Jöntürklerin torunlarının yeni anayasa tezg

Son zamanlarda AKP, tasarladığı ve büyük ölçüde uygulamaya koyduğu Yeni Türkiye için Yeni Anayasa çalışmalarına ağırlık verdi. Önce Mecliste temsil edilen parti temsilcilerinden oluşturulan bir komisyonla amacına ulaşmak istedi. Başaramadı, komisyon dağıldı. Şimdi tek başına bir anayasa taslağını hazırlayıp Türk milletinin onayına sunacak. Hazırlanan anayasa taslağı, Türk Devletinin bağımsızlık ve millîlik özelliğini yok etmeye, Türk milletinin millî kimlik değerlerini, kurumlarını, birlik ve bütünlük ruhunu yok eden, Türk millet birliğini kavimlere ayrıştırmayı, parçalamayı amaçlayan, millî Türk devletinin egemenliğine yeni ortaklar getirmeyi hedef edinen, ne idüğü belirsiz kozmopolit bir toplumsal karmaşayı netice verecek bir metin hazırlığı içinde. Bu çalışmanın yerli, millî ve İslamî nitelikte olmadığı; tamamen emperyalist Haçlı-Siyonist Batı güdümlü, yönlendirmeli, tavsiyeli ve destekli olduğu, basında çıkan yerli ve yabancı bir çok beyandan anlaşılıyor. Bu anayasa taslağı, Türk milletinin millî ruhuna, toplumsal, tarihsel değerlerine tamamen yabancıdır. Bu konuyla ilgili olarak tarihî bir tecrübeye ve bugüne ışık tutacak bir olaya yer vereceğim.Ziya Gökalp, II. Meşrutiyet İnkılâbı (1908) öncesinde Doktor Yorgi adında Rum bir hocasının kendilerine şöyle bir tavsiyede bulunduğunu belirtir:"Türk gençleri siyasi bir inkılâp yapmak, meşruti (demokratik) bir idare tesis etmek istiyorlar. Bu hareket tebcile şayandır. Yalnız bir cihet var ki inkılâp taklitle olmaz. Türkiye'deki inkılâp Türk milletinin içtimaî hayatına, millî ruhuna uygun olmalı! Yapılacak kanun-ı esasi (Anayasa) Türk milletinin ruhundan kopmalı! (yani kaynaklanmalı) İçtimaî bünyesine tevafuk etmeli (uygun olmalı)! Böyle olmazsa yapılacak inkılabın memlekete muzır (zararlı) olması ihtimali var. İyi bir kanun-ı esasi yapabilmek için, evvel emirde (öncelikle) Türk milletinin psikolojisini ve sosyolojisini tetkik etmek lazım! Siz bu inkılâpçıları herhalde az çok tanırsınız. Bunlar lazım gelen bu tetkikleri (incelemeleri) yapmışlar mı? Yaptıkları programı bu tedkiklere mi istinat ettiriyorlar? Hulasa başladıkları mücahedeye (çalışmaya, savaşa), ilmî bir surette hazırlanmışlar mı?" (Ziya Gökalp, Makaleler VII, Ankara 1982, s.102)Yorgi, Rum olmasına rağmen, bugün mebzul miktarda var olan ve Türklüğüne tamamen yabancılaşmış, hatta düşman olmuş mankurt Türklerden bin kat daha millî bir aydın duruşu ortaya koymuş. Şimdiki İslamcı ve laikçi görünümlü Batı vesayetçisi ve teslimiyetçisi siyaset esnafı gibi o zaman da Haçlı Batının talimatlarıyla Osmanlı Devleti'ni yıkmaya ve parçalamaya çalışan Jöntürkler vardı. O zamanın Jöntürkleriyle şimdinin Avrupa Birlikçileri ve Amerikancıları hemen hemen aynı özelliklere sahipler. Yorgi Jöntürklere diyor ki, yapacağınız inkılâp ve anayasa, Türk milletinin millî ruhuna, psikolojisine ve toplumsal yapısına uygun olmalı. Şimdiki yeni anayasa yapıcıları ise bu denilenlerin tam tersini yapmaya çalışıyor. Yani Türk milletinin millî ruhuna değil de, tamamen Amerika'nın, Avrupa'nın ve PKK'nın isteklerine uygun şekilde bir anayasa çalışması içindeler. Halka da bunu tamamen aldatmaca bir şekilde özgürlükçü ve demokrat bir anayasa diye takdim ediyorlar.Yorgi, o zamanki Jöntürklere eğer millî ruha uygun bir anayasa ve inkılâp yapmazsanız memlekete zararlı olma ihtimali var demişti. Nitekim dediği de oldu. 1912 Balkan savaşlarıyla Balkan topraklarını, 1914 Birinci Dünya Paylaşım Savaşı sonucu da Orta Doğu'yu kaybettik. Jöntürklerin İslamcısıyla, laikçisiyle bugünkü torunları da Türk milletinin millî ruhuna tamamen ters olan bu yeni anayasa taslağını kabul ettirirlerse korkarım ki Türk vatanının parçalanması, millî Türk devletinin dağılıp yok olması sonucu doğabilecektir.Tarih, eskide olmuş bitmiş ve merak duygularımızı tatmin etmek için değil, bugünkü sorunlarımıza dair ders alınmak içindir. Tarihten ders alınmazsa tarih tekerrür eder. Yeni CHP'nin de desteklediği AKP yapımı anayasa taslağı geçerse, ortaya çıkacak acı durumlar için kahin olmaya gerek yok. 1912 ve 1914'te ne olduysa gene o olacaktır. Çünkü kurgu, bu sonuca dönük olarak hazırlanıp paket halinde ellerine verildi. Emperyalist Haçlı Siyonist Batının istediği de tam budur. Velhasıl tezgâh şimdilik tıkır tıkır, kademe kademe, fazla uyandırmadan ve ürkütmeden işliyor. Çok da güvenmesinler, bu şer tezgâhını bozacak, paramparça edecek bir Türk iradesi, bir Atatürk iradesi zuhur edebilir. Yeter ki Türk milleti, Allah'ına ve kendine olan güvenini, millî ruhunu, kimliğini, samimiyetini, azmini, ümidini, kararlılığını, birlik ve bütünlüğünü korusun.