Hayatı yaşanılabilir kılan duygularımız, hislerimiz, düşüncelerimiz vardır, hepimiz bazı şeyleri derinden yaşarız da belki dile getiremeyiz, dışarı aksettiremeyiz. "Kendimizle barışık olmak" diye bir deyim var. Ruh-i sultan ruh-i hayvana üstün gelmeyi başarabilirse, Allah için yaşamayı öğrenebilirsek, huzur ve sükun bulmuş bir gönüle sahip olursak sezgilerimize göre kendimizle barışmış oluruz.
Kendimizle barışık olmak her ne kadar kişisel gelişimin ve psikolojinin bir konusu olsa da, tasavvufun da yakından ilgilendiği bir mesele olduğu aşikar. İnsan hem psikoloji ve hem de tasavvuf ile ilgili olunca ister istemez ortak paydaları bulmaya başlıyor. Kendine arif olmak isteyen herkes bu nedenle ilim öğrenmeye meraklı olmalı. Gönül ilmi ilimlerin anasıdır, çünkü insan ancak onunla kendine ve Rabbine arif olabilir, başkalarını da tanıyabilir bilebilir.
Bu satırları okuyanların çoğu hem kendine hem Rabbine arif olduğu için bu konuda bir yazı kaleme almak gerçekten kolay değil. Kendimizle barışmayı nasıl gerçekleştirebileceğimizi de çok düşünmüyordum, ancak şu hadis-i şerifi anmakta fayda var; "Her insanın kalbinden Allah'a bir yol gider." Şimdi bunun üstüne başka ne diyebiliriz? Herkes kendine özgü bu yolu bulmak, bu yolu tanımak ve bu yola da arif olmak durumunda. Kendimize yardım edebilmek her işin başıdır, eğer kendimize yardım etmeyi başarabilirsek başkalarına da hemen her konuda yardım edebiliriz. En azından bildiğimiz çıkış yollarını gösterebiliriz.
Kişisel gelişimi bu konuda kitaplar okuyarak gerçekleştirebilir miyiz? Hali kazanmak için önce ilim gerekebilir; ilme'l-yakîn, ayne'l-yakîn ve hakka'l-yakîn safhalarını sırayla yaşayabilmek için.
Hayatı bizim için yaşanabilir kılan duygularımızı, düşüncelerimizi geliştirebilmek için önemli bir çalışma ve uğraşımız olmalı.
Kendimizle barışık olmak her ne kadar kişisel gelişimin ve psikolojinin bir konusu olsa da, tasavvufun da yakından ilgilendiği bir mesele olduğu aşikar. İnsan hem psikoloji ve hem de tasavvuf ile ilgili olunca ister istemez ortak paydaları bulmaya başlıyor. Kendine arif olmak isteyen herkes bu nedenle ilim öğrenmeye meraklı olmalı. Gönül ilmi ilimlerin anasıdır, çünkü insan ancak onunla kendine ve Rabbine arif olabilir, başkalarını da tanıyabilir bilebilir.
Bu satırları okuyanların çoğu hem kendine hem Rabbine arif olduğu için bu konuda bir yazı kaleme almak gerçekten kolay değil. Kendimizle barışmayı nasıl gerçekleştirebileceğimizi de çok düşünmüyordum, ancak şu hadis-i şerifi anmakta fayda var; "Her insanın kalbinden Allah'a bir yol gider." Şimdi bunun üstüne başka ne diyebiliriz? Herkes kendine özgü bu yolu bulmak, bu yolu tanımak ve bu yola da arif olmak durumunda. Kendimize yardım edebilmek her işin başıdır, eğer kendimize yardım etmeyi başarabilirsek başkalarına da hemen her konuda yardım edebiliriz. En azından bildiğimiz çıkış yollarını gösterebiliriz.
Kişisel gelişimi bu konuda kitaplar okuyarak gerçekleştirebilir miyiz? Hali kazanmak için önce ilim gerekebilir; ilme'l-yakîn, ayne'l-yakîn ve hakka'l-yakîn safhalarını sırayla yaşayabilmek için.
Hayatı bizim için yaşanabilir kılan duygularımızı, düşüncelerimizi geliştirebilmek için önemli bir çalışma ve uğraşımız olmalı.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022