Irak'ta Tel Afer gündemden inmiyor
Abdullah Gül ve Özkök, Baltık Denizi kıyısında Litvanya'da seyahatte buluşturlar. Irak'taki dramatik olayları gözden geçirdiler. Abdullah Gül ABD Ankara elçisi Edelman'a: "Eğer ABD Telafer'deki bombardımanı ve Türkmenlere zarar vermeyi kesmezse Irak'taki Türkiye - ABD işbirliğini durduracağız" dedi. Edelman daha sonra Türk Dışişlerine gelerek Ankara Dışişleri müsteşar vekili ile de görüştü. Ankara'nın istekleri bombardımanın durdurulmasını, sivillere zarar verilmemesini, demografik yapıya dokunulmamasını ve insani yardımın kesilmemesi yönündeydi.
Edelman Tel Afer'in bütününün bombalanmadığını, sadece teröristlerin bulunduğu yerlere bomba atıldığını ve demografinin değiştirilmeye kakışılacağına inanmadığını dile getirdi. Bunun yanında perde arkasından gelen bazı haberlere göre Tel Afer'deki Türkmen güvenlik güçlerden bazılarından bazı Türkmen evlerinde terörist bulunduğunu ve Türkmen güvenlik güçlerinin buralara baskın yapmalarını ABD istemiş. Türkmen güvenlik güçleri ise o evlerdeki oturanların tanınmış kimseler olduklarını ve terör ile ilgileri olmadıklarını dile getirmiş ve baskın yapmamışlar.
Bu durumdan sonra yapılan baskı ile Türkmen güvenlik şefinin istifa ettiğini, yerine de Kürt şef getirilerek ABD operasyonuyla işbirliği yaptığını medya bildirmektedir (14.09.04). Bu operasyona ayrıca Erbil ve Zaho'dan gelen Kürt güvenlik güçlerinin de geldikleri anlaşılmaktadır.
Oralardan gelen tüm Kürtlere güvenlik gücü olarak bakılmaktadır. Kenti terk etmek zorunda kalan Türkmen aileler ise Kamber Vadisi'nde toplandıklarını haber ajansları bildirmektedir.
Vadide ise ne su, ne gıda, ne de sağlık yardımı mevcut olmadığından yaralı ve aç susuz Türkmen aileleri perişan durumda kalmıştır. Bir grup Türk doktorunun yola çıktığını ve oraya varmak üzere olduklarını söyledi. Ayrıca yaralıların da Türkiye'ye getirilmesi öngörülmektedir. Şu anda güvenlik gerekçesi öne sürülerek peşmergelerin ailelerinin de oraya getirilmesine gidilmektedir. Yapılacak sayımdan önceki hazırlıklar işte böyle yapılmaktaydı.
ABD bir taraftan teminat veriyor, diğer taraftan da orayı bombalayarak Türkmenleri kaçırıyor ve güvenlik gerekçesi ile peşmergeleri yerleştiriyor!
Ankara'nın endişeleri yersiz değildir. (14.09.04)
ABD demokrasisi Irak'a
uygulanamadı
11 Eylül saldırılarından bu yana üç yıl geçti. Bu 3. yıl dönümünde ABD Büyükelçisi Edelman şunları söylüyordu: "Demokrasiye yeni kavuşmuş Irak'a düzen ve refah getirme çabalarımız, bu ülkede masum insanları öldürenlerin tehdidi altındadır!"
Edelman bunu söylerken ise Tel Afer'de ABD uçakları masum halkın üzerine bomba yağdırıyordu ve arkasında yüzlerce insan çoluk çocuk, yaşlı hasta dahil yaralı ve ölü bırakıyordu. Bunların arasında ise Türkmenler baştaydı. Çünkü orası Türkmen şehriydi. Türkiye'nin bütün itirazlarına rağmen ABD bu katliama devam etti ve sonunda şehre tanklarla ölüm saçarak girdi.
Yüzden fazla Türkmen öldü, yüzlercesi yaralı kaldı. Yaklaşık 100-150 bin Türkmen ise şehir dışına kaçtı. Aç ve susuz yaralılar doktorsuz ve biilaç kaldı. ABD bilerek veya farkında olmadan Kürt ırkçılığına hizmet etmiş oldu. Sadece ve sadece Kürtlerin kışkırtmasıyla bu eylemi yaptı ve oradan Türkmenleri kaçırarak Kürtlere teslim etmeye çalıştı.
Türkiye güya ABD'nin stratejik dostu. PKK, ABD himayesinde ise Kandil dağında safa sürüyor. Türkiye'ye ve Türklere karşı bileniyor, hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyor. İşte ABD'nin stratejik dostluğu böyledir. ABD sadece kendi menfaatini ön planda tutmaktadır. Şu anda da Kürtler, ABD ve İsrail için ilk plandadır. Öte taraftan ABD bununla da kalmıyor. Mr. Edelman ağzıyla bir de oyalama taktiğini kullanıyor: "ABD PKK konusu ile ilgili her türlü gayreti gösteriyor." Mesela şunu demektedir: "ABD PKK konusunda Türkiye'nin yanındadır ve gereken işlemler yapılmaktadır." Ama arkasından şu anda herhangi bir askeri işlem yapılamayacağını da ayrıca söylüyor! Üstelik bu durumu yazan Türk medyasına da: "Bu yazılanlar Türk-ABD ilişkilerine zarar verecek" demektedir.
Mr. Edelman daha önce Moskova - Berlin - Slovakya ve benzeri yerlerde görev yapmış bulunmaktadır. Şu ana kadar görev yaptığı tüm yerler daha sonraları karışmış ve saldırılara maruz kalmış durumdadır. Sonunda Türkiye'ye tayin edilmiş oldu. Ama burasını henüz karıştıramadı!
