamzaoğlu, futbolculuk kariyerini noktaladıktan kısa süre sonra Süper Lig ve 1. Lig'de görev yapmaya başlayan genç teknik adamların başarılı olmasını çok istediğini anlattı. Tecrübeli teknik adam, kulüplerde ve milli takımlarda birlikte çalıştığı Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Arda Turan ve Emre Belözoğlu'un teknik direktörlüğe başlamasıyla ilgili şunları kaydetti: "Hepsini çok seviyorum ve başarılı olmalarını çok istiyorum. Ancak kaybetmekten de korkuyorum. Çünkü bu saydığınız isimlerin hepsi bu ülke için çok değerli. Onların doğru bir şekilde bu ülkeye hizmet etmeleri, doğru bir şekilde teknik direktörlüğe geçiş yapmaları çok önemli. Çünkü bazen erken yapılan işler olumsuz sonuçlar vermeye başladığında onu toparlamak bazı arkadaşlarımız için zor olabilir. Ancak onlar böyle bir yolu tercih ettiler. Belki de bu doğru bir yol değil. Maalesef biz bir an önce bir yere varmaya çalışıyoruz. Burada arkadaşlarımın çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bulundukları yerler o tecrübeyi kazanmaları gereken değil, kazanılan tecrübeyi kullanmaları gereken yerler. O yüzden bunun olumsuz sonuçlarının bedelini hem kendileri hem kulüpler hem yönetimler hem de ülke futbolu ödeyecek. O yüzden onlara bu zorlu yolculukta başarılar diliyorum. Onlar da bu şekilde bir tecrübe kazanarak yollarına devam edecek. Bu bir tercih. Onlar bu yolu tercih ettiler. Yanlış mı? Değil. Onlar daha yukarıdan daha farklı tecrübeler edinecekler. Ben farklı bir yol seçmiştim. Daha aşağıdan hem yardımcılık yaparak hem alt liglerde de çalışarak farklı tecrübeler kazandım. İnşallah bu tecrübeleri de kullanacak ortamımız olur."

"Montella'ya güveniyorum"

Hamzaoğlu, A Milli Takım'ın 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda başarılı bir sonuç alacağına inandığını dile getirdi. İtalyan teknik adam Vincenzo Montella'ya güvendiğini aktaran Hamzaoğlu, "Hep, 'Genç kadromuz var.' diyorduk ama artık 'Genç ve tecrübeli bir kadromuz var.' diye söyleyebiliriz. Çünkü oyuncularımız yaşları genç de olsa çok önemli bir tecrübeye sahipler. Önemli kulüplerde forma giyiyorlar, iyi performanslar gösterdiler. Bu Avrupa Şampiyonası'nda milli takımımızdan çok iyi şeyler bekliyorum. Ses getirebiliriz diye düşünüyorum. Bu konuda Montella'ya da güveniyorum. İnşallah her şey gönlümüzce olur. Çünkü ülkemizin, futbolumuzun, 2000'deki UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası, 2002 Dünya Kupası ile 2008 Avrupa Şampiyonası'ndan sonra bir başarıyı daha hak ettiğini düşünüyorum. Artık zamanı geldi. İnşallah milli takımla o başarıyı bu Avrupa Şampiyonası'nda yakalayacağız." diyerek sözlerini tamamladı.