Kilis Valisi ve Belediye Başkanı’na açık mektup

7 Aralık'ta Kilis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılını kutluyoruz.

Kurtuluş bayramını vesile ederek, ekonomik sosyal ve kültürel faaliyetlerle şehrimiz adına haklı kazanımlar elde edebiliriz.

Çünkü Mustafa Kemal'in Yıldırım Orduları komutanı olarak Halep'te iken oluşan şartlar gereği ayağımı sağlam bir Türk toprağına basmam gerekiyor diyerek, geldiği yerin adıdır, Kilis.

Şehrin girişinde kendisini durduran Saraç Mehmet Çavuş ve arkadaşlarını gördükten sonra, Mustafa Kemal'in "Savunma hazırlığı içinde kararlı ve inançlı gençler gördüm…" dediği yerdir, Kilis.

Mustafa Kemal'in "İlk ayak bastığım Türk toprağındaki bu uyanıklığa cidden hayran kaldım. Ve bir daha iman ettim ki, bu millet asla ölmeyecektir. Var olun aziz Kilisliler!" dediği ve bağımsızlık yolundaki bir milletin umudunun ve inancının artmasına vesile olan yerin adıdır, Kilis.

Mustafa Kemal'in emri ile Garnizonda bulunan silahlar ve cephaneler Yüzbaşı Ziya Bey tarafından sivil halka dağıtılarak, kurtuluş savaşı mücadelesinde Kuvâ-yi Milliye teşkilatının kurulduğu ilk şehrin adıdır, Kilis.

Mustafa Kemal'in Anadolu'da düşlediği heyecanın başladığı, bir ulusun kadını ve erkeği ile "Ya istiklal, Ya ölüm" parolasının ateşlendiği yerin adıdır, Kilis. 

O günkü savaşa katılmış bir Fransız yüzbaşısı Andre Lefevre Taielen, daha sonra İkinci Dünya Savaşı'nda Fransız Ordusu'nda generalliğe kadar yükselmiş. 1931 yılında yayınladığı "Guerelle au sein de Cilicie" adlı kitabında, "Ben Kilis İşgal Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevliydim. Kilis'te görevli olarak kaldığım 9 ay içinde tek bir gece bile rahat uyuyamadım" dediği yerin adıdır, Kilis.

Bizler Kilisli olarak bu kadar kahramanlık gösteren ecdadımızı tanıtabilmiş miyiz? Bu uğurda ne kadar gayret sarf etmişiz, acaba?

Mesela, Kurtuluş savaşından sonra birçok il, kendi kahramanını şehir ile özdeşleştirmiş, mesela, Kahramanmaraş Sütçü İmam'ını, İzmir Hasan Tahsin'ini, Erzurum Nene Hatun'u, Kara Fatma'yı, Gaziantep Şehit Kamil'i, Şahin Bey'i, Karayılan'ı ile hem övünmüş, hem de yaptıkları kültürel anma toplantılarıyla birlikte şehirlerini, ülke gündemine taşımışlardır. Kilis olarak bizler, Polat Bey, Aslan Bey, Şehit Sakıp, Kartal Bey gibi yerel kahramanlarımızı tanıtmayı becerememişiz.

Bölgemizde Antep, Gazi unvanı alırken, Maraş, Kahraman unvanı alırken, Urfa, Şanlı unvanı alırken, mesela bize de Mücahit Kilis gibi, bir unvan verin diyememişiz!

İzmir'le, Hatay Dörtyol, yıllardır düşmana ilk kurşunu kendilerinin sıktığını ispata çalışır. Niye, ilk kurşun dendiği zaman, kendi illeri akla gelsin, gündem olsunlar diye.

Kilis'te Evliya Çelebi'nin bahsettiği, 3500 sahabenin olduğu bilen var mı? Bu türbeleri hızlı bir şekilde onarılmalı ve tanıtılmalı, Atatürk'ün Kilis'e girerken durdurulduğu yer sembolik figürlerle canlandırılmalıdır. Mevlevihane eski hüviyetine kavuşmalı, ziyarete açılmalıdır. Yanındaki Mevlana parkta Atatürk'ün halka konuşmasını gösteren temsili bir köşe yapılmalıdır. Alaiddin Yavaşça müzesi, az ilerde Paşa Hamamı'nın yanından, Odun Pazarı'na kadar bir kültür yolu oluşturulmalı, Ulu Camii'nin etrafı da buna eklenmeli.

Kilis sahabeler diyarı etiketi, Kurtuluş Savaşı tarihinin etkin bir kenti olarak, tarihsel ve gastronomi şehri hüviyeti ile gayri safi milli hasılattan hakkına düşen payı almalıdır.

Ezcümle, yapmamız gerekenler belli, Sayın Valimiz Tahir Şahin ve Belediye Başkanımız Av Hakan Bilecen bu konuda sivil toplum örgütleriyle beraber çalıştaylar düzenlemeli. Daha sonra alınan kararlar sonrası eylem planına geçilmelidir.

Kilis halkı olarak bunu istemek en doğal hakkımızdır, selamlar.