İşin aslı

Turan Eser beyin Steiger ödülünün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a verilmesinin doğru olmadığını açıkladığı mektubu internette karşıma çıktı. Pek çok sebeple bu ödüle layık olmadığını ilgili derneğe anlatmaya çalışmıştır. Gözünden kaçırdığı en önemli olay bu ödülün ve öncekilerin Başbakan'ımıza aslında yetersiz olduğudur. Elbette bu dilekçede yazılanlar yeterli değildir. Olaylara bakıldığında başbakanımızın her gün çeşitli ülkeler tarafından ve çeşitli ülkelerin dernek ve kuruluşları tarafından ödüllendirilmesi için sınırsız sayıda gerekçeler vardır. Bu sütunlara sığdırmak mümkün değildir. Bu gerekçelere bakış açısı son derece önemlidir. İçten bakıldığında son derece korkunç olan gerekçeler, dıştan bakıldığında son derecede mükemmel ve haçlı planlarına uygundur. Turan Eser bey yurt içi gözlüğü ile olayların sınırlı, daha doğrusu ödülün özü ile ilgili konularına değinmiş, ödülün uygun olmadığını yazmıştır. Birkaç veriye iki yönden bakarsak verilecek ödülün çok daha mükemmelleri ne hazırlıklı olmamız gerektiğini anlarız.Turan bey diyor ki: Alevilerin eşitlik ve hak taleplerine nefretle yaklaşan, hoşgörüsüz bir Başbakana ödül vermektesiniz.İslamiyette Alevi-Sünni ayırımı yapmak, bir İslam ülkesinde bölücülüğün tam kendisidir. Bölücülük ülkenin sonu demektir. Bu ayırım, İslamiyetin de ortadan kalkması çabası değil midir? İşte böyle bir göreve gönüllü olanlar. Elbette yabancıların ve düşmanların en kıymetli ortaklarıdır ve madalyaların havada uçuşması son derece doğaldır. Bir değil bin bile olacaktır. ABD'nin en önemli ödülü iktidar koltuğudur. Bu herkesin kabul ettiği görünür bir ödüldür. Diğer yan hizmetler için madalyalar ana planın başarı ile yürütüldüğünün bir işaretidir. Devam, memnunuz demektir. Aslında uyumayan insanların ülkesinde, her şeyin aşikar olmasına yardımcı olacak işaretler ve deliller, ne yazık ki ülkemizde anlaşılamamakta ve milli gurur kaynağı olmaktadır. Aslında bu olaylar, her türlü ihanetin göstergesidir.Sıra güneydoğu sınırlarımızın çizilmesine geldi. Bunun hazırlanması için de gerekenler 12 yıllık planlarla ve ABD taktikleri ve AKP sadakati ile, ülkenin her türlü mukaddesatı, örfü, adeti, toprağı, madeni, suyu denizi saymakla bitmeyecek kaynakları, araya sokulan tiyatrolar ve senaryolarla van minitler (one minute) sözüm ona özür yalanları, tazminat talepleri gibi sayısız hava atmalarla millet uyutularak parçalanma durumu oluşturulmuştur. Kürt sorunu ortaya atılıp PKK ya yol açılmıştır. Olmayan sanal bir sorundan Irakta Barzani ayağa kaldırılmış Bağımsız bir Güney Kürdistan oluşturulmuş, buna karşı kırmızı çizgi politikası ortadan kaldırılmış, hakkımız olan o bölgeyi ilhak hakkı Barzani'ye, AKP'nin seninle gurur duyuyoruz sloganıyla hediye edilmiştir. Aslında Kuzey Irak'ın bütünlüğü bozulduğunda o bölge anlaşmalar çerçevesinde Türkiye'nin hakkı olmaktadır. Nasıl uyutulduğunuzu lütfen görünüz. Üstelik şu anda Kuzey Kürdistan adı ile ülkemizin bölünmesi söz konusudur uyumaya devam. Bunu sağlamak için TSK ortadan çekilmiş. Son olarak da Jandarma sınır korumasından alınarak, bölge PKK güçlerinin kontrolüne devredilmiştir. Maşallah maşallah...Uyu uyu da büyüDoksan yaşından sonraTıpış, tıpış yürü,Zannetme ki yürütürler,Kundaklayıp uyuturlar.Kalırsın elin kolun bağlı,Ağlarsan ağzına emzik tıkarlar.Gık dedirtmez, sallarlar.Sersemletip tavlarlar.   Gene belki bir yakınını başına bakıcı,ABD'yi can yakıcı, baba yaparlar.Tek çaren Haydar Baba.Tek çare BTP.Uyan, uyan da silkin.Neredeyim, ne haldeyim diye düşün, ilkin.Kendini bul. Aradığını anla. Ve kesin bil. Amma velakin.ARADIĞINI BİLMEYEN BULDUĞUNU ANLAMAZ.On yıldır uyardık. Netice malum. Benden bugünlük bu kadar 90'lık yavrum...