BTP Genel Başkan Yardımcısı Değirmenci, 17 Aralık ve 3 Ekim'de alınan kararlarla Türkiye'nin tasfiye sürecinin çerçevesinin çizildiğini belirterek, AB İlerleme Raporu'nun Türkiye'yi çöküşe zorladığını belirtti
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Değirmenci, İlerleme Raporu'yla ilgili değerlendirmelerde bulundu. "17 Aralık 2004 Zirvesi ve 3 Ekim 2005 çerçeve belgesiyle Türkiye'nin şekillenen tasfiye süreci önceki gün açıklanan AB Komisyonu 2005 Türkiye İlerleme Raporu'nda bir dayatma ve baskıyla ivme kazanmış bulunuyor" diyen Değirmenci yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti:
"İlerleme Raporu'nda 'Serbest Piyasa Ekonomisi' diye nitelenen ekonomideki duruma övgü yağdırılıyor. Zira 400 milyar dolar iç ve dış borç toplamıyla bu Türkiye'nin iflasının alkışlanması anlamına geliyor.Öte yandan 'egemenliğin devrini' de içine alan siyasi kriterlerindeki rehavet sebebiyle Türkiye uyarılıyor.Sonra da İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin tasfiyesini öngören başlıklar sıralanıyor.Dini özgürlükler başlığı altında Türkiye'den istenen Ruhban okulunun açılması Alevilerin Diyanet'te temsil edilmesi, gayrimüslimlere her türlü imkanın sağlanması veya tazminat öngörülmesidir.İnsan Hakları ve İşkencenin önlenmesi başlığı altında bölücülere arka çıkılmaktadır.İfade özgürlüğü Vakıflar Yasası, Anadilde eğitim, Ermeni sorunu, Asker Sivil, ilişkileri gibi başlıklarda Türkiye'nin içişlerine tam bir müdahale söz konusu.Terör ve PKK başlığı altında PKK terörden sorumlu gösterilirken bölücü başı Abdullah Öcalan'a sahip çıkılmakta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, aldığı Öcalan'ın yeniden yargılanması kararına Türkiye'nin uyması istenmektedir.Görüldüğü gibi 3 Ekim'de başlanması öngörülen görüşmeler aslında bir müzakere mantığı değil; "AB emredecek, Türkiye yerine getirecek.." mantığıdır.Hiçbir şey almadan her şeyi vermek gibi bir müstemleke mantığı ile Türkiye yıkılışa ve çöküşe sürüklenmektedir.Kıbrıs'ın feda edilmesiyle başlayan çöküş ve yıkılış süreci devlet ve millet olarak Türkiye'nin tarihe gömülmesini hedeflemektedir.AKP iktidarı bu sonuç ve gidişattan sorumludur.