logo
19 MART 2024

Kıbrıs'ı sevmenin ve sahiplenmenin iman yönü

21.01.2012 00:00:00
Âyet–i kerimenin meali –her durumda olduğu gibi– bu sefer de önceliğimiz olsun.
Yüce Allah şöyle buyurdu:
"… Resûl (Muhammed–ayelissalatü vesselam–) size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan kaçının. Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah, cezası pek şiddetli olandır." (Haşr, 59/7).
Abdullah b. Mes'ud bu âyet–i kerimeyi genel bir şekilde izah etmiş ve Resulullah'ın emrettiği her şeye bağlı kalınmasını, yasakladığı her şeyden de kaçınılmasını ifade ettiğini beyan etmiştir.
Hazret–i Şâh–ı Rusülün (Resûller şahının), İstanbul'un ve Kıbrıs'ın fethine yönelik işaretleri, daha açık ifadeyle teşvikleri, hatta emirleri, başta ashab–ı kiram olmak üzere, bütün Müslümanlarca ve pek tabii olarak da ecdadımız için büyük bir sevda olmuş, dahası, O Resûle ümmet olmanın bir ölçüsü kabul edilmiş ve bunun için bir çok seferler düzenlemişlerdir.
Bana göre Hazret–i Resûlullahın, İstanbul'u ve Kıbrıs'ı fethe ümmeti teşviki O'nun büyük mucizelerindendir.
Bizim inancımızda ne Yahudilik ne de Hıristiyanlık gibi bir "arz–ı mev'ud/Tanrının vaad ettiği toprak" inancı yoktur (ABD ve İsrail gibi). Ama, rahmet ve şefaat Nebîsi alehissalatü vesselam efendimizin "arz–ı matlubu/İslam coğrafyasına katılmasını arzı ettiği yerler" vardır. İşte bunlardan biri İstanbul diğeri de Kıbrıs'tır.
Kıbrıs ve İstanbul'la ilgili Nebevî müjde, teşvik ve emir.
"Hala Sultan ya da Ümmü Haram binti Milhan. Ümmü Haram binti Milhân (Allah O'ndan razı olsun), Hazret–i Enes'in muhterem annesi Ümmü Süleym'in kızkardeşidir. Ashâbın büyüklerinden olan Ubâde bin Sâmit'in de zevcesidir. (Allah Onlardan razı olsun).
Alemlerin Efendisi (as), savaş zamanları dışında hemen her Cumartesi günü, Kubâ Mescidi'ne gider; Medine'ye hicretinin o ilk günlerini ve ilk heyecanını hatırlayarak İslam'ın bu ilk mescidini adeta hafızalarda yaşatırdı.
Cumartesi günleri bu tarihi mescide giderken yolunun üzerinde bulunan Ümmü Haram'ın evine uğradı. Allah ve Resulü'ne gönülden bağlı bu mü'mine ananın hazırladığı yemeği yer, ona dua edip öylece ayrılırdı. Ümmü Haram için bundan daha üstün bir şeref yoktu. Cumartesi günlerini iple çeker; günün aydınlığıyla kapısının önüne çıkar, yüzünü Medine tarafına çevirerek Rahmet ve Şefaat Nebisinin gelmesini beklerdi. Resulüllah'ın gelemediği haftalarda Ümmü Haram'ın canı sıkılır, kalbi daralır ve sanki her şeyini kaybetmiş gibi olurdu. Muhterem kocası Ubade bin Samit onun çok üzüldüğünü görünce teselli etmeye çalışır, hiç olmasa onun selamını Resulüllah'a ulaştırmakla bir rahmet ve ferahlık havası meydana getirirdi.
Bir Cumartesi, yine Resulüllah (aleyhissalatü vesselam) Kubâ Mescidine gitmek üzere Ümmü Haram'ın  evine uğramıştı. O, Resulüllah'ın geleceğini düşünerek evinde ne varsa onu için hazırlamıştı. Gereken ikramını yaptıktan sonra Efendimize bir şekerleme hali geldi. Bir kaç dakikalık bu şekerlemeden sonra başını tebessümle kaldırır. Onun bir şeye çok memnun kaldığını fark eden Ümmü Haram sorar:
– Ey Allah'ın resulü, tebessüm ederek uyandınız, bunun bir sebebi olsa gerek?
