Kilit cümle

Bir devletin pek çok stratejik ihtiyaçları vardır. Beslenme, bütünlüğünü koruma, caydırıcı güce sahip olma, gibi olgular devletlerarası ilişkileri ortaya çıkarmaktadır. Çıkarların çatışmaması bu ilişkilerin uzun süre devamını sağlayacaktır. Yaşanmış olan tarih, bu ilişkilerde yol gösteren bir rehber olmalıdır. Dostluklar zamanla yerine oturacaktır. Arada dostluk olmadığı durumda ise düşmanlık var demektir ki, böyle ülkeler arasında ittifak, tek taraflı olarak ittifakın en güçlü üyesinin güdümündedir. NATO ittifakında olduğu gibi, ABD üsleri ülkenizde kurulur, ABD'nin sevgili ortağı İsrail, füze kalkanları ile tarafımızdan korunur. Türkiye müttefiklerinin emrine amade, onlarca ülkede, ABD'nin çıkarlarını askeri ile savunur.Seçimlerden önce ABD den icazet alınır. ABD'nin istemediği bir parti iktidar olamaz. Olsa bile bir kaç hafta dayanır. Güçlü müttefik, komşularını bahane ederek ülkende üsler elde eder ki, cayarsan seni yola getirmesi kolay olsun. İttifaklar nedense hep güçlünün hesabına çalışır. Onlar vize koyar, sen koyamazsın. Onlar ülkende cirit atar senin şansın olamaz. Toprağını madenini peşkeş çekersin onlardan bir çöp satın dahi alamazsın. (Zararlı kimyasallar hariç).  Onlardan sıradan bir görevli geldiğinde herkesle temas edebilir. Cumhurbaşkanınca bile karşılanır. Kabul edilir. Anında müfettiş gibi geliverirler. Devletin programları derhal yeniden düzenlenir. Örnek olarak bizim en üst seviyede bir bürokratımızın ABD'ye, davetsiz gittiğinde böyle bir şansı olamaz. Telefonda bile olamaz. Ülkenizdeki terörü desteklerler. Hatta terör örgütünü ziyaret ederler. Müttefikiz fakat dost değiliz dedikleri halde ne derlerse yaparız ve yapacağız.İcazeti boşuna vermez eloğlu. İstediğini aldıkça da  yola devam. Ne olursa olsun ittifaklar ve savaşlar kaçınılmazdır. Bu böyle olduğuna göre milletlerarası ilişkilerde iyi niyet en önemli bir faktördür.Siyaset bu nedenle güven verici olmalıdır. Aksi durumda huzursuzluk kaçınılmazdır. Yanlış siyaset, ülkelerin sonunun işaretidir. Çünkü düşmanın gayesi o ülkede yaşayanlara hiç de uygun olmayacaktır. Sonuç asla hayırlı olamaz. Ya sömürülür, ya işgal olur. Ya da köle olarak soyu kırılır. Düşman ile müttefik olunamaz. Düşman senin lehine bir davranışı asla maksatsız yapmaz yapamaz. Kötü duruma düşmenden memnun olur ve bunu kendine silah yapar.Bu nedenle bizim yapmamız gereken öncelikle şu anda dost ve düşmanlarımızı tespit etmek ve ittifaklarımızın buna göre tanzimidir. ABD ve Batının ittifakı Sevr'i oluşturmaktır. Bu aşikar olarak yıllardır haritalar ve her türlü baskı ile alınan tavizlerle de açıkça belirtilmiştir. Sadece değişen, İsrail faktörünün devreye girmiş olması ile kurulacak devletlerin zamanla İsrail'in emrine bağlanma projeleridir. NATO, AB, şimdi BOP gibi işbirlikleri sonucu müttefiklerimiz dediklerimiz, aslında Merker'in son itirafı ile dost olmadıklarını ancak müttefik olduklarını açıklamışlardır. Batı, bu kilit cümle ile her şeyi yerine oturtmuştur."Müttefikiz ama dost değiliz." AB'ye bizi almayıp gümrük birliği ile batırmadılar mı? NATO ile girmediğimiz bela kaldı mı? ABD'nin komşumuz İslam ülkelerinde kan dökmesine destek olmadık mı? BOP projelerini NATO imkanları ile yürüttüklerini, göre göre hala, bu devletleri müttefik olarak mı kabul edeceksiniz? Soruyorum Sayın İktidar. NATO'yu kullanarak BOP'un hedefi olan Müslüman  ülkeleri, kan gölüne çevirenlerin hala müttefikliğini şeref kabul edenlerin olduğu bu Ortadoğu bataklığında hala neden sessiz kaldığımızı bilen var mı? Sorusuna cevap: EVET var. BTP ve onun Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi modeli ve Sosyal Devlet  projelerinde bütün bu dertlerden devletimizi kurtaracak bilgiye ve güce sahip olduğunu göstermiş ve bilhassa Rusya ile de ispatlamıştır. İstendiğinde de ülkemizi kâinat devleti yapacağını defalarca beyan etmiştir. Anlayana...