Gazze'deki meslektaşlarımız da aç kaldı
Gazze'de açlıkla mücadele eden Anadolu Ajansı serbest habercileri insani krizi aktarmayı sürdürüyor. Foto muhabiri Enes Fetiha, Gazze Şeridi'ndeki gazetecilerin hayatının diğer sivillerden bir farkı olmadığını, hatta daha zor olduğunu ifade ederek, "Aynı açlığı, aynı yoksunluğu yaşıyoruz" dedi.
26.07.2025 13:24:00 / Güncelleme: 26.07.2025 13:28:22
Haber Merkezi/AA
Haber Merkezi/AA





Kainatın tanık olduğu en zalim millet olan Yahudilerin içinden çıkan siyonistler, Gazze'de 2.2 milyon insanı açlığa sürükledi. Daha da acısını ise vahşi siyonistlerin kölesi haline gelen insanlığın bu duruma sessiz kalması oluşturuyor. Çok katliamlara sahne olan dünya, Gazze'de yaşananların bir benzerine tanıklık etmedi. Gazze'de bir tarafta soykırım yaşanırken, öte tarafta insanlar aç bırakılıyor. Aç insanlar sözde ABD-İsrail yardım noktalarına çekilerek, katlediliyor. Böylesine hiç tanık olunmadı... Böyle bir zulmü Yahudilerden başka bir millet de kolay kolay işlemez!
Aç karnına haber peşindeler
Anadolu Ajansı (AA) serbest habercileri, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde silah olarak kullandığı 'aç bırakmanın insani boyutlarını gözler önüne sermek ve yaşanan krizi dünyaya duyurabilmek için' zor şartlara rağmen çalışmalarını sürdürüyor. Foto muhabiri Enes Fetiha, Gazze'deki kıtlığın artık sadece objektiflere yansıyan bir hikâye olmadığını, tüm ayrıntılarıyla yaşanan bir gerçekliğe dönüştüğünü söyledi. Fetiha, "Bir gün gelecek ve açlık çeken insanların hikayesini belgeleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Bir çocuk bir somun ekmek istiyor. Ben bir gazeteci olarak aileme ekmek sağlamaktan acizim. Herkes gibi biz de ekmek peşine düştük. Vücudumuz açlıktan iskelete döndü. 20 gündür mercimek ve bulgur çorbasıyla besleniyoruz" dedi. Gazze Şeridi'ndeki gazetecilerin hayatının diğer sivillerden bir farkı olmadığını, hatta daha zor olduğunu ifade eden Fetiha, "Ben de diğer insanlar gibiyim. Hiçbir farkım yok. Aynı açlığı, aynı yoksunluğu yaşıyoruz." diye konuştu.
'Açlık dayanılır gibi değil'
Aralarında Anadolu Ajansının da yer aldığı bazı uluslararası ve yerel ajanslar adına serbest haberci olarak çalışan Dua Albaz da, "Bu savaşta kuşatma, öldürme, yıkım, zorla yerinden edilme ve aç bırakılmadan dolayı çok sıkıntı çektik" dedi. İsrail saldırılarında Han Yunus kentinin ve alt yapısının yıkılması nedeniyle büyük zorluk yaşadığını kaydeden Albaz, şöyle devam etti: "Bu seferki saldırılar, çok şiddetli; şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir soykırım yaşanıyor. Hatta dedelerimiz evlerinden ayrıldıklarında bile saldırılar bu kadar şiddetli değildi." Albaz, "Saldırılara, bombardımana, kayıplara ve yıkıma tahammül ettik. Fakat şu an yaşadığımız açlık dayanılır gibi değil. En azından ateşkes sağlanmalı ve bölgeye yiyebileceğimiz bir şeyler girmeli" diye konuştu. "Gazze Şeridi'nde yaşanan gerçek olayları aktarmak için gece gündüz çalışıyoruz." diyen Albaz, gazeteci olarak yaşadıkları zorlukları şöyle aktardı: "24 saat çalışıyor, uzun saatler ayakta kalıyoruz. Ancak maalesef aç bırakılan biri ne yapabilir? Biz aç değiliz. Biz, hayatımız boyunca tok insanlardık, kendi evlerimizde oturuyorduk, onurlu bir hayat sürüyorduk. Ancak maalesef İsrail'in bu saldırıları bizi açlığa mahkum etti."
Yiyecek bulmak çok zor
Albaz, basit yiyeceklere bile ulaşabilmek için maruz kaldıkları zorluklara ilişkin şunları söyledi: "Sanırım iki-üç gün önce İsrail ordusunun konuşlandığı Tahliye Kavşağı'nda tehlikeli bir bölgeye, kırmızı bölgeye ulaştım. Tahliye Kavşağı'ndan yiyecek arayışında olan insanların bulunduğu alanlar bombalanıyor. Ne ailemde ne de bende un var, ben de bu bölgeye gittim. Risk alarak belki bir çuval un alabilirim diye düşünerek yürüdüm yürüdüm kendimi Tahliye Kavşağı'nda buldum. Zorla yerinden edilen binlerce kişi yiyecek arıyordu. Yüzleri solgundu, her yerde kan ve bombardıman izi vardı. Bu bölgede yıkımın boyutu çok büyüktü. Ancak buradan maalesef elim boş döndüm, ne un getirebildim ne de başka bir şey." Bazen yiyecek bulabilmek için hayatlarını riske attıklarını belirten Albaz, "Gazze Şeridi'nde yiyecekler kana bulanmış durumda" dedi.
