logo
29 MART 2024

Irak bir basamaktı

17.04.2003 00:00:00
ABD'nin Irak istilasının perde arkasındaki gerçekleri açıklamaya devam eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, dost bildiklerimizin nihai hedefinin Türkiye olduğunu, Irak'tan sonra sıranın başka ülkelere de geleceğini söyledi

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Basra, Necef, Kerbela, Umm Kasr, Nasiriye gibi şehirlerde görülen direnişin aksine asıl direnişin yaşanacağının deklere edildiği Bağdat'ın iki günde düşmesi ve adeta bir muammaya dönen Saddam Hüseyin ile cumhuriyet muhafızları olayı dahil ABD'nin Irak'ı istila olayını değerlendirdi. Olayın çok büyük bir oyundan ibaret olduğu tespitinde bulunan BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Irak'ta gelinen noktanın Türkiye'ye çok dikkatli olma ve artık başını kumdan çıkarma mesajı verdiğini söyledi.

Saddam Hüseyin

ve Bağdat muamması

Meltem TV'deki Haftanın Sohbeti programında İhsan Öztürk ve Nihat Hekimoğlu'nun sorularını cevaplandıran BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, çok büyük bir mücadele beklenmesine rağmen Bağdat'ın iki günde düşmesi ve muammaya dönüşen Saddam konusunu şöyle değerlendirdi: "Bağdat'ın iki günde düşüp düşmediği tartışılır bir konu fakat Saddam'ın düştüğü muhakkak. Saddam'ın öldüğü, teslim olduğu veya sattığı muhakkak. Saddam'ı iyi tanımak lazım. Saddam bugüne kadar Amerikan yanlısı, Amerika'nın adamı olarak biliniyordu. 1959 yılında CIA ona el attı. 1979 yılında yine CIA operasyonu ile Başbakan Yardımcılığına geldi. ABD'nin yetişmiş bir elemanı gibi olan bir insan var ortada. Ama, dediler ki, 'Bu adam kanı ile Kur'an-ı Kerim yazdırdı. Tövbe etti. Adam oldu.' Biz de, 'Hidayet Cenab-ı Allah'tandır. Niye dönmesin ki' dedik. Ama, eğer bu adam ölmediyse ihanet etti. Her taraf 15-20 gün direnirken, tabiat şartları koalisyon güçlerinin aleyhine tezahür ederken, adamlar adeta çöle saplanırken, ABD'nin hiç beklemediği, ummadığı bir mağlubiyet söz konusuydu. Tam o sırada ABD Dışişleri Bakanı Powell, Türkiye'ye geliyor. O esnada Rus istihbaratı, elçileri, Saddam'la istişare ediyor. Ne olduysa o dönemde oluyor. Bir bakıyorsunuz bir anda basın müntesiplerinin bulunduğu binalar bombalanıyor. Basın mensupları öldürülüyor, yaralanıyor, basın susturuluyor. Dezenformasyon başlıyor. Ahmet Erimhan'ın sık sık beyan ettiği muşamba dekor sunuluyor. Irak düştü, oluyor. Hakikatte ise benim görebildiğim kadarıyla bu çatışma devam edecek. Irak, bu çatışmada milli bir kahramana kavuşacak. Bu ehl-i sünnet de, şii de, vs de olabilir. Mevzi mevzi çatışmaların devam etmesi bunun işaretlerini taşıyor."

