İmam Cafer’in insanların geçim şekli hakkındaki sözlerinden
Adamın biri İmam aleyhi's-selâm'a: "Kulların geçimini sağlamanın kapsamına giren kazanç, çalışma, muamele (ticaret) ve malları harcamanın kaç yolu vardır?" diye sordu
14.03.2025 02:33:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Adamın biri İmam aleyhi's-selâm'a: "Kulların geçimini sağlamanın kapsamına giren kazanç, çalışma, muamele (ticaret) ve malları harcamanın kaç yolu vardır?" diye sordu.
İmam Sadık aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: Halk arasında alış-veriş ve muamelenin çeşitlerini kapsamına alan ve kazanç vesilesi olan geçim yolları dört kısma ayrılır.
"Bu dört kısmın hepsi mi helal veya haramdır, yoksa bazısı helal ve bazısı da haramdır?" diye sorunca İmam aleyhi's-selâm şöyle buyurdu:
Bunlardan her birinin hem helal yönü vardır, hem de haram yönü. Bunların hepsinin isim ve özellikleri bilinen meşhur şeylerdir.
Bu dört kısmın birincisi yönetimdir; yani insanların bazılarının diğerlerine olan velayetidir (yönetme hakkıdır).
Birincisi, yöneticinin velayetidir, sonra yüksek yönetici makamından en aşağısına kadar her birinin elinin altındakilere olan velayetleridir.
İkincisi insanların birbirleriyle yaptıkları alış-veriş ve ticarettir.
Üçüncüsü zanaatın bütün kısımlarıdır.
Dördüncüsü kira ve ücretlerdir.
Bunlardan her birinin hem helal yönleri vardır ve hem de haram yönleri. Bu muamelelerde, Allah tarafından kulların üzerine farz kılınan şey, muamelenin helal olan yönüne girip o yönde çalışmaları ve haram olan yönünden ise kaçınmalarıdır.
Velayetin (Yöneticiliğin) Kısımlarıyla İlgili Açıklama
Velayet iki kısımdır: Bir kısmı Allah'ın Kendilerinin velayetini (yöneticiliğini) İnsanların üzerine farz kıldığı adil yöneticilerin ve onlar tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin velayetidir. Velayetin diğer kısmı ise zalim yöneticilerin ve onlar tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin velayetidir.
Velayetin helal olan kısmı, adil yöneticinin velayetidir. Allah ona, indirdiği hükme bir şey ekleyip eksiltmeyeceğini, sözünü tahrif etmeyeceğini ve buyruğundan da çıkmayacağını emrettiğinden dolayı insanların onu tanımalarını, velayetini kabul etmelerini, velayetinde hizmet etmelerini ve onun tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin yöneticilik makamında çalışmalarını emretmiştir.
Eğer yönetici zikrettiğimiz şekilde adaletli olursa onun adına vali olmak, onunla çalışmak, ona yardımda bulunmak ve onu desteklemek helal ve meşru olduğu gibi onlarla muamele yapmak da caizdir.
Çünkü adil yöneticinin ve onun tarafından tayin edilen yöneticilerin önderliğinde hak ve adalet dirildiği gibi, her (çeşit) zulüm ve fesat da yok olur.
İşte bunun içindir ki, o yöneticinin hükümetini desteklemek için çalışan ve ona yardımda bulunan bir kimse, Allah'ın dinini güçlendirdiği gibi Allah'a itaatte de çaba göstermiştir.
Velayetin (yöneticiliğin) haram kısmı, zalim yöneticinin velayeti ve en yükseğinden en alt makamına kadar onun tarafından tayin edilen kimselerin velayetidir.
Yönetici olarak onlar için çalışmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır ve bu iş meşru değildir. Bunu yapan adam, -yaptığı iş ister az olsun ister çok- bu işinden dolayı azaba uğrayacaktır. Çünkü onlara her çeşit yardımda bulunmak büyük bir günahtır.
