Kaç Muharrem geçti gaflet içinde?

Bu sorunun yanına ekleyebileceğimiz daha çok sorular var elbette.

Her nefis kendi kendine sorsun ve muhasebesini yapsın.

Hayatımızda Muharrem, sadece Hicri takvimin birinci ayı olarak mı yer almıştır?

Ömrümüzün geride kalan yıllarında Muharrem ve 'aşura' sadece bir tatlı çeşidi olan aşuranın pişirilmesi ve komşulara dağıtılması olarak mı anılarımızda yer etmiştir?

Muharrem başlayınca ve gün gün 'aşuraya' yaklaştıkça, içimizden kaç kişinin kalbi 'güm güm' atmaya başlamış ve Son Elçi'nin torunları Hz. Zeynep ve Hz. Hüseyin'in, asırlar evvel maruz kaldıkları hunharlığı, gaddarlığı ve şiddeti zihnen yaşamaya başlamışız?

Muharrem'in onuncu gününe yaklaştıkça, Şehid-i Kerbela Hz. Hüseyin ve bir avuç arkadaşının, çoluk-çocuğunun, o devrin gözü dönmüş, katliam yapmakla ün salmış süper devletlerinin orduları tarafından, Kerbela çölünde katliama uğradıklarını hatırlayarak hangimizin uykuları kaçtı, rahatı bozuldu?

Her hangi bir süper güç tarafından değil, Müslüman geçinenler tarafından bu cinayetin işlendiğini elbette biliyoruz.

Hayatımızda, gaflet içinde geçen kaç Muharrem ve kaç 'Aşura' var?

Bugün bile, bu millet arasında 'Muharrem ve Aşura size neyi hatırlatıyor?' sorusu ile bir anket yapılsa, aşura tatlısı dışında şunu da hatırlatıyorum diyebilecek kaç kişi çıkar?

Bu milletin yeni nesillerinden, yetişmekte olan kuşaklarından, iman ettikleri Peygamberlerinin, evlâd ü iyaline yönelik böyle bir katliamı asırlar boyu kimler ve ne maksatla gizlemişleridir?

Son elçinin soyunu kurutmayı hedef alan böyle bir katliamın, planlayıcıları ve uygulayıcıları, hangi hakla ve nasıl bir mantıkla, bu milletin çocukları nezdinde sürekli aklanmaya çalışılmıştır?

Kadınlarımızdan, kızlarımızdan, analarımızdan ve bacılarımızdan kaç kişi, o gün, Fatma ana kuzusu Hz. Zeyneb'in yaşadıklarını tefekkür etmiş, ateşe verilen çadırlar etrafında bir yandan pervane gibi dönüp içerdeki çoluk çocuğu kurtarmaya çalışırken diğer yandan da, başta Hz. Hüseyin olmak üzere, kutlu kafilenin kılıçtan geçirilen erkeklerine feryat-figan ağlamalarını hayal etmeye çalışmış?

Genç annelerden kaç tanesi, hiç olmazsa, en azından o gün, yani onuncu gün, kundağında oklanarak şehit edilen 'Küçük Ali' ve annesi ile zihnen bağ kurmaya çalışmış?

Hayatımızdan bir Muharrem daha gaflet içinde geçmesin istiyorsanız, istiyorsak, asırlardır saklanan hakikatleri bir seferberlikle öğrenmek zorundayız.