İsmail Hakkı Mumcuoğlu'ndan geldi.
Yanıklığıyla ve ceylanlarıyla kendisini aşka çağıran çöldedir Mecnun.
Dolaşır bir baştan bir başa. Yüreğinden aşka ırmaklar akar çöl kumlarında.
Gönlünü avutur.
Dolaştığı günlerden bir gün... Fark edemez namaz kılan bir dervişin önünden geçtiğini. Leyla'dan başkasını görmeye yasaklı gözleriyle göremez, namaz kılan dervişi. Namaz biter.
Kırk yıllık bekleyiş yükünü bilen derviş kızar Mecnun'a. Özür kuşanmış kelimelerin ardından, paslı vicdanlara bir hançer gibi, saplanan sözler dökülür Leyla kitabi okuyan dudaklardan.
-"Kusura bakma derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni göremedim.
Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gördün?"
Hisse:
Biz, ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık.
Cismaniyetin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk
sandık. Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz.
Karadeniz Fıkralarından...
Nevzat Bakırcı'dan geldi.
Allah'tan Karadenizliyim, olmasaydım, "Karadenizlilerle geyik geçmekten" mahkum olurdum.
Fadime doğuma girmeden hemen önce hemşireye çocuğunun ismini Temel koyacağını söyler.
Doğum gerçekleşir; hemşire, Fadime kendine gelince elinde çocukla yanına gelir.
Fadime çocuğu kucağına alınca haykırır:
-"Aman Allahım, ikiz mi oldu?"
Hemşire yanıtlar:
-"Hayır Fadime Hanım; soldaki Temel, sağdaki de burnu..."
*
Temel'in işletmekte olduğu otelde bir gece geçiren müşteri,
sabahki faturaya isyan eder ve Temel'le görüşür:
-"Kalkmışsınız dünyalar kadar televizyon kirası fatura etmişsiniz.
Yahu benim odamda bir televizyon yoktu bile!"
-"Pileyruz efendum, zaten piz de televizyon alabilmek için o parayi sizden isteyiruz daa!"
Lütfen zorlama yapmayalım
Öğretmen sınav yapıyordu.
Dursun, söyle bakalım, 100 kilometre hızla giden bir araçtasın, hava çok sıcak, ne yaparsın?
Hocam camı açarım.
Öğretmen;
-Peki açtığınız camdan hava içeriye hangi hızla girer?
-Bilmiyorum.
-Otur, sıfır.
-İsmail, sen kalk. 100 km hızla gidiyorsun, hava çok sıcak. Ne yaparsın.
-Ceketimi çıkarırım öğretmenim.
-Başka?
-Camı açarım.
-Hah, tamam, şimdi söyle bakayım, açtığın camdan hava içeriye ne kadar hızla girer?
-Bilmiyorum öğretmenin.
-Otur sıfır.
-Temel, sen kalk.
-100 km hızla gidiyorsun. Hava çok sıcak, kan ter içindesin, ne yaparsın?
-Hocam, ceketimi çıkarırım.
-Başka?
-Kravatımız çıkarırım.
-Başka?
-Gömleğimi çıkarırım.
-Oğlum başka başka?
-Atletimiz çıkarırım,
-Tamam oğlum, başka daha başka?
-Valla hocam benim ?n ben o camı açmayacağım.
Erkekliğin kitabı mücellitte
Abbas Kermalli'den.
Biz erkeklerin de kuralları vardır. Hanımlar bilgilerinize (yollayan arkadaşıma teşekkürler) Bugüne kadar hep kadın kuralları duydunuz, alın size şimdi de erkek kuralları ;
1 - Tuvalet kapağı konusu artık netleşmeli. Bize yukarıda lazım, size aşağıda.
Yukarıda bulursanız aşağıya indirin. Söylenmenize gerek yok. Biz aşağıda bulunca söyleniyor muyuz?
2 - Pazar günü maça gidilir. Bu zaruret gibi bir şeydir. Artık kabullenin.
3 - Alışveriş asla bir spor değildir ve olmayacaktır.
4 - Ne istiyorsanız açık isteyin. gizli imalar, ya da açık imalar tarafımızdan asla anlaşılmaz.
Sadece ne istiyorsanız onu söyleyin. O zaman anlarız.