Çok yönlü oyun

Saddam'ın böyle bir ihaneti yaptığına nereden akledildiği sorusunun sorulabileceğini belirterek ihtimalli bir değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Saddam, belki de ölmüştür. Öldürülmemişse kaçması lazım. Kaçmışsa, Irak'ta imiş gibi 'Hâlâ Bağdat'tayım" demesi gerekiyordu. Gizlilik perdesi altında bir şeyler yürüyor. Durup dururken Saddam'ın 50 adamından bir generali, teslim oluyor. Bir milli mücadele verilirken bir komutanın teslim olması kadar vahim bir durum var mıdır? Yani halka, 'Gördünüz. Bu iş bitti' diyorlar. Oyun çok yönlü oynanıyor. Aksi takdirde ABD gerçekten o çöllere saplanabilirdi. 10-15 gün içerisinde Amerikan ordusunun nasıl tarumar edildiğini gördük. Dünya kamuoyu önünde çok müşkül bir duruma düştüler. 10 seneden beri ambargo uygulanan bir milletin huzurunda patır patır dökülmeye başladılar. İşte o dönemde komşu ülkelerle, bizimle, Saddam'la devre yapıldı. Şayet Saddam hayatta ise bu bir gerçektir. Ama ölmüşse, şehittir. Saddam, aslında çok şey kaybetti. Saddam, büyük bir kahraman olacaktı. Bizde Mustafa Kemal Atatürk ne ise Saddam da o olacaktı. Saddam işi sonuna kadar sürüklemiş olsaydı Arap dünyasının, belki de Ortadoğu'nun unutulmaz kahramanı, efsanevi lideri olacaktı. Bu da bir nasip meselesidir. O kadar adama teslim olursan Allah da sana bu kadar güzelliği nasip etmez. Umm Kasr, Basra, Necef, Kerbela düşmüyor. Bağdat düşüyor. Bu, bence bir oyundur. Iraklılar, aç, susuz, silahsız bırakıldı. Tamam. Ama merhum Mustafa Kemal Atatürk'ün yürüttüğü milli mücadelede, şu anda Iraklıların yaşadığı imkansızlığın en az 200-300'ü yaşandı. Fevkalade bozuk şartlarda bir millet direndi. Karşısında o günün süper güçleri vardı. Çanakkale'de 250 bin vatan evladı şehit oldu. Iraklı da bu duruma Iraklı gelmişti, mücadele verecekti. Ama onun önündeki adam bir Mustafa Kemal olamadı. Olsaydı bu mücadelenin durumu çok başka olacaktı. Bundan sonra o topraklardan bir çıkar mı? Temennimiz çıkmasıdır. Yoksa bir ülke bir anda düşecek, teslim olacak, akıl kârı değildir."

Fırsat hasıraltı edildi

Bağdat'ın düşme sürprizinin yanısıra, Kuzey Irak'ta bir oldu bittiye müsaade etmeyeceğini deklere etmesine rağmen bu oldu bittinin Musul ve Kerkük bağlamında yaşanmakta oluşu karşısında Türkiye'nin takındığı tavrı değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin bir 'casus belli'si vardı. Şimdi, kırmızı çizgi, yeşil çizgi bırakılmadı, allak bullak edildi. Türkiye, yeni yeni şartların arkasın sığınmaya başladı. Burada devlet olarak çok ciddi bir itibar kaybına uğradık. Ya bunu deklere etmeyecektin, ya sözüne sahip çıkacaksın. Şimdi, tükürdüğünü yalayan biz olduk" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti:

"Kerkük ve Musul Türk milletinin tapulu arazisidir. Osmanlı hanedanlarına aittir. Merhum İnönü, Lozan'da, misak-ı milli hudutlarını belirlerken Kerkük ve Musul'u da içine koyuyor. Lozan'dan sonra Türkmen kardeşlerimiz kimliklerinin izharı yönünde fevkalade atılımlar yapıyorlar. Kabir kuyudatları tutuluyor. Mezar taşları muhafaza ediliyor. Nüfus, tapu kayıtları tutuluyor. Bu konuda Türkmenler üzerine düşeni yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti maalesef burada ikili davranmıştır. Çok ciddi bir şekilde güven verdi. 'Bizim 'casus belli'miz vardır' dedi. Adamları tedbirsiz ve çaresiz halde bıraktı. Bir de baktık ki 'müdahale sebebimizdir' dediğimiz olay gerçekleşiyor, bizimkiler şekerli kahve içiyor. 'Amerika ile telefonla konuştum' diyorlar. Sen, 'Amerika ile telefonla konuşacağım' mı dedin, yoksa, 'müdahil olacağım' mı dedin? Dünya kamuoyuna, 'Buraya bir müdahale olursa ben oradayım' diye duyurdun. Kısaca bu hareketle biz, Kerkük ve Musul'daki Türkleri yitirdik. Morallerini sıfıra indirdik. Burada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarihi bir olayı da maalesef hasıraltı etmiştir. Bu, büyük bir imkandı. Türkiye, Kerkük ve Musul'a müdahil olmuş olsaydı, o bölgenin şartları ve coğrafi konumu da belki tavrımızla birlikte çok ciddi noktalara taşınabilirdi. Ama, bu cesareti biz göremedik. 'Sana saldırsa ne yaparsın?' diyorlar. Bir tane emekli askeri dinledim. 'Vururuz' dedi. 'Türk ordusunu ne zannediyorsun?' dedi. Bu güçte, bu dirayette bir baba adam bekliyoruz. Bugün böyle bir olayda taviz verdin. Yarın çok daha basit olayda taviz vereceksin. O coğrafya bizi çepeçevre kuşatan bir coğrafyadır. O coğrafyayı kaybettiğin zaman senin dengeni çok bozarlar."

