Hatay'dan Mersin'e, Gaziantep'ten Konya'ya, Ankara'dan Bursa'ya, Karabük'ten Çanakkale'ye Anadolu'yu ve Trakya'yı turluyoruz.Milletimizin, açıkça göze çarpan iki hali var.Köylüsünden çiftçisine, esnafından imalatçısına milletimiz perişan? Mutfak yanıyor. Herkes meteliğe kurşun sıkıyor. Üstüne üstlük, milyonlarca vatandaşımız haciz ve icralarla boğuşuyor? Gözlerinizi kapatsanız, kulaklarınızı tıkasanız, sağır sultan rolüne bürünseniz dahi bu vaziyeti görmeniz mümkün. AKP hükümetine yakın veya yandaş üç-beş bin kişilik rantçı veya tefeci müstesna, 70 milyonluk milletimizin ortak vaziyeti işte bu perişanlık, bir.Bu perişanlığa paralel güzel ve umut veren ikinci bir hal daha var milletimizde gözlemlenen? İşbaşına getirdiği hükümetlerin icraatlarıyla en ağır darbeleri yiyen, en ağır tecrübeleri yaşayan milletimiz artık "duygusal tercih" noktasını çoktan aştı.Başbakan R. T. Erdoğan, hapisten çıktığında, yerli-yabancı toplum mühendisleri milletimizin duygusal tarafını tahrik ettiler, AKP'ye "mağduriyet rüzgarı" bastılar, gazladılar. Benzer "duygusal oyunu" ikinci dönemde de oynadılar; netice aldılar.Lakin milletimiz şunu gördü; AKP, AB'nin her işini gördü, Amerika'nın taleplerini halletti, IMF'nin dediğini yaptı. Hükümet, Türk milletinin Meclis'ini adeta ecnebi devlet ve teşekküllerin taleplerini yasalaştıran düzeneğe çevirdi. Muhalefet de AKP'nin ecnebiler namına çevirdiği değirmene su taşıdı.Sıra milletin işine, milletin aşına, milletin derdine gelince AKP hükümeti, tam orada durdu? Maalesef muhalefet de durdu. Hatta durmakla kalmadılar; vatan satıldı, işletmeler ecnebiye devredildi, işsizler ordusu çoğaldı, cari açık ve dış ticaret açığı rekor kırdı, devlet kurumları birbirleriyle kapıştırıldı. Devlet ve millete ait ne var, ne yok satılırken, maalesef borç azalmadı; bilakis aldı başını gitti. Vatandaş işte bu "iflas tablosu"nu iliğinde yaşıyor, mutfağında yaşıyor, bağında-bahçesinde, dükkanında, imalathanesinde yaşıyor. Bu sebeple "mağduriyet tiyatro"ları artık tutmuyor; belki geç oldu ama milletimiz, "mağdur"un bizzat "kendi"si olduğunu fark etti.BTP hariç, herkes denendi bu demokrasi yolunda? Milletimiz, hepsini işbaşına koydu, hepsini gördü? Hepsinde öyle veya böyle darbe yedi. Bu sebeple artık vatandaşına çözümü olan, projesi, programı bulunan siyasetçiyi bağrına basıyor. Bu bağlamda BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey ile tek yürek tek bilek olduğunu ilan ve ikrar ediyor.Anadolu ve Trakya'da bu rüzgar esiyor.Belediye başkanları iktidar partisinin avantajlarını ellerinin tersiyle geri çevirip istifa ederek BTP'ye katılıyor. İktidarıyla-muhalefetiyle partilerin il-ilçe başkanları, teşkilat ve tabanları artık "çözüm ve model"e kilitlenerek kendi partilerini bir taraf koyup BTP'ye iltihak ediyor. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı baş tacı yapıyor. Hatay'da bu bayram vardı. Eskişehir Bozan'da bu sevinç hakimdi. Konya Karahüyük'te bu şenliği yaşadık.Konya'da AKP'li Belediye Başkanı BTP'ye geçiyor, ANAP İlçe başkanı BTP'ye katılıyor. Vatandaş, BTP'yi "çözümün adresi" olarak bağrına basıyor. Bu nokta Türkiye2nin geleceği için çok ama çok önemli.Türkiye, bu noktaya gelmek zorundadır? Problemlerin er veya geç gelecektir.Türkiye'nin içine sürüklendiği "her bakımdan iflas"tan kurtulması için; siviliyle-askeriyle yüce milletimizin tamamının azmi ve kararı, geçmişe ait siyasi tutuculuğu, kronik politika taassubunu, futbol takımı tutar gibi klasik parti tutma algılayışını bir tarafa bırakıp "çözümü olanda cem olma" gerçeğinde kilitlenmelidir. Türkiye için artık bu "milli kararlılık" bir lüks veya fantezi değil; bilakis şarttır, zarurettir. Dünyanın yüzlerce bilim adamı, yüzlerce akademisyeni ve yüzlerce ekonomistinin haykırışıyla, çözüm ve projenin adı ve adresi Prof. Dr. Baş'tır, BTP'nin modeli ve projeleridir. Bugün bu hakkı teslim etmek, siyasi bir taassup değil; bilakis her zaman altı çizilmesi gereken bilimsel ve reel bir gerçektir.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019