Yayımlandığı günden bu yana büyük yankı uyandıran "Hoş Geldin Atatürk" adlı eser, yalnızca bir biyografi kitabı değil; aynı zamanda tarihimize, toplumumuza ve ortak değerlerimize ışık tutan güçlü bir belgesel anlatı olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan bu çalışma, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dinî yönünü, İslam'a ve maneviyata olan yaklaşımını belgelerle ortaya koyarak, kamuoyunda pek konuşulmayan bir yönünü gün yüzüne çıkarıyor.
Bugüne dek birçok yazar, Atatürk'ü kendi ideolojik penceresinden anlatmayı tercih etti. Ancak bu kitapta yaklaşım bambaşka: Belgeler konuşuyor, yorumlar değil. Resmî arşiv belgeleri, TBMM zabıtları ve orijinal kaynaklarla desteklenen anlatım sayesinde okuyucuya yorumsuz, sade ve tarafsız bir Atatürk portresi sunuluyor. Özellikle Atatürk'ün İslam'a olan saygısını ve Ehl-i Beyt sevgisini ortaya koyan anekdotlar, okuyucuyu derinden etkiliyor.
PEKİ, KİTAPTA NELER VAR?
· Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'e duyduğu sevgi, saygı ve soy bağı
· Milli mücadele yıllarında Hacıbektaş dergahında Türk devletinin adının konduğu,
· Atatürk'ün mandacıları bağımsızlık yönünde ikna faaliyeti,
· Atatürk'ün hutbeler yazdırdığı, cami açılışlarına öncülük ettiği,
· Cuma hutbeleri hazırlattığı ve İslam ahlakına büyük önem verdiği,
· Lozan sonrası Anadolu'da terk edilmiş kiliselerin camiye dönüştürülmesi ve tamiri için verdiği 7 Aralık 1925 tarihli ve 241 sayılı Bakanlar Kurulu kararları,
Tüm bu başlıklar yalnızca iddialardan ibaret değil. Eserde yer alan her bilgi, birincil kaynaklarla (meclis tutanakları, arşiv belgeleri vb) destekleniyor. Belgeler orijinal halleriyle (osmanlıca) sunulmuş; ayrıca akademik tarihçiliğin gerektirdiği şekilde çapraz kaynak analizleriyle doğrulanmış. Yani tarihî metodoloji açısından da son derece sağlam bir temele sahip.
"Hoş Geldin Atatürk", bu yönüyle yıllardır süregelen "Atatürk ve din" tartışmalarına yeni ve gerçekçi bir pencere açıyor. Aynı zamanda halkıyla aynı değerleri paylaşan, manevî yönü güçlü bir lider portresi çizerek Atatürk'ü kendi milletine yeniden tanıtıyor. Kitap, özellikle genç neslin zihnindeki "din ve Cumhuriyet karşıtlığı" ikilemini yıkmak açısından da önemli bir can suyu veriyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin dinî konulardaki hassasiyetine her zaman duyarlılık göstermiştir. "Türk'ün dini İslam'dır" diyerek bu gerçeği açıkça ifade etmiştir. Hz. Mevlânâ'nın türbesini sık sık ziyaret ettiği ve her ziyaretinde büyük manevi haz duyduğunu dile getirdiği bilinmektedir. (https://www.yenimesaj.com.tr/ataturk-ve-mevlana-H1333088.htm) Bu da onun sadece bir asker ve devlet adamı değil, aynı zamanda derin bir maneviyat sahibi olduğunu göstermektedir.
"HOŞ GELDİN ATATÜRK" NEDEN ÖNEMLİ
Yaklaşım 100 yıldır batı emperyalizmi kaynaklı bir istihbarat faaliyeti olarak kurgulanan ve Türk milleti ile devletini kuran iradeyi karşı karşıya getirmeyi hedefleyen "Atatürk dinsizdir" propagandasının sonunu getirmiştir. Bu propagandayı Türk milleti ret etmiş ve dindar insanlar da atasına daha gür sesle sahip çıkmaya başlamıştır. Er ya da geç sayın hocamızın bu gayreti Türk milleti tarafından takdir edilecektir.
SONUÇ OLARAK
"Hoş Geldin Atatürk", yalnızca bir liderin portresi değil; aynı zamanda bir milletin inançlarına ve değerlerine sımsıkı bağlı kurucusu ile buluşmasıdır. Millî bütünlüğümüzü güçlendiren, halk ile devleti kuran irade arasında duygusal ve fikrî bir bağ kuran bu eser, tarihimize düşülmüş sessiz ama güçlü bir not olarak yerini almıştır.
Kasım 2017'de Ankara Ataköşk Otel'de düzenlenen eser tanıtım etkinliğini en ön sıradan izleme fırsatı bulmuştum. Aradan geçen süre içinde toplumumuzda Atatürk sevgisinin artmasında, milletin Ata'sıyla yeniden barışmasında bu kitabın çok önemli bir rol oynadığını gözlemledik.
Bu kıymetli eseri bizlere emanet eden Sayın Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Bugüne dek birçok yazar, Atatürk'ü kendi ideolojik penceresinden anlatmayı tercih etti. Ancak bu kitapta yaklaşım bambaşka: Belgeler konuşuyor, yorumlar değil. Resmî arşiv belgeleri, TBMM zabıtları ve orijinal kaynaklarla desteklenen anlatım sayesinde okuyucuya yorumsuz, sade ve tarafsız bir Atatürk portresi sunuluyor. Özellikle Atatürk'ün İslam'a olan saygısını ve Ehl-i Beyt sevgisini ortaya koyan anekdotlar, okuyucuyu derinden etkiliyor.
