Benden söylemesi;
Kimseye sataşmayın.
Çamur kuyusuna taş atmayın.
El çalışırken yan gelip yatmayın.
Eskimiş eşyalarını ucuza satmayın.
Bol bol hayal kurun.
Boş yolcu minibüsünden ve dolu taksiden uzak durun.
Bir yere girmeden kapıya üç kere vurun.
Sözünüzün arkasında durun.
O sizin arkanıza geçmeden.
Dünyanın binbir hali,
Her ilmin bir kali,
Her ormanın bolca çakalı vardır.
Yüzüne gözüne bulaştıran işleri,
Köşe bucak dolaşan mülkiye müfettişleri,
Aratmayan keşişleri,
Yanıp kül eden şişleri,
Fazla sıkmayın dişleri.
Boş zamanınızda imza atmayın.
İşte benim imzam diye çaka satmayın.
İmza numüneli kağıdı karalamadan çöpe atmayın.
Her imzanın bir mukalliti,
Her açık kapının bir iti,
Her pis yorganın bol biti,
Her taraftarda kompeti,
Ve dahi karamelli sepeti,
Vaaaardır.
Eşeğinizi tek başınıza nallamayın.
Çocuğu yanlız bakkala yollamayın.
Önünüzü görmeden sollamayın,
Eve kötü haber yollamayın.
Her ülkenin Kesteği,
Her atın kösteği,
Antep'in yeşil fıstığı kolay yetişmiyor.
Bu dünya kimseye kalmaz.
Aklı olan derin göle dalmaz.
Bulmayan çalmaz.
Yapma çiçek solmaz.
Akıllı saç baş yolmaz.
Sonu geldi hikayenin,
Sonu geldi himayenin.
Artık oradan inin.
* * *
Bu sefer Tanzanya'ya taşınacağım.
Uzun zamandır ayrı yaşadığım internet dünyasına yeniden merhaba dedim.
Tabi bu uzun süre zarfında biriken e-mailleri de okuma fırsatım oldu.
Her kese ilgisi için teşekkürler.
Fakat iki tanesine teşekkür az geldiği için bir kaç artı cümle söyleyeyim.
Ankara'dan bana e-mail yollayan, Tanzanyalı, Uzm. Dr. Abbas Kermallı dostum, bolca taşınmamdan benim kadar üzüntü duyduğunu yazıyor.
Taşınıp da bizi yazılarından mahrum bırakma diyor.
Bu araya bir ek yapmakta fayda var.
İsmi meçhul bir belediye, yine ismi meçhul bir yazara heyet gönderir:
- Efendim, izin verirseniz Belediye meclisi adınızı falan caddeye verecek.
Yazar şu cevabı verir:
- Sayın Başkana selamımı söyleyin, ismimi o caddeye vereceğine, o caddeden bana bir daire versin.
Sevgili dostum Abbas bey, bu ülkeden daire satın almamız biraz zor, yardımcı ol da bari Tanzanya'dan bir daire alayım. Böylece de her sene taşınmaktan kurtulmuş olurum.
Gerçi oradaki fiyatları da bilmiyorum ya.
Ama eğer IMF el atmadıysa bizden iyidir mutlaka.
Bu işin şakası, görüşmek üzere.
Yine Eren Candan bir grup arkadaşla yazılarımı takıp ettiklerini, bu karmaşa içinde neyle meşgul olmalarını tavsiye edebileceğimi soruyor.
Çok şey söylemek mümkün ama:
Allah'a kul, resulüne ümmet olmak ve bu millete hizmet etmekten daha şerefli bir şey bilmiyorum.Bununla meşgul ol.
Allah'a emanet ol.
Kimseye sataşmayın.
Çamur kuyusuna taş atmayın.
El çalışırken yan gelip yatmayın.
Eskimiş eşyalarını ucuza satmayın.
Bol bol hayal kurun.
Boş yolcu minibüsünden ve dolu taksiden uzak durun.
Bir yere girmeden kapıya üç kere vurun.
Sözünüzün arkasında durun.
O sizin arkanıza geçmeden.
Dünyanın binbir hali,
Her ilmin bir kali,
Her ormanın bolca çakalı vardır.
Yüzüne gözüne bulaştıran işleri,
Köşe bucak dolaşan mülkiye müfettişleri,
Aratmayan keşişleri,
Yanıp kül eden şişleri,
Fazla sıkmayın dişleri.
Boş zamanınızda imza atmayın.
İşte benim imzam diye çaka satmayın.
İmza numüneli kağıdı karalamadan çöpe atmayın.
Her imzanın bir mukalliti,
Her açık kapının bir iti,
Her pis yorganın bol biti,
Her taraftarda kompeti,
Ve dahi karamelli sepeti,
Vaaaardır.
Eşeğinizi tek başınıza nallamayın.
Çocuğu yanlız bakkala yollamayın.
Önünüzü görmeden sollamayın,
Eve kötü haber yollamayın.
Her ülkenin Kesteği,
Her atın kösteği,
Antep'in yeşil fıstığı kolay yetişmiyor.
Bu dünya kimseye kalmaz.
Aklı olan derin göle dalmaz.
Bulmayan çalmaz.
Yapma çiçek solmaz.
Akıllı saç baş yolmaz.
Sonu geldi hikayenin,
Sonu geldi himayenin.
Artık oradan inin.
* * *
Bu sefer Tanzanya'ya taşınacağım.
Uzun zamandır ayrı yaşadığım internet dünyasına yeniden merhaba dedim.
Tabi bu uzun süre zarfında biriken e-mailleri de okuma fırsatım oldu.
Her kese ilgisi için teşekkürler.
Fakat iki tanesine teşekkür az geldiği için bir kaç artı cümle söyleyeyim.
Ankara'dan bana e-mail yollayan, Tanzanyalı, Uzm. Dr. Abbas Kermallı dostum, bolca taşınmamdan benim kadar üzüntü duyduğunu yazıyor.
Taşınıp da bizi yazılarından mahrum bırakma diyor.
Bu araya bir ek yapmakta fayda var.
İsmi meçhul bir belediye, yine ismi meçhul bir yazara heyet gönderir:
- Efendim, izin verirseniz Belediye meclisi adınızı falan caddeye verecek.
Yazar şu cevabı verir:
- Sayın Başkana selamımı söyleyin, ismimi o caddeye vereceğine, o caddeden bana bir daire versin.
Sevgili dostum Abbas bey, bu ülkeden daire satın almamız biraz zor, yardımcı ol da bari Tanzanya'dan bir daire alayım. Böylece de her sene taşınmaktan kurtulmuş olurum.
Gerçi oradaki fiyatları da bilmiyorum ya.
Ama eğer IMF el atmadıysa bizden iyidir mutlaka.
Bu işin şakası, görüşmek üzere.
Yine Eren Candan bir grup arkadaşla yazılarımı takıp ettiklerini, bu karmaşa içinde neyle meşgul olmalarını tavsiye edebileceğimi soruyor.
Çok şey söylemek mümkün ama:
Allah'a kul, resulüne ümmet olmak ve bu millete hizmet etmekten daha şerefli bir şey bilmiyorum.Bununla meşgul ol.
Allah'a emanet ol.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024