Abdullah Gül ve Özkök, Baltık Denizi kıyısında Litvanya'da seyahatte buluşturlar. Irak'taki dramatik olayları gözden geçirdiler. Abdullah Gül ABD Ankara elçisi Edelman'a: "Eğer ABD Telafer'deki bombardımanı ve Türkmenlere zarar vermeyi kesmezse Irak'taki Türkiye - ABD işbirliğini durduracağız" dedi. Edelman daha sonra Türk Dışişlerine gelerek Ankara Dışişleri müsteşar vekili ile de görüştü. Ankara'nın istekleri bombardımanın durdurulmasını, sivillere zarar verilmemesini, demografik yapıya dokunulmamasını ve insani yardımın kesilmemesi yönündeydi.
Edelman Tel Afer'in bütününün bombalanmadığını, sadece teröristlerin bulunduğu yerlere bomba atıldığını ve demografinin değiştirilmeye kakışılacağına inanmadığını dile getirdi. Bunun yanında perde arkasından gelen bazı haberlere göre Tel Afer'deki Türkmen güvenlik güçlerden bazılarından bazı Türkmen evlerinde terörist bulunduğunu ve Türkmen güvenlik güçlerinin buralara baskın yapmalarını ABD istemiş. Türkmen güvenlik güçleri ise o evlerdeki oturanların tanınmış kimseler olduklarını ve terör ile ilgileri olmadıklarını dile getirmiş ve baskın yapmamışlar.
Bu durumdan sonra yapılan baskı ile Türkmen güvenlik şefinin istifa ettiğini, yerine de Kürt şef getirilerek ABD operasyonuyla işbirliği yaptığını medya bildirmektedir (14.09.04). Bu operasyona ayrıca Erbil ve Zaho'dan gelen Kürt güvenlik güçlerinin de geldikleri anlaşılmaktadır.
Oralardan gelen tüm Kürtlere güvenlik gücü olarak bakılmaktadır. Kenti terk etmek zorunda kalan Türkmen aileler ise Kamber Vadisi'nde toplandıklarını haber ajansları bildirmektedir.
Vadide ise ne su, ne gıda, ne de sağlık yardımı mevcut olmadığından yaralı ve aç susuz Türkmen aileleri perişan durumda kalmıştır. Bir grup Türk doktorunun yola çıktığını ve oraya varmak üzere olduklarını söyledi. Ayrıca yaralıların da Türkiye'ye getirilmesi öngörülmektedir. Şu anda güvenlik gerekçesi öne sürülerek peşmergelerin ailelerinin de oraya getirilmesine gidilmektedir. Yapılacak sayımdan önceki hazırlıklar işte böyle yapılmaktaydı.
ABD bir taraftan teminat veriyor, diğer taraftan da orayı bombalayarak Türkmenleri kaçırıyor ve güvenlik gerekçesi ile peşmergeleri yerleştiriyor!
Ankara'nın endişeleri yersiz değildir. (14.09.04)
ABD demokrasisi Irak'a
uygulanamadı
11 Eylül saldırılarından bu yana üç yıl geçti. Bu 3. yıl dönümünde ABD Büyükelçisi Edelman şunları söylüyordu: "Demokrasiye yeni kavuşmuş Irak'a düzen ve refah getirme çabalarımız, bu ülkede masum insanları öldürenlerin tehdidi altındadır!"
Edelman bunu söylerken ise Tel Afer'de ABD uçakları masum halkın üzerine bomba yağdırıyordu ve arkasında yüzlerce insan çoluk çocuk, yaşlı hasta dahil yaralı ve ölü bırakıyordu. Bunların arasında ise Türkmenler baştaydı. Çünkü orası Türkmen şehriydi. Türkiye'nin bütün itirazlarına rağmen ABD bu katliama devam etti ve sonunda şehre tanklarla ölüm saçarak girdi.
Yüzden fazla Türkmen öldü, yüzlercesi yaralı kaldı. Yaklaşık 100-150 bin Türkmen ise şehir dışına kaçtı. Aç ve susuz yaralılar doktorsuz ve biilaç kaldı. ABD bilerek veya farkında olmadan Kürt ırkçılığına hizmet etmiş oldu. Sadece ve sadece Kürtlerin kışkırtmasıyla bu eylemi yaptı ve oradan Türkmenleri kaçırarak Kürtlere teslim etmeye çalıştı.
Türkiye güya ABD'nin stratejik dostu. PKK, ABD himayesinde ise Kandil dağında safa sürüyor. Türkiye'ye ve Türklere karşı bileniyor, hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyor. İşte ABD'nin stratejik dostluğu böyledir. ABD sadece kendi menfaatini ön planda tutmaktadır. Şu anda da Kürtler, ABD ve İsrail için ilk plandadır. Öte taraftan ABD bununla da kalmıyor. Mr. Edelman ağzıyla bir de oyalama taktiğini kullanıyor: "ABD PKK konusu ile ilgili her türlü gayreti gösteriyor." Mesela şunu demektedir: "ABD PKK konusunda Türkiye'nin yanındadır ve gereken işlemler yapılmaktadır." Ama arkasından şu anda herhangi bir askeri işlem yapılamayacağını da ayrıca söylüyor! Üstelik bu durumu yazan Türk medyasına da: "Bu yazılanlar Türk-ABD ilişkilerine zarar verecek" demektedir.
Mr. Edelman daha önce Moskova - Berlin - Slovakya ve benzeri yerlerde görev yapmış bulunmaktadır. Şu ana kadar görev yaptığı tüm yerler daha sonraları karışmış ve saldırılara maruz kalmış durumdadır. Sonunda Türkiye'ye tayin edilmiş oldu. Ama burasını henüz karıştıramadı!
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006