5 - Her türlü sorumuzu mümkün olduğunca "evet" ya da "hayır"la cevaplayın.
6 - Bir sorununuzu çözmek istediğinizde bize gelin. Biz bunun için varız.
Empati yapamayız. Bu bayanlar içindir.
7 - 17 aydır süren baş ağrısı bir problemdir. Artık doktora gidin.
8 - 6 Ay önce bir tartışmada söylediğimiz şeyler geçersizdir.
Daha doğrusu söylediğimiz ve 7 günü geçen her şey geçersizdir. Aleyhimizde kullanılamaz.
9 - Şişman olduğunuzu düşünüyorsanız muhtemelen öyledir, bize sormanıza gerek yok.
10 - Bizden bir şey yapmamızı isteyin. Ya da nasıl yapmamız gerektiğini söyleyin.
Ama ikisini birden yapmayın. Nasıl yapıldığını biliyorsanız kendinizyapın.
11 - Kristof Kolomb'un yön bilmesine ihtiyaç yoktu. Bizim de yok.
12 - Bütün erkekler aynı default windows ayarı gibi sadece Onaltı
renk görür.
Örneğin şeftali ya da portakal bizim için birer meyvedir renk değildir.
13 - Biz size "neyin var" dediğimizde, "hiçbir şey yok" diyorsanızhiçbir şeyiniz yoktur.
Yalan söylediğinizi biliriz ama kurcalayınca nasılsa altından hayrımıza bir şey çıkmaz.
14 - Bir yere giderken üstüne ne giyersen giy, hiç fark etmez. Gerçekten.
Sormana gerek yok.
15 - Eğer futboldan, otomobillerden anlamıyorsan ne düşünüyor diye sorup durma.
16 - Kesinlikle yeterince elbisen var.
17 - Kesinlikle yeterince ayakkabın var.
18 - Tamam bu gece koltuktayım ama hiç sorun değil. Biz bunu kamp yapıyor gibi algılarız.
Abbas'tan son bir not;
Bunu bildiğiniz erkeklere yollayın da eğlensinler. Bildiğiniz bayanlara da yollayın daha çok "eğlensinler".
Yanıklığıyla ve ceylanlarıyla kendisini aşka çağıran çöldedir Mecnun.
Dolaşır bir baştan bir başa. Yüreğinden aşka ırmaklar akar çöl kumlarında.
Gönlünü avutur.
Dolaştığı günlerden bir gün... Fark edemez namaz kılan bir dervişin önünden geçtiğini. Leyla'dan başkasını görmeye yasaklı gözleriyle göremez, namaz kılan dervişi. Namaz biter.
Kırk yıllık bekleyiş yükünü bilen derviş kızar Mecnun'a. Özür kuşanmış kelimelerin ardından, paslı vicdanlara bir hançer gibi, saplanan sözler dökülür Leyla kitabi okuyan dudaklardan.
-"Kusura bakma derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni göremedim.
Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gördün?"
Hisse:
Biz, ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık.
Cismaniyetin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk
sandık. Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz.
Karadeniz Fıkralarından...
Nevzat Bakırcı'dan geldi.
Allah'tan Karadenizliyim, olmasaydım, "Karadenizlilerle geyik geçmekten" mahkum olurdum.
Fadime doğuma girmeden hemen önce hemşireye çocuğunun ismini Temel koyacağını söyler.
Doğum gerçekleşir; hemşire, Fadime kendine gelince elinde çocukla yanına gelir.
Fadime çocuğu kucağına alınca haykırır:
-"Aman Allahım, ikiz mi oldu?"
Hemşire yanıtlar:
-"Hayır Fadime Hanım; soldaki Temel, sağdaki de burnu..."
*
Temel'in işletmekte olduğu otelde bir gece geçiren müşteri,
sabahki faturaya isyan eder ve Temel'le görüşür:
-"Kalkmışsınız dünyalar kadar televizyon kirası fatura etmişsiniz.
Yahu benim odamda bir televizyon yoktu bile!"
-"Pileyruz efendum, zaten piz de televizyon alabilmek için o parayi sizden isteyiruz daa!"
Lütfen zorlama yapmayalım
Öğretmen sınav yapıyordu.
