Isparta aynasında iktidarın görüntüsü

Bu aynaya ilk bakışta hem iktidarın tel tel döküldüğü, perişanlığının her tarafından sarktığı çok bariz olarak görülüyor hem de yandaş medyanın bilmem kaç bininci defa sınıfta çaktığı ortaya çıkıyor.

2022 yılının ikinci ayında ülkenin tam orta yerinde beş yüz bin nüfuslu bir şehrimizde beş gün boyunca insanlar hem karanlıkta hem de ayazda kaldı.

Böylesine hayati, böylesine önemli bir hadiseye akıl almaz bir şekilde yandaş medya bigane kaldı.

Sosyal medyayı etkili kullanamayan ve günlük haberleri iktidar medyasından takip eden vatandaşlar Isparta faciasından günlerce haberdar olamadı.

Yandaşlığın, partizanlığın, rezalet ve kepazeliğin en açık ve en alçak örneklerinden biri daha yaşandı ne yazık ki.

Aynı günlerde Amerika'nın bir eyaletinde yine kış şartlarından ötürü elektriklerin kesilmesi haberini birinci sayfalarından manşetlerden duyuran yandaş gazeteler, ekmeğini yedikleri, kaymağı ile beslendikleri kendi ülkelerinden bir şehrin karanlığa gömülmesini haber yapmadılar.

Neymiş efendim, söz konusu şehrin Belediye Başkanı iktidar partisine mensup imiş, hem kendilerinden olan belediyenin beceriksizlikleri ortaya çıkmasın diye, hem de merkezi hükümetin koca koca ihmalleri sırıtmasın diye, hiç utanmadan ve sıkılmadan üç maymunu oynadılar.

İktidar partisinden seçilmiş olan sayın belediye başkanı, bol kar yağışını berekete bağlıyor, yazın da su sıkıntısı çekilmeyeceğini pişkin pişkin anlatıyor da beş günden beri karanlıkta ve ayazda kalan yüz binlerden hiç söz etmiyor, komşu illerden gelen yardım tekliflerini neden ve niçin reddettiğini de açıklamıyor.

Altını kalın bir çizgi ile bir kez daha çizelim; bu ülkenin tam orta yerinde, beş yüz bin nüfuslu bir şehir günlerce karanlıkta ve ayazda kaldı ama yine günlerce yandaş gazete ve televizyonlarda asla haber olmadı ve olamadı.

Bu hadise, koskoca bir ülkenin, seksen beş milyonun neden dolayı yirmi senenin sonunda bir bataklığa saplandığını, karanlığa gömüldüğünü, ekmek derdine düştüğünü, geçim sıkıntısı ile kıvrandığını gösteren en tipik örneklerden sadece birisidir.

Milletin parası ile satın alınıp iktidara uydu yapılan söz konusu basın-yayın kuruluşları, yıllardan beridir millete doğruları söylemedi, her defasında halkı ters köşeye yatırdı, bolca hayal ve umut pazarladı ve aynı davranış biçimini artırarak devam ettiriyor.

Isparta aynasında iktidarın görüntüsünü iyi inceleyip, doğru okuyup, isabetli tahliller yaparak yirmi yıldır oynanan oyunu bozmalarını sayın hacılardan ve muhterem hocalardan istirham etsek acaba çok şey mi istemiş oluruz?