Resulüllah (as) Efendimiz şu cevabı verdi:
– Ey Ümmü Haram! Ümmetimden Allah yolunda gaza eden bir cemaat bana arz edildi. Gemilere binip deniz üzerinde muhteşem sultanlar gibi hareket ettiklerini gördüm.
Bunun üzerine gazi ve şehidlik mertebelerine gönül veren bu olgun ana, fırsatı ganimet bilerek dedi ki:
– Ey Allah'ın Peygamberi! Dua buyurun da Allah beni de onların arasında bulundursun. Kendisine çok saygı beslediği bu ananın isteğini reddetmedi ve ellerini kaldırarak: "Ya Rab! O deniz gazasına katılanlar arasında Ümmü Haram da bulunsun!..." diyerek dua etti ve sonra tekrar uyukladı ve aynı tebessümle gözlerini açtı.
Ümmü Haram yine sordu:
– Ya Resûlallah! Uyukladıktan sonra gülerek uyandınız, sebebi ne olsa acep?
Buyurdular ki:
– Ümmetimden bir topluluk Allah yolunda gaza ederken bana arz olundu. Gemilere binip deniz üzerinde sultanlar gibi yol alıyorlardı.
– Dua buyurun, Allah beni de onlardan biri eylesin, diyerek içten gelen arzusunu tekrarlayınca; Resûlullah Efendimiz ona:
– Hayır, ey Ümmü Haram! Sen ilk gördüğüm toplulukla birlikte bulunacaksın.
Deniz savaşının ilkine katılma isteğinin kabul olunduğunu böylece öğrenen Ümmü Haram'ın sevincine diyecek yoktu. Cenab–ı Hakk'ın ona bir çok lütufları olmuştu; küfürden kurtulup İslam saadetine erişmişti. Resûlullah Efendimizin iltifatına mazhar olmuştu. Ubade bin Samit gibi kadri yüce bir sahabi ile evlenmişti. Ayrıca Resûlullah'ın gelip konakladığı ve yemeğini yediği uğurlu bir evin sahibesi olma payesine nail olmuştu. Kala kala bir şehidlik mertebesi kalmıştı ki, ona da Resûlullah'ın duası sayesinde kapı açmıştı. Artık ondan daha bahtiyarı kim olabilirdi?
Yıllar birbirini kovaladı, derken Hazret–i Osman (Allah O'ndan razı olsun) devrinde Kıbrıs üzerine bir fetih ordusu gönderildi. Ümmü Haram da bu ordunun arasında Resulüllah Efendimizin bir hatırası idi. Askere moral veriyor, ilahi nusratın/zaferin mü'minlere yönelmesine vesile olarak bulunuyordu.
İslam ordusu, Peygamber sohbetinde bulunan bahtiyarlarla birlikte Kıbrıs'ı kuşattı. Çetin bir mücadeleden sonra çıkarma yapıldı, bu arada Ümmü Haram da karaya çıkan İslam mücahidleriyle birlikte ilerlemek isterken katırının ayağının sürçmesi sonucu düşüp şehidlik mertebesine erişti. Böylece Müslümanlar, Kıbrıs'a önce manevi alanda sahip oldular, Ümmü Haram gibi Resûlüllahın sevdiği bir hanımın mübarek cesedini oraya gömmekle ilk fethi yapmış sayıldılar. Bugün hâlâ bu mübarek sahabiyye, Kıbrıs'ın ilk manevi sahibesi olarak Kıbrıs'ın bağrında tapu gibi durmaktadır."
Aynı aşkın ve "ne güzel asker" Nebevî muştusunun muhatabı olmak için, aynı yaşlardaki Halid bin Zeyd Ebu Eyyub el–Ensarî de İstanbul surlarının dibinde son nefesini veriyordu.
AB macerası uğruna bütün değerlerden, özellikle de İstanbul ve Kıbrıs gibi son derece önemli iki yerden geçen dünün yılmaz mücahitleri ile hem Ümmü Haram binti Milhan hem de Eyüp Sultan yarın ruz–i maşerde Resûlullah'ın huzuruna çıkacaklar. Kimi, "Ey Allah'ın Resulü! Ben sana olan aşkımdan Kıbrıs'ı ve İstanbul'u İslam coğrafyasına katmak için uğraştım" diyecek. Kimi de ben de AB sevdası uğruna bu iki yerden vazgeçtim diyecek.
Kıbrıs'ı sevmek kadar Kıbrıs'ı seveni sevmek de mü'mine yaraşır.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.