Savunduğunuz kaleyi düşürmek için savaş sanatının bin bir çeşit yolundan hepsi ayrı ayrı denenirken, siz de tüm tedbirleri almış, dört bir yana nöbetçiler yerleştirmiş, el tetikte bekliyorsunuz.Savaşanlara hizmet etsinler diye içeriye aldığınız bazı kişiler; "biz muhabbet fedaileriyiz, biz düşmanlığa düşmanız, biz adanmış ruhlarız" deyip ortalarda dolaşıyor, güya etliye sütlüye karışmıyor havası veriyorlar.Savunmanız aralıksız sürerken bir gece ansızın düşman askerlerinin kalenin ortasına kadar geldiğine şahit oluyor ve şaşırıp kalıyorsunuz. Kısa bir araştırma, "düşmanlığa düşmanız" diye ortalarda dolaşanların düşmanlara kapı açtıklarını ortaya koyuyor.Eğer bu minik senaryo denememizden bir şey anlamadı iseniz buyurun bu güne gelelim ve takip edelim:"Fethullah Gülen, son yirmi yılda ismi ülkemizde en fazla öne çıkan bir kanaat önderi. Eğitim ve diyalog faaliyetleriyle kuvvetlendirdiği kavramlar, içeride ve dışarıda derin tesirler meydana getirdi/getiriyor. Diyalog, sevgi, uzlaşma, hoşgörü, gönüllülük, düşmanlığa düşman olma, herkesi konumunda kabul etme, evrensel insanî değerlerde buluşma, paylaşma, muhabbet fedailiği, adanmışlık ruhu bu kavramlardan bazıları.?Londra'da, Gülen Hareketinin terörle bunalan dünyamızda bir çıkış yolu olarak mercek altına alınması, bir alternatif sunma gayreti, oldukça anlamlı ve önemlidir. Katılanlardan üç uzmanın söylediklerini özetleyeyim: Derby Üniversitesi'nden Prof. Paul Weller: "Terör eğilimi, ancak İslam'ın kendi içinden çıkan ve İslami terminolojiyi kullanan Fethullah Gülen Hocaefendi gibi isimlerin söylemleriyle tedavi edilebilir. Gülen, dünyayı radikal akımların yaptığı gibi Darülislâm ve Darülharp olarak ikiye bölmüyor, bütün bir dünyaya Darülhizmet olarak bakıyor. Gülen Hareketi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması durumunda çok daha etkin bir gruba dönüşecek, bu durumda Gülen'in fikrî önderliğini yaptığı Anadolu Müslümanlığı, Avrupa Müslüman kimliğinin oluşumunda etkin bir rol oynayabilecektir." (Zaman Gazetesi,Hüseyin Gülerce,1 Kasım 07)Tam da "dakika bir gol bir" dedikleri cinsten bir durumla karşı karşıyayız. Siz buna, dakika bir bomba bir, kurşun bir de diyebilirsiniz.Sayın Gülerce, sözünü ettiği Londra konferansında sunulan tebliğlerden beğenip seçtiği ve gazete okuyucusuna örnek olarak takdim ettiği üç tebliğden birincinin ilk cümlesi, altını tekrar çizelim:"Terör eğilimi, ancak İslam'ın kendi içinden çıkan ve İslami terminolojiyi kullanan Fethullah Gülen Hocaefendi gibi isimlerin söylemleriyle tedavi edilebilir".Paul Weller dedikleri bu herif-i naşerifin, bu haçlı şövalyesinin, kirli ağzı ile İslam'a saldırmasının zeminini hazırlayanlar, İslam'a havlattıranlar günlerdir konferansın başarılarını anlata anlata bitiremiyorlar.Neymiş efendim? İslam'ın özünde zaten terör eğilimi varmış ve terör eğilimi tedaviye muhtaç imiş, bu da ancak İslami terminolojiyi kullanan Hocaefendi gibi isimlerin söylemleri ile tedavi edilebilirmiş. Şimdi anlaşıldı mı efendim,Londra'da,lortlar kamarasının kapıları neden Hocaefendiye açılmış?Paul Weller'den utanmasını, arlanmasını,insaf etmesini beklemiyoruz ama onu çıkarıp havlattıranlara da hakkımızı helal etmiyoruzSayın yazar terörden bunalan dünyadan bahsediyor. Yalan, terörden bunalan İslam dünyasıdır, bunaltan da kürsüye çıkartıp havlattırdığınız o adamların dünyasıdır. Bu gün İslam dünyası hem sinsi, gizli terörle, hem de açık devlet terörü ile karşı karşıyadır. Hiç bir tarafı görmüyorsanız, kendi köyünüze, kasabanıza, mahallenize gelen şehitleri de mi görmüyorsunuz ? Haçlı-siyonist dünyasının döktüğü Müslüman kanı kapınıza kadar geldi, ayakkabınıza bulaştı siz hala diyalogtan, hoşgörüden bahsediyorsunuz.Hani siz düşmanlığa düşmandınız? Gözünüzün içine baka baka İslam'a saldırmak düşmanlık değil mi? Neden çıkıp susturmadınız? Dur bakalım sayın Weller, İslam'da terör eğilimi diye bir şey yoktur ve hiç kimsenin tedavisine de muhtaç değildir demediğiniz gibi, örnek bir sunum olarak ta sıkılmadan köşenizde anons ediyorsunuz.Darulislam ve darulharp kavramlarını sahabenin ileri gelenleri ve tabiinin imamlarından olan İmam Azam, İmam Şafi, Ahmet b.Hanbel gibi zevat ortay atıp incelediğine göre onlar da radikal mı oluyor?Şu işe bakar mısınız; birileri çıkıp Müslümanlardan topladıkları yüzlerce milyon doları verip Londra'nın göbeğinde salon kiralıyor, bilim adamı kılığında bazı gavurları çıkarıp, İslam'ı terör eğilimi olan bir din olarak anons ettiriyor, Mezhep İmamlarımızı radikal diye damgalattırıyor, niye? Hocaefendinin hoşgörüsü, diyalog aşkı, düşmanlığa düşmanlığı açığa çıksın diye.Fesüphanallah?Fesüphanallah?Baştaki senaryo çok hafif mi kaldı dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Dökülüyoruz dökülüyorsunuz dökülüyorlar / 08.07.2025
- Emeklinin payına bir kez daha hüsran düştü / 07.07.2025
- ‘İçi nasırlanmış elleri de yaz’ / 05.07.2025
- Kalemim elemime tercüman olabilseydi / 03.07.2025
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025