Dursun, söyle bakalım, 100 kilometre hızla giden bir araçtasın, hava çok sıcak, ne yaparsın?
Hocam camı açarım.
Öğretmen;
-Peki açtığınız camdan hava içeriye hangi hızla girer?
-Bilmiyorum.
-Otur, sıfır.
-İsmail, sen kalk. 100 km hızla gidiyorsun, hava çok sıcak. Ne yaparsın.
-Ceketimi çıkarırım öğretmenim.
-Başka?
-Camı açarım.
-Hah, tamam, şimdi söyle bakayım, açtığın camdan hava içeriye ne kadar hızla girer?
-Bilmiyorum öğretmenin.
-Otur sıfır.
-Temel, sen kalk.
-100 km hızla gidiyorsun. Hava çok sıcak, kan ter içindesin, ne yaparsın?
-Hocam, ceketimi çıkarırım.
-Başka?
-Kravatımız çıkarırım.
-Başka?
-Gömleğimi çıkarırım.
-Oğlum başka başka?
-Atletimiz çıkarırım,
-Tamam oğlum, başka daha başka?
-Valla hocam benim ?n ben o camı açmayacağım.
Erkekliğin kitabı mücellitte
Abbas Kermalli'den.
Biz erkeklerin de kuralları vardır. Hanımlar bilgilerinize (yollayan arkadaşıma teşekkürler) Bugüne kadar hep kadın kuralları duydunuz, alın size şimdi de erkek kuralları ;
1 - Tuvalet kapağı konusu artık netleşmeli. Bize yukarıda lazım, size aşağıda.
Yukarıda bulursanız aşağıya indirin. Söylenmenize gerek yok. Biz aşağıda bulunca söyleniyor muyuz?
2 - Pazar günü maça gidilir. Bu zaruret gibi bir şeydir. Artık kabullenin.
3 - Alışveriş asla bir spor değildir ve olmayacaktır.
4 - Ne istiyorsanız açık isteyin. gizli imalar, ya da açık imalar tarafımızdan asla anlaşılmaz.
Sadece ne istiyorsanız onu söyleyin. O zaman anlarız.
5 - Her türlü sorumuzu mümkün olduğunca "evet" ya da "hayır"la cevaplayın.
6 - Bir sorununuzu çözmek istediğinizde bize gelin. Biz bunun için varız.
Empati yapamayız. Bu bayanlar içindir.
7 - 17 aydır süren baş ağrısı bir problemdir. Artık doktora gidin.
8 - 6 Ay önce bir tartışmada söylediğimiz şeyler geçersizdir.
Daha doğrusu söylediğimiz ve 7 günü geçen her şey geçersizdir. Aleyhimizde kullanılamaz.
9 - Şişman olduğunuzu düşünüyorsanız muhtemelen öyledir, bize sormanıza gerek yok.
10 - Bizden bir şey yapmamızı isteyin. Ya da nasıl yapmamız gerektiğini söyleyin.
Ama ikisini birden yapmayın. Nasıl yapıldığını biliyorsanız kendinizyapın.
11 - Kristof Kolomb'un yön bilmesine ihtiyaç yoktu. Bizim de yok.
12 - Bütün erkekler aynı default windows ayarı gibi sadece Onaltı
renk görür.
Örneğin şeftali ya da portakal bizim için birer meyvedir renk değildir.
13 - Biz size "neyin var" dediğimizde, "hiçbir şey yok" diyorsanızhiçbir şeyiniz yoktur.
Yalan söylediğinizi biliriz ama kurcalayınca nasılsa altından hayrımıza bir şey çıkmaz.
14 - Bir yere giderken üstüne ne giyersen giy, hiç fark etmez. Gerçekten.
Sormana gerek yok.
15 - Eğer futboldan, otomobillerden anlamıyorsan ne düşünüyor diye sorup durma.
16 - Kesinlikle yeterince elbisen var.
17 - Kesinlikle yeterince ayakkabın var.
18 - Tamam bu gece koltuktayım ama hiç sorun değil. Biz bunu kamp yapıyor gibi algılarız.
Abbas'tan son bir not;
Bunu bildiğiniz erkeklere yollayın da eğlensinler. Bildiğiniz bayanlara da yollayın daha çok "eğlensinler".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024