Bunun sebebi ise şudur: Zalim yöneticinin yöneticiliğinde hak olan her şey ayakaltına alınır ve batıl olan her şey de dirilir; zulüm, sitem ve fesat aşikâr olur; ilâhî kitaplar iptal edilir; peygamber ve müminler öldürülür; camiler yıkılır ve Allah'ın sünnet ve şeriatı değiştirilir.
Bu yüzden onlarla çalışmak, onlara yardımda bulunmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır; ama kan ve murdarı yemek kadar bir zaruret söz konusu olursa o başka.
Ticaret Çeşitleriyle İlgili Açıklama
Alıcı ve satıcıya helal veya haram olan bütün ticarî işlemler, temel olarak şundan ibarettir:
Allah'ın emrettiği gibi halkın gıda maddesi olarak kullandığı, geçimlerini sağladığı ve yemek, içmek, giymek, evlenmek, mülkiyet ve tasarruf gibi geçimde ihtiyaç duyulan veya halkın her yönden yararına olup onları koruyan şeylerin alış-verişi, elde tutulması, hibesi ve emanet verilmesi helaldir.
Alış-verişin haram olan kısmı ise şundan ibarettir: İçerisinde bozukluk olan ve yenmesi, içilmesi, kazancı, nikâhı, mülk edinilmesi, elde tutulması, hibesi ve emanet verilmesi yönünden nehyedilen veya faiz muamelesi gibi bir yönden batıl olan her çeşit alış-veriş, murdar, kan ve domuz etinin, karada veya havada olan yırtıcı hayvanların etinin ve derilerinin, şarap ve necis olan herhangi bir şeyin alım satımı haramdır.
Çünkü bunlarda fesat olduğu için yenilmesi, içilmesi, mülk edinilmesi, korunması ve tasarrufu nehyedilmiştir.
Böylece eğlenceye, Allah'tan başkasına yönelmeye ve herhangi bir küfrün, şirkin, sapıklığın ve batılın takviye edilmesine veya bir hakkın zayıflamasına sebep olan her şeyin alış-verişi, korunması, mülkiyeti, hibesi, emaneti ve her çeşit tasarrufu, zaruret dışında haramdır." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
İmam Sadık aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: Halk arasında alış-veriş ve muamelenin çeşitlerini kapsamına alan ve kazanç vesilesi olan geçim yolları dört kısma ayrılır.
"Bu dört kısmın hepsi mi helal veya haramdır, yoksa bazısı helal ve bazısı da haramdır?" diye sorunca İmam aleyhi's-selâm şöyle buyurdu:
Bunlardan her birinin hem helal yönü vardır, hem de haram yönü. Bunların hepsinin isim ve özellikleri bilinen meşhur şeylerdir.
Bu dört kısmın birincisi yönetimdir; yani insanların bazılarının diğerlerine olan velayetidir (yönetme hakkıdır).
Birincisi, yöneticinin velayetidir, sonra yüksek yönetici makamından en aşağısına kadar her birinin elinin altındakilere olan velayetleridir.
İkincisi insanların birbirleriyle yaptıkları alış-veriş ve ticarettir.
Üçüncüsü zanaatın bütün kısımlarıdır.
Dördüncüsü kira ve ücretlerdir.
Bunlardan her birinin hem helal yönleri vardır ve hem de haram yönleri. Bu muamelelerde, Allah tarafından kulların üzerine farz kılınan şey, muamelenin helal olan yönüne girip o yönde çalışmaları ve haram olan yönünden ise kaçınmalarıdır.
Velayetin (Yöneticiliğin) Kısımlarıyla İlgili Açıklama
Velayet iki kısımdır: Bir kısmı Allah'ın Kendilerinin velayetini (yöneticiliğini) İnsanların üzerine farz kıldığı adil yöneticilerin ve onlar tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin velayetidir. Velayetin diğer kısmı ise zalim yöneticilerin ve onlar tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin velayetidir.
