Komşuları açken tok yatmayanlar gelsin

Şahsi saltanatları için, dolmak bilmeyen heybelerini ve doymak bilmeyen midelerini doldurmak ve doyurmak için, milletin ve devletin çıkarlarını kulak ardı etmeyenler, daima arkalara atmayanlar gelsin.

Görünürde ve görüntüde ehli takva pozları verdikleri halde, hakikatte ve icraatta kul hakkına, komşu hakkına, yetim-yoksul haklarına gırtlaklarına kadar batmayanlar gelsin.

Hayatın her alanında gadre uğramış olan cümle mağdurların, mazlumların ve ezilenlerin yakınmaları ve feryadları karşısında surat asmayanlar ve kaşlarını çatmayanlar gelsin.

Haramilerin, haramzadelerin, alın teri ve gözyaşları üzerinden servet yapan şımarık zenginlerin düğünlerine, nişanlarına ve yaş günü kutlamalarına gitmeyenler gelsin.

Etkili ve yetkili makamlarda oturup o makamların hakkını verenler, sessiz yığınların ve kimsesizlerin feryadına kulak verenler, fakirin arabasını, battığı çamurdan çıkarmak için omuz verenler, haksızlığa uğramış olan hak sahiplerinin haklarına kavuşmaları için destek verenler ve kendilerine gelen müracaatları masanın altına atmayanlar gelsin.

İhtiras ve hırsının kasırgasında savrularak helal-haram sınırlarını dümdüz etmeyenler ve kul hakkına balıklama batmayanlar gelsin.

Onurunu ve vakarını muhafaza edebilmek için, son çeyrek asırda kamu malı ile, hileli-hurdalı ihalelerle lahana misali servetini katlamış olan şımarık zenginlerin davetlerine gitmeyenler gelsin.

Hem maddi güçlerini hem de sosyal hayattaki etki ve yetkilerini haramiliğe borçlu olan partinin, derneğin, vakfın ve kliğin çağrılarına gitmeyeler gelsin.

Haramilerin ve haramzadelerin lüks ve şatafat içinde yüzen hayatlarına zerre kadar imrenmeyen ve asla minnet etmeyenler gelsin.

Etkili ve yetkililerin, yönetim katındakilerin, çeşitli fırıldaklar çevirerek, muhtelif bahaneler uydurarak neredeyse her gün, sofralarına musallat oldukları halde, zeytinine, peynirine, yumurtasına sütüne ve hatta kuru ekmeğine günaşırı tırpan attıkları halde dişlerini sıkıp kazançlarına haram katmayanlar gelsin.

Hemen her işin, her branşın ve her sektörün en tepesinde oturanlar tarafından bilinçli olarak, emekleri küle çevrildiği halde, hasat ettiği sebze ve meyveler adeta pula çevrildiği halde, dede ve baba yadigârı tarlasını, bağını- bahçesini satmayanlar gelsin.

Apartman komşuları, mahalle komşuları, köy ve kasaba komşuları açken tok yatmayanlar, yatamayanlar gelsin.