Cemâl: Yüz güzelliği, güzellik.
Cemalettin: Cemaleddin: Allah'ın cemali.
Cemil: Güzellik sahibi, güzellik.
Cemile: Birinin hatrını hoş etmek için yapılan hareket.
Cesur: Cesaretli, yiğit, yürekli.
Cevat, Cevad: Cömert, eli açık.
Cevdet: İyilik, tazelik, kusursuzluk.
Cevriye: Eziyet, cefa ve sıkıntıyla ilgili.
Ceyda: Uzun, güzel boyunlu.
Cezmi: Kesin karar ve niyetle ilgili.
Çağla: Badem, erik, kayısı gibi yemişlerin yenilen hamı.
Çiğdem: Soğanlı, otsu bitki.
Dâver: 1- Adil hükümdar, vezir veya hakim. 2-Vali. 3-İlaç derman.
Defne: Yaprakları güzel kokulu, şenliklerde süs olarak kullanılan, bazı yemeklere konulan taflan cinsinden küçük bir ağaç.
Cemalettin: Cemaleddin: Allah'ın cemali.
Cemil: Güzellik sahibi, güzellik.
Cemile: Birinin hatrını hoş etmek için yapılan hareket.
Cesur: Cesaretli, yiğit, yürekli.
Cevat, Cevad: Cömert, eli açık.
Cevdet: İyilik, tazelik, kusursuzluk.
Cevriye: Eziyet, cefa ve sıkıntıyla ilgili.
Ceyda: Uzun, güzel boyunlu.
Cezmi: Kesin karar ve niyetle ilgili.
Çağla: Badem, erik, kayısı gibi yemişlerin yenilen hamı.
Çiğdem: Soğanlı, otsu bitki.
Dâver: 1- Adil hükümdar, vezir veya hakim. 2-Vali. 3-İlaç derman.
Defne: Yaprakları güzel kokulu, şenliklerde süs olarak kullanılan, bazı yemeklere konulan taflan cinsinden küçük bir ağaç.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.