‘Kamu malından aşıran kişi’

Boynunda böyle bir cümle asılı olduğu halde yarın mahşer yerine gitmekten Allah herkesi korusun.

"Kamu malından aşıran kişi."

Camilerde, cumalarda, minberlerde ve kürsülerde pek dile getirilmese de, günümüzde en çok işlenen cürümlerin başında geliyor.

Bu ülkede, toplam gelirin yüzde yetmişini, nüfusun yüzde onu kullanıyor, nüfusun yüzde ellisine de sadece yüzde dört düşüyorsa, gelir dağılımında, milli gelirin paylaşımında ciddi bir adaletsizlik var demektir ve kamu malından aşıranlar hayli fazla demektir.

Kamu kavramının içinde yetim var, yoksul var, fakir var, fukara var, akşamdan sabaha yiyeceği olmayanlar var, aç ve biilaç olanlar var.

İşte, bir şekilde, gayri meşru yollarla kamu malından aşıranlar bu kesimlerin paylarına düşmesi gerekeni aşırmış oluyorlar.

"Bir peygamberin emanete hıyanet etmesi/kamu malından aşırması olacak şey değildir. Her kim hıyanet eder, kamu malından bir şey aşırırsa, aşırdığını kıyamet günü yüklenip getirir. Sonra her benliğe; kazandığı tam olarak ödenir. Hiçbirine zulmedilmez." (Âli İmran, 161)

Merhum müfessir Elmalılı Hamdi Yazır, bu ayetin tefsiri sadedinde şunları yazıyor:

"Gulûl, ganimet malından gizli bir şey aşırmak, emanete hıyanet etmektir ki, genelde devlet mallarında su-i istimal (kötüye kullanma) de bu türdendir. 

Resulullah, gulûlü (hainliği) büyük günahlardan saymıştır ve bu konuda birçok hadis-i şerif vardır. Bu cümleden olarak: "Her kim üç şeyden uzak olarak ruhu cesedinden ayrılırsa cennete girer. Kibir, gurur, borç…"

"İpliği, iğneyi de eda ediniz (veriniz), çünkü kıyamet gününde âr (utanma), nâr (ateş) büyük ayıptır" buyurulmuştur."

Bu noktada bir lahza durup, Lokman aleyhisselamın, oğluna nasihat ederken söylediği şu ürpertici hakikate yoğunlaşalım:

"Lokman 'Yavrucuğum' diye ilave etti, 'İşleyeceğin iyi veya kötü iş, bir hardal tanesi kadar bile olsa, bir kayanın içinde saklı da bulunsa, yahut göklerin yüksekliklerinde veya yeryüzünün derinliklerinde saklansa bile, Allah onu meydana çıkarır. Şüphesiz Allah, en ince ve en gizli şeyleri bilendir ve her şeyden de haberdardır." (Lokman, 16)

Mesele bu kadar hassas iken, Müslümanlık iddiasındaki bazı insanların, kimi yöneticilerin, kamu malı konusundaki umursamazlıkları, "Helal-haram ver Allah'ım, aciz kulun yer Allah'ım" tavırları gerçekten hayret vericidir.

Tüm dünya ve içindekiler bir tarafa, yarın mahşer yerine; 'kamu malından aşıran kişi' yaftası ile gitmek bir tarafa…

Akıllı insan hangisini tercih etmeli?