Müzeyyen: Bezenmiş, süslenmiş, süslü, bezeli, ziynetli.
Nâbi: Haberci, haber veren.
Nâci: 1-Necat bulan, kurtulan, selamete eren. 2-Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
Nâciye: Necat bulan, kurtulan, selâmete kavuşan.
Nâdide: Görülmemiş, görülmedik. 2-Pek seyrek bulunan, çok değerli.
Nâdim: Pişman olan, nedamet duyan.
Nâgehan: Birdenbire; ansızın, vakitsiz.
Nail, Naile: Muradına eren, ermiş, ele geçiren.
Nâim: 1-Bollukta yaşayış. 2-Cennetin bir bölümü.
Nâime: 1-Nazlı büyütülmüş, güzel ve zarif kadın. 2-Yumuşakçalar.
Nâlân: İnleyen, inleyici.
Nâmık: Yazıcı, katip.
Nasrettin, Nasreddin, Nasrüddin: Dine yardımı dokunan.
Nasrullah: Allah'ın yardımı.
Nâzım; Nâzıme: 1-Tanzim eden, nizama koyan, düzenleyen. 2-Nazım haline koyan, manzume yazan.
Nâbi: Haberci, haber veren.
Nâci: 1-Necat bulan, kurtulan, selamete eren. 2-Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
Nâciye: Necat bulan, kurtulan, selâmete kavuşan.
Nâdide: Görülmemiş, görülmedik. 2-Pek seyrek bulunan, çok değerli.
Nâdim: Pişman olan, nedamet duyan.
Nâgehan: Birdenbire; ansızın, vakitsiz.
Nail, Naile: Muradına eren, ermiş, ele geçiren.
Nâim: 1-Bollukta yaşayış. 2-Cennetin bir bölümü.
Nâime: 1-Nazlı büyütülmüş, güzel ve zarif kadın. 2-Yumuşakçalar.
Nâlân: İnleyen, inleyici.
Nâmık: Yazıcı, katip.
Nasrettin, Nasreddin, Nasrüddin: Dine yardımı dokunan.
Nasrullah: Allah'ın yardımı.
Nâzım; Nâzıme: 1-Tanzim eden, nizama koyan, düzenleyen. 2-Nazım haline koyan, manzume yazan.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.