PEKİ, KİTAPTA NELER VAR?
· Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'e duyduğu sevgi, saygı ve soy bağı
· Milli mücadele yıllarında Hacıbektaş dergahında Türk devletinin adının konduğu,
· Atatürk'ün mandacıları bağımsızlık yönünde ikna faaliyeti,
· Atatürk'ün hutbeler yazdırdığı, cami açılışlarına öncülük ettiği,
· Cuma hutbeleri hazırlattığı ve İslam ahlakına büyük önem verdiği,
· Lozan sonrası Anadolu'da terk edilmiş kiliselerin camiye dönüştürülmesi ve tamiri için verdiği 7 Aralık 1925 tarihli ve 241 sayılı Bakanlar Kurulu kararları,
Tüm bu başlıklar yalnızca iddialardan ibaret değil. Eserde yer alan her bilgi, birincil kaynaklarla (meclis tutanakları, arşiv belgeleri vb) destekleniyor. Belgeler orijinal halleriyle (osmanlıca) sunulmuş; ayrıca akademik tarihçiliğin gerektirdiği şekilde çapraz kaynak analizleriyle doğrulanmış. Yani tarihî metodoloji açısından da son derece sağlam bir temele sahip.
"Hoş Geldin Atatürk", bu yönüyle yıllardır süregelen "Atatürk ve din" tartışmalarına yeni ve gerçekçi bir pencere açıyor. Aynı zamanda halkıyla aynı değerleri paylaşan, manevî yönü güçlü bir lider portresi çizerek Atatürk'ü kendi milletine yeniden tanıtıyor. Kitap, özellikle genç neslin zihnindeki "din ve Cumhuriyet karşıtlığı" ikilemini yıkmak açısından da önemli bir can suyu veriyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin dinî konulardaki hassasiyetine her zaman duyarlılık göstermiştir. "Türk'ün dini İslam'dır" diyerek bu gerçeği açıkça ifade etmiştir. Hz. Mevlânâ'nın türbesini sık sık ziyaret ettiği ve her ziyaretinde büyük manevi haz duyduğunu dile getirdiği bilinmektedir. (https://www.yenimesaj.com.tr/ataturk-ve-mevlana-H1333088.htm) Bu da onun sadece bir asker ve devlet adamı değil, aynı zamanda derin bir maneviyat sahibi olduğunu göstermektedir.
"HOŞ GELDİN ATATÜRK" NEDEN ÖNEMLİ
Yaklaşım 100 yıldır batı emperyalizmi kaynaklı bir istihbarat faaliyeti olarak kurgulanan ve Türk milleti ile devletini kuran iradeyi karşı karşıya getirmeyi hedefleyen "Atatürk dinsizdir" propagandasının sonunu getirmiştir. Bu propagandayı Türk milleti ret etmiş ve dindar insanlar da atasına daha gür sesle sahip çıkmaya başlamıştır. Er ya da geç sayın hocamızın bu gayreti Türk milleti tarafından takdir edilecektir.
SONUÇ OLARAK
"Hoş Geldin Atatürk", yalnızca bir liderin portresi değil; aynı zamanda bir milletin inançlarına ve değerlerine sımsıkı bağlı kurucusu ile buluşmasıdır. Millî bütünlüğümüzü güçlendiren, halk ile devleti kuran irade arasında duygusal ve fikrî bir bağ kuran bu eser, tarihimize düşülmüş sessiz ama güçlü bir not olarak yerini almıştır.
Kasım 2017'de Ankara Ataköşk Otel'de düzenlenen eser tanıtım etkinliğini en ön sıradan izleme fırsatı bulmuştum. Aradan geçen süre içinde toplumumuzda Atatürk sevgisinin artmasında, milletin Ata'sıyla yeniden barışmasında bu kitabın çok önemli bir rol oynadığını gözlemledik.
Bu kıymetli eseri bizlere emanet eden Sayın Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Mustafa Yavuz Köker / diğer yazıları
- Andımız ve milli aidiyet: Gençliğimize sahip çıkma zamanı / 29.09.2025
- Trump'ın gizemli sağlık sorunu ve organ nakli / 11.09.2025
- Organ naklinde durumumuz / 04.09.2025
- Hoş Geldin Atatürk: Tarihin sessiz sayfalarına ışık tutan eser / 25.08.2025
- Acil sağlık sistemindeki eksikler ve öneriler / 19.08.2025
- Allah-Evren-İnsan ilişkisi ve deizm tartışmaları / 09.04.2025
- İstanbul’dan Taç Mahal’e, Türk coğrafyasına trenle seyahat ülkümüz olsun! / 11.03.2025
- Millete umut olalım insanlığa ümit sunalım / 23.11.2024
- Mevlana Mesnevi’si ve İslam imajı / 04.09.2024
- Mevlana ve Türklük / 26.07.2024
- Trump'ın gizemli sağlık sorunu ve organ nakli / 11.09.2025
- Organ naklinde durumumuz / 04.09.2025
- Hoş Geldin Atatürk: Tarihin sessiz sayfalarına ışık tutan eser / 25.08.2025
- Acil sağlık sistemindeki eksikler ve öneriler / 19.08.2025
- Allah-Evren-İnsan ilişkisi ve deizm tartışmaları / 09.04.2025
- İstanbul’dan Taç Mahal’e, Türk coğrafyasına trenle seyahat ülkümüz olsun! / 11.03.2025
- Millete umut olalım insanlığa ümit sunalım / 23.11.2024
- Mevlana Mesnevi’si ve İslam imajı / 04.09.2024
- Mevlana ve Türklük / 26.07.2024