İzmir merkezli PDY operasyonu

HABER MERKEZİİzmir'de, 2013'teki 'Askeri casusluk' davasını düzenleyen emniyet yetkilileri ve bürokratlara yönelik 18 ili kapsayan büyük bir operasyon başladı. Operasyon kapsamında gözaltına alınanların sayısı 44'e yükseldi. Yaklaşık 20 kişi hakkında da yakalama kararı olduğu belirtiliyor. Gözaltına alınanlar arasında eski emniyet müdürü, emniyet müdür yardımcıları, şube müdürleri, bazı merkez valileri, müfettişler de yer alıyor. Operasyon kapsamında, Eskişehir Vali Yardımcısı Mesut Kesen de gözaltına alındı. Mesut Kesen, İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı iken, 3 Eylül 2014'de Eskişehir Vali Yardımcılığı görevine atanmıştı. Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü Personel Şube Müdürlüğünde görevli 4. sınıf emniyet müdürü Y.U. da gözaltına alınanlar arasında. Operasyon kapsamında Ankara'da da 5 kişi gözaltına alındı. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan 5 kişinin mülkiye müfettişi olduğu açıklandı. Erzurum'da 2 komiser yardımcısı, Van'da ise 2 polis gözaltına alındı. Aksaray'da da biri şube müdürü 2 polis gözaltına alındı.Yetkileri dışına çıkmışlarOperasyon kapsamında gözaltına alınanların, "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasıyla ilgili soruşturmayı yürütürken kanuni yetkileri dışına çıktığı iddia ediliyor. Farklı kentlerde gözaltına alınanlar arasında İzmir Emniyet eski Müdürü A.B, emniyet müdür yardımcıları M.A.Ş. ve M.K, şube müdürü T.A, ayrıca halen merkez valisi olarak görev yapan A.K, M.O, S.A, mülkiye müfettişi F.İ'nin de yer aldığı öğrenildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, muvazzaf askerlerin de arasında bulunduğu tamamı tutuksuz yargılanan 357 kişi hakkında "Askeri gizli bilgi ve  belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada yargılananların şikayeti üzerine soruşturma başlatmış, İzmir merkezli 18 ilde 40 kişi gözaltına alınmış, 17 kişi  hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştı. 'En vahşi ve ahlaksız dosya'İzmir merkezli 18 ildeki operasyona konu olan Paralel Devlet Yapılanması'nın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensuplarını öne çıkarmak için, terfi sıralamasındaki rakiplerine yönelik sahte deliller oluşturarak kumpas kurmasıyla ilgili "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının sanık avukatlarından Murat Ergün, "Casusluk dosyası, en vahşi ve ahlaksız dosyaydı" değerlendirmesinde bulundu. Ergün, şöyle konuştu: "Bu dosyadaki hukuksuzluklar, önceki hukuksuzlukların verdiği cesaretle ve o hukuksuzlukların cezasız kalması nedeniyle çok daha pervasızdı. Üretilmiş delillerle gerçek dışı suçlamalara dayanan ve bu şekilde yüzlerce hatta binlerce kişinin mağdur edildiğini en başından beri söylüyorduk. Elbette hukuksuzluğun boyutu dikkate alındığında, bunun birkaç kişi tarafından gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu büyüklükte bir kumpası, devletin değişik kademelerine çöreklenmiş, kamu gücünü kullanan çok sayıda kişiden oluşmuş bir çetenin yapması mümkündü."Hukuksuzlukla mücadele hukuk içinde olmalıErgün, davanın başından bu yana sadece maddi gerçeğin ortaya çıkartılmasını dilediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:"Bu kapsamda, emniyet dışında diğer kurumlar içerisindeki ayaklarının da ortaya çıkartılması ve yargı önüne gönderilmesi gerekir. Bunlar sadece emniyetçiler olamaz, TSK, Adalet Bakanlığı gibi farklı kamu kurumlarında suç ortaklığı olması gerekebilir. Ancak ne yapılacaksa yapılsın, öncelikli koşul, hukukun üstünlüğünden ve adil yargılamadan sapılmaması olmalıdır. Geçmişte mağdur edilen kumpas davası sanıklarına yapılan hukuksuzlukların, bu dosyada ve bundan sonrakilerde kesinlikle uygulanmaması gerekir. Hukuksuzlukla mücadele, hukuk içinde yapılmalıdır. Mağduriyetlerin hesabı sorulurken, yeni mağduriyetler oluşturulmamalıdır."