Fiyatlar uçmuş
Albaz, Gazze Şeridi'nde ayrıca fiyatların da çok pahalı olduğunu; 1 kilogram domates ya da salatalığın 90-100 şekele (27-30 dolar) satıldığını belirterek, daha önce 25 kiloluk bir çuval un 20 şekel (6 dolar) iken şimdi 1 ekmeğin 10 şekel (3 dolar) olduğunu söyledi.
Filistinli gazeteci ayrıca, bankacılık ve nakit konusunda yaşadıkları sıkıntıları şöyle aktardı: "Bir şey satın almaya gittiğimde her satıcı nakit kabul etmiyor. Çünkü para eridi ve ülkede likidite olmadığı için bu zorluk yaşanıyor. Gazze Şeridi'ndeki bankaların çoğu bombalandı, şu an Gazze'de para otoritesi yok, para yok." Albaz, çok yorulduklarını dile getirerek, "Bebeklerin ve ihtiyaç sahiplerinin hatırına saldırıların daha fazla uzamamasını temenni ediyoruz. Ben bir ay sabredebilirim ama çocuklar bir dakika sabredemezler" dedi.
27 kilo kaybetti
AA adına serbest haberci Hüsni Nedim de bölgede devam eden açlık nedeniyle 27 kilo kaybetti. Nedim, "Gazze'de uzun süredir devam eden bir kıtlığın içindeyiz. Kıtlık, giderek daha da acı verici bir hal alıyor. Un gibi temel gıda maddeleri başta olmak üzere hayatın en temel ihtiyaçlarından muzdaribiz" dedi. Bir gazeteci olarak artık haber yakalamak değil çocuklarının hayatta kalması için sağda solda yiyecek aramak zorunda kaldığını anlatan Nedim, yiyecek aramak için bir çok yer gezdiklerini ve bitkin düştüklerini, bir şey bulduklarında ise çok fahiş fiyatlara satın alabildiklerini anlattı. Çocuklarını açlıktan kurtarmak ve onlara az da olsa bir besin takviyesi bulmak için elinden gelen tüm çabayı sarf ettiğini vurgulayan Nedim, "Çoğu zaman yiyecek aramakla meşgul olduğumuz için haberleri takip edemiyoruz. Burada bir gazeteci sadece haberi aktarmıyor, aynı zamanda haberin bir parçası haline geliyor" dedi.
Çadırlarda çevre krizi yaşanıyor
AA serbest çalışanı Hani eş-Şair ise gıdanın ve ağır şekildeki ilaç eksikliğinin yanı sıra çevre krizinin de yaşandığını; zorla yerinden edilen Filistinlilerin barındığı çadır kamplarında çevre sıkıntısı olduğunu aktardı. "Bu kamplarda yaşamak ve hayatta kalmak oldukça zor. Filistinliler en ufak yaşam imkanlarından yoksun şekilde hayata tutunmaya çalışıyor. Kamplar tam bir mikrop alanlarına dönüşmüş durumda" diyen Şair, şöyle devam etti: "Yaklaşık 2 milyon Filistinli oldukça ağır bir açlık kriziyle karşı karşıya, maalesef kendilerine kulak veren kimse olmaksızın bu şartlarda hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Bu savaşın yakın zamanda son bulmasını temenni ederim. Umarım yardımlar, eskiden olduğu gibi düzenli olarak girmeye başlar. Bölgeye ürünler tedarik edilir, bankalar açılır, iş yerleri faaliyete geçer." Bankaların neredeyse çalışmadığını, eldeki paranın da yükselen fiyatlar karşısında bir öneminin kalmadığını söyleyen Şair, para tutmanın makul olmadığını aktardı. Şair ayrıca bazı banka şubelerinin ise 1000 şekel için 500 şekel gibi fahiş fiyatlarla komisyon aldıklarını bunun da yaşadıkları sorunlardan biri olduğu sözlerine ekledi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana 232 gazeteci hayatını kaybetti. Anadolu Ajansının (AA), abluka altındaki Gazze Şeridi'nde serbest habercisi olarak görev yapan kameramanı Muntasır es-Savvaf, 12 Aralık 2023'te gerçekleştirilen İsrail hava saldırısında; AA serbest kameramanı Said Ebu Nebhan da 2025'te 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde İsrail ordusunun uzun namlulu silahla hedef aldığı saldırıda hayatını kaybetmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.