Suriye'den sonrası

BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Ortadoğu'daki dengeleri de alt üst eden Irak işgali sonrasındaki Türkiye'yi bekleyen tabloyu şöyle ortaya koydu:

"Eğer bu adımlar köklü atılıyor ise İsrail'in hakimiyetinde bir Ortadoğu görüyorum. Çünkü Irak'ta bu hareketi yapan iradenin arkasındaki güç tamamen İsrail menşeli, kan ve dini bağları aynı olan insanlardır. Sadece bunlardan ayrı düşünülen insan da sayın Bush'tur. Ama Bush'un onlardan ayrı olması demek, kanaat, düşünce bakımından ayrı olması demek değildir. Her iki tarafın da iştirak ettikleri müşterek paydalar var. Gerek ABD, gerekse İsrailoğulları arasında müşterek bir inanç birliği var. Ortadoğu, bu durumdan sonra arz-ı mev'ud denilen şey doğrultusunda şekillendirilecektir. Suriye'nin çıbanbaşı kabul edilişinin belki de en büyük sebeplerinden biri de bu projenin hayata geçmesine kısmen de olsa mani olur görünmesidir. Bu görüntüyü de kaldırmaları gerekecek. Ondan sonra neresi gelir? İran gelir. Sonra neresi gelir? "Biz onların dostuyuz. Bize sıra gelmez" sözünü o gün görürüz. İnşaallah gelmez. İnşaallah biz aklımızı başımıza alırız. Erkenden ayıkırız. Bütün bunlar biraz da bizim tavrımıza bağlıdır."

"Düşmanla ittifak edilmez. Türkiye dostunu, düşmanını tanımalı, mutlak surette tavrını da ona göre almalıdır. Bizim yaptığımız başımızı kuma gömmektir. Kuma gömdüğün zaman avcı seni avlar mı? Avlarsa, Türkiye'yi de avlarlar. ABD, peşmergeleri, bu iki vilayetimize sokmakla bizimle dalga da geçti. Bizi ezdiler. Onurumuzla oynadılar. Bizim yanlış hesapları terketmemiz lazımdır. Dostumuzu, düşmanımızı iyi bilip ona göre tavrımızı belirlememiz, milli bir duruş ortaya koymamız gerekiyor. Bu duruş olmadığı müddetçe bizim iki yakamızın biraraya gelmesi mümkün değildir. Ekonomiyi de düzeltmemiz mümkün değildir. Ekonomiyi düzeltme çabalarımız tamamen talimatlar istikametinde seyrediyor. Bu devşirme düşüncelerle Türkiye hiç bir noktaya gidemez.

Türkiye'nin oturduğu coğrafya farklı bir coğrafya, Türk milleti farklı bir millettir. Yedisinden yetmişine bir ve beraber olmayı, fevkalade bir atılımla dünya hakimiyetini elde edebiliriz inancına malik olmayı bilmeliyiz. 'Biz öyle sıradan bir millet değiliz. Geçmişimiz güçlüdür. Geleceğimiz mükemmel olacaktır' azmine, kararlılığına sahip olmalıyız."

Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.