İslam inancında "arz-ı mev'ut/Tanrının vaadettiği toprak parçası" olmadığını dün ifade etmeye çalışmıştım.
Bunun yerine belki "arz-ı matlup/İslam coğrafyasına eklenmesi arzulanan toprak" inancı vardır.
Ve bana göre bunlar da İstanbul ve Kıbrıs'tır.
Bu iki yerin sahip olduğu stratejik önemi göz önünde bulundurduğumuz zaman, ashabına bu iki toprak parçasını fethe teşvik etmesiyle Hz. Muhammet (as)'ın büyüklüğünü bir kez daha anlıyoruz.
Bugün Asya ile Avrupa arasında bir köprü olan İstanbul, geçmişte ise Hıristiyanlığın en önemli devletidir.
Akdeniz'in tam da orta yerinde demir atmış bir savaş gemisi gibi duran Kıbrıs'ın sahip olduğu stratejik önem herkesin malumu.
Bizim idareciler hariç.
Onlar için en büyük stratejik merkez Brüksel'deki AP binası.
Ondandır ki, onun uğruna hem İstanbul'dan hem de Kıbrıs'tan feragat etmeye hazırlar.
Tabi sırası gelmişken, bundan 1400 küsür sene önce bu iki yerin öneminin altını çizen bir insana hala gerici, çağdışı, yobaz diyen andavallara da acımak lazım.
Hz. Peygamber (as) ashabını İstanbul'u fethe şu hadis-i şeriflerle teşvik etmiş:
"Ümmetimden Kayser'in şehrine (İstanbul'a) gaza eden ilk savaşçılar için bağışlanmak vardır."
Bir müminin en büyük dileğidir "bağışlanmak".
"Kostantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır ve onu fetheden ordu ne güzel ordudur."
'Peygamberin bu müjdesine mahzar olmak arzusuyla yanıp tutuşan bir çok sahabi İstanbul'un fethi için yollara döküldü' desek mübalağa etmiş olmayız kanımca.
Bunlardan en meşhuru, asıl ismi Halit B. Zeyt olan Ebu Eyyüp el Ensarî'dir ki, bu mübarek insan Medine'ye hicrette Hz. Peygamber (as)'a altı ay ev sahipliği yapmıştır ve O'nun mihmandarıdır da. Eyüp Sultan (ra), ilki Hz. Muaviye zamanında yapılan bu fetih amaçlı sefere katıldığı zaman 80 yaşındadır.
Bütün arzusu peygamberin: "Ni'mel ceyş/ne gezel asker" övgüsüne mahzar olmak.
Kuşatmada hastalanır.
Durumunu sormak için yanına giden ordu komutanı Yezid b. Muaviye kendisine bir arzusu olup olmadığını sorunca şöyle buyurur:
"Beni düşman diyarı içinde elinden geldiği kadar ileriye götürüp defnedin. Çünkü Hz. Peygamber'den işittim ki; Kostantiniyye surunun dibinde Salih bir kimse defnolunacaktır, umarım o kişi ben olurum."
İmana bakın. Ve tabi Hz. Peygamber (as)'ın mucizesine de bakın.
Bu ilk kuşatmada bulunduğu rivayet edilen ashabın büyüklerinden bazılarını ben ilk okudum.
Hz. Hüseyin, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Zübeyr (r. anhum).
Bugün İstanbul'un değişik semtlerinde ya bizzat metfun, yada makamı bulunan 24 sahabi - bir kısmı tabiindendir - vardır.
Bunlar İstanbul'un asıl sahipleri, bu şehrin tapu sicil evraklarıdır.
Bir hadis-i şerifle bitirelim.
Hz. Peygamber (as) buyurdu:
"Ashabımdan bir kimse bir yerde vefat ederse, o yer halkının şefaatçısıdır."
Bunun yerine belki "arz-ı matlup/İslam coğrafyasına eklenmesi arzulanan toprak" inancı vardır.
Ve bana göre bunlar da İstanbul ve Kıbrıs'tır.
Bu iki yerin sahip olduğu stratejik önemi göz önünde bulundurduğumuz zaman, ashabına bu iki toprak parçasını fethe teşvik etmesiyle Hz. Muhammet (as)'ın büyüklüğünü bir kez daha anlıyoruz.
Bugün Asya ile Avrupa arasında bir köprü olan İstanbul, geçmişte ise Hıristiyanlığın en önemli devletidir.
Akdeniz'in tam da orta yerinde demir atmış bir savaş gemisi gibi duran Kıbrıs'ın sahip olduğu stratejik önem herkesin malumu.
Bizim idareciler hariç.
Onlar için en büyük stratejik merkez Brüksel'deki AP binası.
Ondandır ki, onun uğruna hem İstanbul'dan hem de Kıbrıs'tan feragat etmeye hazırlar.
Tabi sırası gelmişken, bundan 1400 küsür sene önce bu iki yerin öneminin altını çizen bir insana hala gerici, çağdışı, yobaz diyen andavallara da acımak lazım.
Hz. Peygamber (as) ashabını İstanbul'u fethe şu hadis-i şeriflerle teşvik etmiş:
"Ümmetimden Kayser'in şehrine (İstanbul'a) gaza eden ilk savaşçılar için bağışlanmak vardır."
Bir müminin en büyük dileğidir "bağışlanmak".
"Kostantiniyye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır ve onu fetheden ordu ne güzel ordudur."
'Peygamberin bu müjdesine mahzar olmak arzusuyla yanıp tutuşan bir çok sahabi İstanbul'un fethi için yollara döküldü' desek mübalağa etmiş olmayız kanımca.
Bunlardan en meşhuru, asıl ismi Halit B. Zeyt olan Ebu Eyyüp el Ensarî'dir ki, bu mübarek insan Medine'ye hicrette Hz. Peygamber (as)'a altı ay ev sahipliği yapmıştır ve O'nun mihmandarıdır da. Eyüp Sultan (ra), ilki Hz. Muaviye zamanında yapılan bu fetih amaçlı sefere katıldığı zaman 80 yaşındadır.
Bütün arzusu peygamberin: "Ni'mel ceyş/ne gezel asker" övgüsüne mahzar olmak.
Kuşatmada hastalanır.
Durumunu sormak için yanına giden ordu komutanı Yezid b. Muaviye kendisine bir arzusu olup olmadığını sorunca şöyle buyurur:
"Beni düşman diyarı içinde elinden geldiği kadar ileriye götürüp defnedin. Çünkü Hz. Peygamber'den işittim ki; Kostantiniyye surunun dibinde Salih bir kimse defnolunacaktır, umarım o kişi ben olurum."
İmana bakın. Ve tabi Hz. Peygamber (as)'ın mucizesine de bakın.
Bu ilk kuşatmada bulunduğu rivayet edilen ashabın büyüklerinden bazılarını ben ilk okudum.
Hz. Hüseyin, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Zübeyr (r. anhum).
Bugün İstanbul'un değişik semtlerinde ya bizzat metfun, yada makamı bulunan 24 sahabi - bir kısmı tabiindendir - vardır.
Bunlar İstanbul'un asıl sahipleri, bu şehrin tapu sicil evraklarıdır.
Bir hadis-i şerifle bitirelim.
Hz. Peygamber (as) buyurdu:
"Ashabımdan bir kimse bir yerde vefat ederse, o yer halkının şefaatçısıdır."
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024