Kanserde erken teşhis şart

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliği tarafından gerçekleştirilen sağlık toplantısında 'Kadınlarda görülen kanser çeşitleri' konusu ele alındı. Kanser Haftası nedeniyle Trakya Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Uzal tarafından Başhekimlik Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda kadınlarda en çok görülen kanser çeşitleri anlatıldı.

Prof. Dr. Cem Uzal, kadınlarda en çok meme ve rahim kanserlerinin görüldüğünü, bu kanser çeşitlerini de mide, bağırsak ve akciğer kanserlerinin izlediğini belirtti. Dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon yeni kanser olgusunun ortaya çıktığını ve ölümlerin de yüzde 12'sinin kanserden kaynaklandığını ifade eden Uzal, kansere bağlı yıllık ölüm sayısının 6 milyon olduğunu, bu rakamın önümüzdeki 20 yıl içinde 10 milyona tırmanmasının beklendiğini kaydetti.

Konuşmasında ilk olarak meme kanserini ele alan Uzal, Türkiye'de her on kadından birinin yaşamı süresince bir kez meme kanserine yakalandığını belirtti. Erken adet görenlerin, geç menopoza girenlerin, çocuk sahibi olmayanların ve ailesinde meme kanseri vakası görülenlerin dikkatli olmaları gerektiğini kaydeden Uzal, erken teşhis sayesinde memenin kurtulabileceğini söyledi. Obezite, yaş faktörü, radyasyona maruz kalma, 8-10 yıldan fazla hormon tedavisi görme, ailesel yatkınlık gibi faktörlerin meme kanserini tetiklediğini anlatan Uzal, 40-49 yaş arası kadınların 1-2 yılda bir, 50 yaş üstü kadınların ise her yıl mamografi yaptırmaları gerektiğini vurguladı.

Kanser çeşitleri ve korunma yolları

Uzal, 2011 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvuran 1200 hastadan 222'sine meme kanseri, 44'üne rahim içi kanseri ve 30'una da rahim kanseri teşhisi konulduğunu belirterek, "Sadece kadınlarda görülen meme ve rahim kanseri, hastanemize başvuran kadın hastaların yüzde 25'inde görülmüştür. Her iki kanser de erken teşhis ve tedaviyle organ kaybına yol açmadan önlenebilir" dedi. Uzal, diğer kanser çeşitlerini ve bu kanserlerden korunma yollarını da şu şekilde özetledi:

"Kalın bağırsak kanseri: Yağ ve protein açısından zengin beslenme ve obezite, kalın bağırsak kanseri oluşumuna zemin hazırlar. Hareketsiz yaşamı olan ve masa başı çalışanlarda bu risk daha fazla. Bu sorunla karşılaşmamak için 50 yaşından itibaren herkese kolonoskopik tarama yapılması lazım. Ailesinde erken yaşlarda kalın bağırsak kanseri görülenler bu taramayı daha erken yaşlarda ve sıkça yapmalı.

Mide kanseri: Tütsülenmiş et-balık, işlenmiş et, konserve ve tuzlu gıdaların fazla tüketimine dikkat. Bu beslenme şekli bırakılıp sebze ve meyve diyetine geçilmeli.

Gırtlak kanseri: Sigara ve alkol kullanımı en önemli risk faktörleri. Ayrıca stres de büyük etken. Sigara ve alkol bir an önce bırakılıp stresten uzaklaşmak için spor yapılmalı.

Akciğer kanseri: Sigara miktarı arttıkça bu kansere yakalanma riski de artıyor. Erken teşhis, kanser başlangıcı öncesi çok önemli. Sigara kesinlikle içilmemeli.

Karaciğer kanseri: Hepatit B-C taşıyıcısı olmak ve yoğun alkol kullanımı, bu kanserin en sık rastlanan nedenleri arasında yer alıyor. Bu nedenle alkol tüketimi bırakılmalı.

Pankreas kanseri: Nedeni tam bilinmemekle birlikte sigara içenlerde daha sık görülüyor. Alkol kullanımı, şeker hastalığı, kronik pankreatit ve yağlı diyetin bu kansere zemin hazırladığı düşünülüyor. Erken tanı ve taramalar hayati önem taşırken alkol ve sigara bırakılıp dengeli beslenmeye geçilmeli.

Cilt kanseri: Bu kansere genellikle güneşten gelen ultraviyole ışınlar neden olur. Morötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları da cilt kanserine yol açabilir. Ultraviyole ışınlarına karşı dünyayı koruyan ozon tabakasının da incelmesi, bu kanser türünde ciddi bir artış sağladı. Açık tenliler ve çok sayıda beni olanlar ile açık havada çok zaman geçirenler risk altında. Bu hastalığa yakalananlar güneş ışınlarının keskin olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmamalı ve yüksek faktörlü kremler kullanıp şapka takmalı.” (İHA)