ÜÇ ŞEY
Süfyan-ı Sevri Hazretleri, bir gün imam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri'nin evine gitti. imam Ca'ferüs-Sadık Hazretleri:
"Ey Süfyanl Sen, zaman zaman sultan ile görüşüyorsun. O seni arıyor, sen de ona gidiyorsun. Ben ise, mümkün mertebe sultandan uzak duruyorum. Zamanın hali bunu icab ettiriyor. Yanımdan hemen çık, git!"
Süfyan-ı Sevri;
"Bana bir hadis-i şerif nakletmedikçe buradan ayrılmayacağım, ey imam! Senden nasihat alacak bir şey işitip gideyim." dedi.
İmam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri;
"Çok sözün sana faydası yoktur. Ben atalarımdan rivayetle Resulullah'tan bildirilen şu üç şeyi sana anlatayım." dedi. Bu üç şey şudur:
"1-Allahü Teala'nın nimetine kavuşan ve bu nimetin devamlı olmasını isteyen kimse, Allah'a hamd ve şükrünü çoğaltsın! Zira Allahü Teala Kur'an-ı Kerimde İbrahim suresi onuncu ayetinde mealen; "Nimetlerimin kıymetini bilir, emrettiğim gibi kullanırsanız, onları arttırırım. Kıymetini bilmez, bunları beğenmezseniz, elinizden alır, şiddetli azab ederim." buyurdu.
2-Bir kimse, rızkı azaldığı zaman çok tövbe ve istiğfar etsinl Zira Allahü Teala Nuh suresinde tövbe ve istiğfar edenlerin, günahlarını bağışlayacağını ve rızıklarını arttıracağını vad ediyor.
3-Bir kimse sultandan veya her hangi bir şeyden sıkıntı görür ve bir belaya uğrarsa; "La havle vela kuvvete illa billahil-aliyyil-azim." desin! Bunun üzerine Süfyan-ı Sevri, imam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri'nin elini tuttu ve ona dedi ki:
"Hepsi, bu üçü müdür?" İmam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri;
"Bunları iyi anla! Allahü Teala'ya yemin ederek söylüyorum ki, bunları yaparsan çok ihsanlara, iyiliklere kavuşursun." buyurdu.
KABİRDE KONUŞMA
Bahaeddin Muhammed Hazretleri Tus şehrini teşrifle orada bir kaç gün kaldılar. Bir gün dervişler ve sair ahbabiyle Maşuk Tusı'nin kabrini ziyarete gittiler. Kabre yaklaştıkları zaman: "Esselamü Aleyke ya Maşuk-ı Tusi! nasılsın, iyimisin?" diye nida ettiler. Kabirden:
"Ve aleykesselam, iyiyim, rahatım", cevabı geldi. Hace Hazretleriyle gidenlerin hepsi bunu işittiler. O cemaat içinden birisi Hace Hazretlerini inkar ederdi. Fakat bu kerameti müşahede edince, inkarına tevbe etti. Ona inananlardan ve sevenlerden oldu.
Süfyan-ı Sevri Hazretleri, bir gün imam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri'nin evine gitti. imam Ca'ferüs-Sadık Hazretleri:
"Ey Süfyanl Sen, zaman zaman sultan ile görüşüyorsun. O seni arıyor, sen de ona gidiyorsun. Ben ise, mümkün mertebe sultandan uzak duruyorum. Zamanın hali bunu icab ettiriyor. Yanımdan hemen çık, git!"
Süfyan-ı Sevri;
"Bana bir hadis-i şerif nakletmedikçe buradan ayrılmayacağım, ey imam! Senden nasihat alacak bir şey işitip gideyim." dedi.
İmam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri;
"Çok sözün sana faydası yoktur. Ben atalarımdan rivayetle Resulullah'tan bildirilen şu üç şeyi sana anlatayım." dedi. Bu üç şey şudur:
"1-Allahü Teala'nın nimetine kavuşan ve bu nimetin devamlı olmasını isteyen kimse, Allah'a hamd ve şükrünü çoğaltsın! Zira Allahü Teala Kur'an-ı Kerimde İbrahim suresi onuncu ayetinde mealen; "Nimetlerimin kıymetini bilir, emrettiğim gibi kullanırsanız, onları arttırırım. Kıymetini bilmez, bunları beğenmezseniz, elinizden alır, şiddetli azab ederim." buyurdu.
2-Bir kimse, rızkı azaldığı zaman çok tövbe ve istiğfar etsinl Zira Allahü Teala Nuh suresinde tövbe ve istiğfar edenlerin, günahlarını bağışlayacağını ve rızıklarını arttıracağını vad ediyor.
3-Bir kimse sultandan veya her hangi bir şeyden sıkıntı görür ve bir belaya uğrarsa; "La havle vela kuvvete illa billahil-aliyyil-azim." desin! Bunun üzerine Süfyan-ı Sevri, imam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri'nin elini tuttu ve ona dedi ki:
"Hepsi, bu üçü müdür?" İmam Ca'ferüs-Sadık (k.s.) Hazretleri;
"Bunları iyi anla! Allahü Teala'ya yemin ederek söylüyorum ki, bunları yaparsan çok ihsanlara, iyiliklere kavuşursun." buyurdu.
KABİRDE KONUŞMA
Bahaeddin Muhammed Hazretleri Tus şehrini teşrifle orada bir kaç gün kaldılar. Bir gün dervişler ve sair ahbabiyle Maşuk Tusı'nin kabrini ziyarete gittiler. Kabre yaklaştıkları zaman: "Esselamü Aleyke ya Maşuk-ı Tusi! nasılsın, iyimisin?" diye nida ettiler. Kabirden:
"Ve aleykesselam, iyiyim, rahatım", cevabı geldi. Hace Hazretleriyle gidenlerin hepsi bunu işittiler. O cemaat içinden birisi Hace Hazretlerini inkar ederdi. Fakat bu kerameti müşahede edince, inkarına tevbe etti. Ona inananlardan ve sevenlerden oldu.