İran bu kez ipi sağlam kazığa bağlamak istiyor
İran ile nükleer anlaşmanın tarafları arasında Nisan 2021'den bu yana devam eden müzakerelerde sona gelinirken, müzakerelerin koordinatörlüğünü üstlenen Avrupa Birliğinin (AB) sunduğu taslak anlaşma metni sonrasında taraflar nihai anlaşmaya varma konusunda iyimser bir tablo çiziyor. Ancak nihai anlaşmanın imzalanabilmesi için çok sayıda pürüzün ortadan kaldırılması gerekiyor. İran anlaşmanın baki kalabilmesi için ABD Senatosu tarafından da onaylanmasını istiyor.
20.08.2022 14:16:00





İran ile ABD'nin başını çektiği nükleer anlaşmanın tarafları arasında Nisan 2021'den bu yana devam eden müzakerelerde sona yaklaşılıyor. Nihai uzlaşma, Tahran ile Washington arasındaki çeşitli karmaşık meselelerin çözümüne ya da tarafların bazı taleplerinden feragat etmesine bağlı görünüyor.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 14 Temmuz 2015'te imzalanmıştı. Donald Trump'ın başkanlığı döneminde Washington, 8 Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran yönetimi, bir yıl boyunca Avrupa ülkelerinden ABD yaptırımlarına karşı nükleer anlaşmayı koruyacak adımlar atmasını bekledi.
Avrupa ülkelerinden beklediğini alamayan İran, ABD'nin yaptırımlarına karşı anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütlerini 8 Mayıs 2019'da kademeli olarak durdurmaya başladı. İran, 5 Ocak 2020'de anlaşmadaki taahhütlerini tamamen sona erdirerek, yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmeye başladı.
İran nükleer faaliyetlerini genişletti
Nükleer anlaşma, Tahran'a yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme ve en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabilme izni veriyor. Anlaşma, İran'a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkânı tanıyor.
İranlı bilim insanı Muhsin Fahrizade'ye 27 Kasım 2020'de düzenlenen suikastın ardından Mecliste çıkarılan yasa ise İran Atom Enerjisi Kurumunun (İAEK) uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kıldı. İran 17 Nisan 2021'de yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirdiğini duyurdu. Atom bombası üretebilmek için uranyumun yüzde 90 oranında saflaştırılması gerekiyor. İsrail'in, nükleer programı nedeniyle İran'a karşı askeri harekat tehdidinde bulunması göz önüne alındığında bu durumun bölgede topyekun bir savaşı tetikleme riskini taşıyabileceğinden endişe ediliyor.
Yeniden müzakere süreci
İran'ın nükleer programında attığı keskin adımlar, Tahran'ın nükleer faaliyetlerinden endişe eden ABD'yi yeniden İran'la dolaylı olarak müzakerelere başlamaya itti. Ancak bugüne kadar 9 tur devam eden görüşmelerde henüz nihai sonuç alınamadı. İran, ülke ekonomisini aksatan ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin en önemli gündemlerinden biri olan ağır yaptırımlardan kurtulmak için Batı ile nükleer anlaşmaya ihtiyaç duyuyor. Bu bağlamda, İran ile Batı arasında nihai uzlaşma, Tahran'ın nükleer programındaki ciddi ilerlemenin geriye döndürülmesi, tüm yaptırımların kaldırılması ve İran'ın talep ettiği güvenceler gibi çeşitli karmaşık meselelerin çözümüne bağlı. Washington, Tahran'ın anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmesini isterken, İran nükleer anlaşmadan ayrılan taraf olarak öncelikle ABD'nin anlaşmaya dönerek tüm yaptırımları kaldırmasını istiyor. İran yaptırımların kaldırıldığını doğrulamak için kendisine belli bir zaman tanınmasını da şart koşuyor. İran, ayrıca nihai anlaşma için nükleer programıyla ilgili uluslararası 'siyasi soruşturmaların' kapatılmasını talep ediyor. Tahran, daha önce müzakerelerde 'kırmızı çizgi' kabul ettiği Devrim Muhafızları Ordusunun ABD'nin 'yabancı terör örgütleri' listesinden çıkarılması talebinden ise vazgeçmiş görünüyor. Buna karşılık bazı kaynaklar Tahran'ın, yalnızca Devrim Muhafızları ile çalışan şirketlerin yaptırıma tabi tutulmamasını istediğini belirtiyor.
İran, Senato'nun anlaşmayı onaylaması için bastırıyor
İran'ın en zorlu talebi, sonraki ABD hükümetlerinin nükleer anlaşmadan tekrar çekilmeyeceğine dair Washington'dan güvence istemesi. Washington'un bu güvenceyi sağlayabilmesi için söz konusu anlaşmanın Senato'da 'anlaşma' olarak onaylanması gerekiyor çünkü ABD yasalarına göre, nükleer anlaşma BMGK onayına rağmen ABD için yalnızca bağlayıcılığı olmayan 'siyasi taahhüt' hükmünde kabul ediliyor. Bu yüzden Washington istediği anda anlaşmadan yine tek taraflı ayrılabilir. İran, bu güvenceyi alamama ihtimaline karşılık ise ABD'nin anlaşmadan tekrar ayrılması durumunda faaliyetlerini hızla tersine çevirebilmek için tesislerdeki yeni nesil santrifüjlerini çalıştırmadan yerinde bırakmak istiyor. HABER MERKEZİ / AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.