Kitaptan niye korkar bir insan?

Bir kitaptan söz ediliyor ve o kitapta adeta sizin ipliğinizin pazara çıkarıldığı konuşuluyor.Kendinizden eminseniz, o ana kadar yaşadıklarınızda, yapıp ettiklerinizde bir sıkıntı yoksa söylentileri fazla kale almazsınız, "yel kayadan ne alır" der geçersiniz. Fakat zaten içinizi kemiren, vicdanınızı sızlatan fiillerin faili iseniz, medyanın dolayısıyla milletin diline düşmesinden her an endişe ediyorsanız, işte o zaman söz konusu kitap sizi korkutur.Elinize geçse, elinizden gelse o kitabı bulup yakarsınız, içeriğinin konuşulmasını, gündemde tutulmasını engellemek için akla gelmeyecek çığırtkanlıklar yaparsınız, ama bütün çırpınışlarınız nafile, siciliniz tutulmuştur bir kere.Düşünün ki, söz konusu kitap, sizden bahseden, sizin hayatınızın bütün detaylarını kaydetmiş olan bu kitap alemlerin Rabbi olan Allah'ın huzurunda açılmış... "Gün olur, dağları yürütürüz de yeryüzünü çırılçıplak görürsün. İnsanları huzurumuzda toplamış, içlerinden hiçbirisini hesap dışı bırakmamışızdır.""Hepsi, saflar halinde Rabbine arz edilmiştir. Yemin olsun, sizi ilk kez yarattığımız gibi yine bize geldiniz. Ama siz, sizin için hesabın görüleceği bir zaman belirlemeyeceğimizi sanmıştınız." "Kitap ortaya konulmuştur. Günahkârların, onun içindekilerden korkup ürpererek şöyle dediklerini görürsün: "Vay başımıza! Ne biçim kitap bu! Ne küçük bırakmış ne büyük. Hepsini sayıp dökmüş!" Yapıp ettiklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmiyor."(Kehif:47-49)O gün orada, "kumpas kurdular, komplo ile karşı karşıyayız, dış güçler rahat durmuyor, iftira atıyorlar" diyecek halin yok, olsa bile, hayatının bütün kayıtları boynunda asılı ve kitap da açık olacak."Her insanın amelini halka yapıp boynuna takarız. Kıyamet günü açık olarak bulacağı bir amel defteri önüne çıkarırız.""Kendi kitabını oku; bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter." (İsra:13-14)Evet, kitaptan niye korkar bir insan?Niye korkar da şöyle feryad eder:"Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: 'Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı' der." (Hakka:25-29)Ölümden sonraki ölümsüz hayata inanmayanlar için bir sözümüz yok, ancak bütün bu Kur'an hakikatlerine inan insanlar nasıl olur da, haksızlık yaparlar, zulüm işlerler, zalimlerle beraber olurlar, yetimin-yoksulun hakkını gasp ederler, kul hakkına tecavüz ederler, kendi üç kuruşluk çıkarları için başkalarının servetinin, onurunun heba edilmesine sebep olurlar, iftiralar üretirler?..Allah korusun, Kur'an'la irtibatı mı kopardık yoksa?