Velayetin helal olan kısmı, adil yöneticinin velayetidir. Allah ona, indirdiği hükme bir şey ekleyip eksiltmeyeceğini, sözünü tahrif etmeyeceğini ve buyruğundan da çıkmayacağını emrettiğinden dolayı insanların onu tanımalarını, velayetini kabul etmelerini, velayetinde hizmet etmelerini ve onun tarafından yöneticilik makamına tayin edilen kimselerin yöneticilik makamında çalışmalarını emretmiştir.
Eğer yönetici zikrettiğimiz şekilde adaletli olursa onun adına vali olmak, onunla çalışmak, ona yardımda bulunmak ve onu desteklemek helal ve meşru olduğu gibi onlarla muamele yapmak da caizdir.
Çünkü adil yöneticinin ve onun tarafından tayin edilen yöneticilerin önderliğinde hak ve adalet dirildiği gibi, her (çeşit) zulüm ve fesat da yok olur.
İşte bunun içindir ki, o yöneticinin hükümetini desteklemek için çalışan ve ona yardımda bulunan bir kimse, Allah'ın dinini güçlendirdiği gibi Allah'a itaatte de çaba göstermiştir.
Velayetin (yöneticiliğin) haram kısmı, zalim yöneticinin velayeti ve en yükseğinden en alt makamına kadar onun tarafından tayin edilen kimselerin velayetidir.
Yönetici olarak onlar için çalışmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır ve bu iş meşru değildir. Bunu yapan adam, -yaptığı iş ister az olsun ister çok- bu işinden dolayı azaba uğrayacaktır. Çünkü onlara her çeşit yardımda bulunmak büyük bir günahtır.
Bunun sebebi ise şudur: Zalim yöneticinin yöneticiliğinde hak olan her şey ayakaltına alınır ve batıl olan her şey de dirilir; zulüm, sitem ve fesat aşikâr olur; ilâhî kitaplar iptal edilir; peygamber ve müminler öldürülür; camiler yıkılır ve Allah'ın sünnet ve şeriatı değiştirilir.
Bu yüzden onlarla çalışmak, onlara yardımda bulunmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır; ama kan ve murdarı yemek kadar bir zaruret söz konusu olursa o başka.
Ticaret Çeşitleriyle İlgili Açıklama
Alıcı ve satıcıya helal veya haram olan bütün ticarî işlemler, temel olarak şundan ibarettir:
Allah'ın emrettiği gibi halkın gıda maddesi olarak kullandığı, geçimlerini sağladığı ve yemek, içmek, giymek, evlenmek, mülkiyet ve tasarruf gibi geçimde ihtiyaç duyulan veya halkın her yönden yararına olup onları koruyan şeylerin alış-verişi, elde tutulması, hibesi ve emanet verilmesi helaldir.
Alış-verişin haram olan kısmı ise şundan ibarettir: İçerisinde bozukluk olan ve yenmesi, içilmesi, kazancı, nikâhı, mülk edinilmesi, elde tutulması, hibesi ve emanet verilmesi yönünden nehyedilen veya faiz muamelesi gibi bir yönden batıl olan her çeşit alış-veriş, murdar, kan ve domuz etinin, karada veya havada olan yırtıcı hayvanların etinin ve derilerinin, şarap ve necis olan herhangi bir şeyin alım satımı haramdır.
Çünkü bunlarda fesat olduğu için yenilmesi, içilmesi, mülk edinilmesi, korunması ve tasarrufu nehyedilmiştir.
Böylece eğlenceye, Allah'tan başkasına yönelmeye ve herhangi bir küfrün, şirkin, sapıklığın ve batılın takviye edilmesine veya bir hakkın zayıflamasına sebep olan her şeyin alış-verişi, korunması, mülkiyeti, hibesi, emaneti ve her çeşit tasarrufu, zaruret dışında haramdır." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.